OğuzEvet, Oğuz ilk dersinin Sedef'le aynı olduğunu biliyordu.
Evet, Sedef'in arka sıralarda oturmayı sevdiğini de biliyordu.
Ve evet, kalabalık önünde konuşmak onu gerdiği için sıranın altına saklanmıştı.
Ama bilmediği birşey vardı ki o da, Sedef'in eline basacağı, acıdan kız gibi çığlık atıp bir de üzerine sapık muamelesi görüp dersten atılacağıydı.
Planı bu değildi. Ama olsun, günlük planlar şaşabilirdi. Bu normaldi. Önemli olan uzun vadedeki planlardı.
Okulun bahçesindeki bankta oturmuş günün bitmesini beklerken, kantinde yaptığı aşk itirafının çokta başarılı olmadığını farketti. Sedef sıranın altında onu görünce şöyle bi bakmış, tanıdığına dair hiçbir tepki vermemişti. Sinir olduğuna dair bile... Sanki ilk kez görüyormuş gibi davranmıştı.
Hatırlamamıştı. Yine ve yine hatırlamamıştı. Önemli olan buydu ; HATIRLANMAK. Yıllardır başaramadığıda buydu.
Ne yaparsa yapsın olmuyordu.
Ama olacaktı. B planının A planından daha başarılı olacağını anlamıştı bugün.
Ayrıca o üzerine giydiği erkek gömleğini kim bilir kimden almıştı. Sedef'i tanıyan yanı ona, Sedef'in sütyence dolaşıp birinden istediğini fısıldıyordu.
Neden? Neden böyle önüne gelenle flört eden, tek gecelik ilişkilerin müptelası bir kıza aşık olmuştu ki, neden?
Böyle bencil, böyle umursamaz, böyle basit.Ama aşk böyleydi işte. Ne sorardı kimi istiyorsun diye.
Ne bakardı bu kişi aşık olunacak biri mi diye.Oğuz Sedef'i sevdiği yıllar boyunca, aşktan çok, özlemden çok, kıskançlığıyla savaşmıştı. Deli gibi kıskandığın birinin başkalarının kollarında olmasını seyretmek...
Deli gibi kıskandığın birinin başkalarının olmasına izin vermek...Güçsüzlükten mi?
Hayır!
Ezik olduğundan mı?
Hayır!İstese o da maçolar gibi onu sahiplenebilir, ona dokunanları dokunduğuna pişman edebilirdi.
İstese o da ezik olmayı bırakıp mağara adamları gibi elinin altındakini korumak için savaşabilirdi.Ama hayır, Oğuz bunların hiçbiri değildi.
Sedef'te onun elinin altındaki malı değildi. O Sedef'ti. İnciyi oluşturan o kabuk değil de, içindeki inci kadar değerli ve narindi.
Bir gün kendisi değerli olduğunu anladığında, ona değer veren tek kişinin Oğuz olduğunu görecek, işte o zaman gelip Oğuz'un herşeyi olacaktı. Tüm hayatı, geleceği.
O zaman Oğuz onu öyle bir sevecekti ki, Sedef kendini dünyadaki tek değerli hazine gibi hissedecekti. Bir kadın böyle sevilirdi. Sevilmeliydi.
O zamana kadar Oğuz beklerdi. Gerekirse bir ömür. Sedef onu hatırlasın, sevsin diye bir ömür beklerdi. Onu kendine aşık etmek için varını yoğunu verir, ama Sedef'in bir saç teline zarar vermez, o zamana kadar ondan hiçbir şey beklemezdi.
Oğuz böyle severdi. Sırf o Sedef'i çok seviyor diye onun hayatına müdahale etmezdi.
Beklerdi ve denerdi. Aşk buydu.
Oğuz, gün bitimine kadar o bankta oturmuş ve umutsuz aşkının üzerine umutsuzca düşünüp durmuştu. Kafasında o kadar çok fikir vardı ki, o kadar çok konuşma ve kavga.
Bu yüzden aralarından en mantıklı olanları seçmesi baya yorucu oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırla (Askıda)
RomanceÇocukluğunuzu geçirip sonrasında ayrı düştüğünüz birine hissettiğiniz aşk mıdır yoksa özlem midir? Hayatındaki herşeyi yazdığı maddelere göre yaşayan bir adamın ve hayatını oluruna bırakmış gelişigüzel yaşayan bir kızın hikayesi...