"Düşünme!"
"Bir şey mi dedin?"
Oğuz yanında oturan kıza baktı ve az önce düşündüğü şeyi biraz sesli söylediğini farketti.
"Yok. Sana demedim."
Kendine tuhaf tuhaf bakan kız "İyi öyle olsun bakalım." diyerek önüne döndü.
Oğuz kızın söylediğini içinden alayla tekrar etti. "İyi öyle olsun bakalım." Bu kızların derdi neydi böyle? Tamam deyip önüne dönse ya. Her lafın altında başka anlamlar arıyorlar.
Yanında umursamadan dersi dinleyen kıza tekrardan baktı. Siyah saçlı, sevimli yüzlü, hoş bir kızdı. Belki ona bir kaç adım atsa, biraz iltifat etse yakınlaşabilirlerdi. Dönem başladığından beri gelip yanına oturuyor, kantinde sürekli Oğuz'a bakıyordu.
Belki planlarını bozup bu kızla sevgili olabilirdi. Sedef'in aksine ağır başlı ve sakin bir kızdı.
Ama planını bozamazdı. Ne olursa olsun Sedef'le evlenecekti. O aşık olmak için Sedef'i seçmişti ve ne kadar yıpranırsa yıpransın bundan vazgeçmeyecekti. Sedef kendisini hatırladığında her şey daha iyi olacaktı, biliyordu.
Fakat son bir aydır Sedef'i görmemezlikten geldiği halde kızın umurunda değildi. Tesadüfen bir yerlerde karşılaştıklarında Sedef, Oğuz'a herkese davrandığı gibi davranıyor, öylece bakıp umursamadan geçiyordu. Elinde taşıdığı aynayla bile arkasından kendisine baktığına şahit olmamıştı.
Planı tam bir fiyaskoya dönmüştü. Dönenin ilk günü yaptığı saçmalık bile kendisini görmemezlikten gelmesini değiştirmiyordu.
Not defterini çıkarıp bir ay önce yaptığı plana baktı. Sedef'i düşünmeden derslerine yönelmiş ve annesini sık sık aramıştı. Peki yanlış giden neydi? Bir aydır geceleri benzinlikçide çalışıyor, üç saatlik uykuyla derslere katılıyordu.
Neyse ki Sedef'in ilk aylığını teyzesine ödemişti. Kalan parayı da bursuna ekleyip harçlık yapmıştı. Sedef'in rahat yaşaması adına o karın tokluğuna bir senesini geçirecekti. Değer miydi?
Sonuna kadar değerdi.Ayrıca teyzesi onun bir aydır asla içkili gelmediğini, çok uyumlu ve zeki bir kız olduğunu söylemişti. Ayrıca küçük kuzeniyle de iyi anlaştığını, bakımını çok özenli yaptığını söylemişti. Bu Sedef gibi sorumsuz ve bencil biri için oldukça ilginç bir durumdu. Çünkü Oğuz onun çocuklardan hiç hoşlanmadığını ve bir alkolik olduğunu biliyordu.
Aklından Sedef'in kötü özelliklerini sıralarken beyninin bir köşesinden "Ayrıca sürtük." diyen sesi hemen susturup, ne olursa olsun bir kadın hakkında, hele ki Sevdiği kadın hakkında böyle şeyler düşünmeyi kendisine yasakladı. Ne olursa olsun, isterse bir zombi olsun onu seviyordu. Küçükken tanıdığı o kız çocuğunu seviyordu.
" Çünkü başka kimse seni sevmiyordu."
Beyninde yankılanan bu cümleyi de duymamazlıktan geldi. Hayır, asıl Oğuz kimseyi sevmiyordu. Kimseyle arkadaşlık etmek istemiyordu. Çünkü hepsi aynıydı. Fakat Sedef farklıydı. O tabak çanakla evcilik oynamak yerine tarzancılık oynuyor ve çekirge avlıyordu. Düşüp bir yerini acıttığında ise asla ağlamıyordu. Diğer kızlar gibi mızıkçı değildi.
Oğuz hatırladığı küçük kızla yüzüne yayılan gülümsemeyi engelleyemedi. Ta ki önüne dikilen profesörü görene kadar.
"Biz burda tarihimizin en önemli olaylarından biri olan kavimler göçü hakkında konuşurken senin neye sırıttığını çok merak ediyoruz. Değil mi arkadaşlar?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırla (Askıda)
RomanceÇocukluğunuzu geçirip sonrasında ayrı düştüğünüz birine hissettiğiniz aşk mıdır yoksa özlem midir? Hayatındaki herşeyi yazdığı maddelere göre yaşayan bir adamın ve hayatını oluruna bırakmış gelişigüzel yaşayan bir kızın hikayesi...