Seni Seviyorum💖Kim Namjoon

Üniversite de Ilk Gün

Sabah kızları cigligimla uyandırdım.Çünkü üniversite de ilk günümüz olacaktı.Çok ama çok heyecanlıyım.Bu insanlık için küçük ama benim için çok büyük bir başarıdır.Çünkü Namjoon'la düğünümüze az kaldı.Seneye master ver elini Kore'ye yani.Kahvaltıyı Merve hazırlamıştı.Ben de üstümü giyinmiştim ama ne zorlukla.Üç kere üzerimi değiştirdiğini hatırlıyorum.Sonuçta bugün benim dönüm noktamdı.Ne mi giydim?Tabi ki Namjoon'uzun resmini bastırdığım pudra rengi tişörtümü,altına en sevdiğim o beyaz pantolonu ve birkaç aksesuar.Merve'kim sesi kiraladığımız evde yankılanıyordu:
-Yemek hazır.
"Tamam hemen geliyorum."
"Off kanka çok acıkmıştım valla"
Eda'nın sözünün bitmesiyle aç olan karnımızı doyurmaya başladık.Kahvaltı merasimi bitmişti.Çantaları alıp hemen okula doğru yol aldık.Okulda tişörtümü gören bir kız arkadaşına:
"Liseli ergen misali nedir bu ya."
Yanına gidip:
"Liseli ergen meselesi değil canım,army meselesi haberin olsun."
Kız bana alaycı bir bakışla:
"Tabii canım kesin öyledir.Sen takma beni."
Kahkahalarla giderken,arkadan saçını tutup kendisine getirdim.Yani kendisine getirdim derken birkaç kez onu evirip çevirmiş olabilirim.Eda ve Merve kızı elimden alıp beni sınıfımıza götürdüler.Sınıfa girdiğimizde tanıdık kimse yoktu.Bence bu iyiydi.Tam o sırada kalbimi fethettiğini düşündüğüm Mert sınıfa girdi.Yanıma Eda'ya çağırdım oturmasın diye ama benim salak arkadaşım kulaklık taktığı için duymadı ve Mert yanıma oturmuştu.Ben hiç görmedim misina girerken:
"Bakıyorum da artık selam bile vermiyorsun."
"Ah Mert sen mi buradaydın?"
"Evet.Selam."
"Selam,affet fark etmemişim."
"Iyi peki öyle olsun.
Okuldaki o sıkıcı tanışma merasimini bitirmiş.Eve dönüyorduk.Eve döndüğümüzde hemen kendimi duşa attım.Benim için duşa girmek demek o günü şerit şeklinde gözünün önünden geçirip doğru olan yolu seçme işidir.Acaba ne yapmalıydım?Mert beni seviyor muydu?Yoksa tanıdık olduğumuz için mi yanıma oturmayı tercih etti?Hiçbir fikrim yoktu ama bence yanlış davranıyordum.Sonuçta o bana seni seviyorum yada onun gibi bir şey demedi ki ben bu kadar fevri davranıyorum.Evet,evet bence en doğru olan buydu.Ama yine de yarın yanıma Merve oturmalı.Neden mi? Çünkü o Salak arkadaşım Eda oturursa iki güne kalmaz ruh hastası çıkardım.
Seda gülerek:
"Kanka o zaman Namjoon da yüzüne bakmaz."
"Haklısın valla."
"Tabii haklıyım ne zaman haksız olduğumu gördün?"
Rahatlamanın verdiği his ile duş kabininden ayrıldım.Üstüme pijamalarımı giyip içeri geçtim.Merve bana dönerek:
"Kanka be film izleyelim mi?"
"Olur valla ben de sıkılıyorum."
Hadi izleyelim.Açtık "Her şey Aşktan" filmini açıp kızsal duygularımızı canlandırıp bir ağlayıp,bir gülmeye başladık.Işte böyle bir üniversite yılı bizi bekliyordu.
1 yıl sonra
Inanmıyorum.Master yılı gelmişti.Master için Kore'yi ve Big Hit' ı tercih ettim ki hayatımın sonuyla karşı karşıya kaldım.Çünkü Big Hit şirketi hizmetçi bile alırken evli olması saatini koşuyormuş.Ben de Big Hit'e konum olarak en yakın şirketi tercih ettim.
Yine her zaman ki Ebruluğumu yapıp acaba gelir mi?Acaba gidecek miyim?Acaba onunla karşılaşır mıyım? Yine bu sorularla başbaşaydım.Merve ve Eda'da aynı şirketi seçti.Tercihlerimiz bitmiş eve dönüyorduk.Öğrenci milleti işte otobüste sürünüyoruz.Eve vardığımızda Merve bana:
"Kanka ya,bir düşün ki biz Jimin'le çarpışarak tanışıyoruz.Arkadaş oluyoruz ve geçen kısa bir süreden sonra arkadaşlığımızı aşkın kollarına bırakıp aşık oluyoruz.Sonra işte Jungkook ile Namjoon da Jimin'e:
"Yanlış anlama kardeşim ama seninkinden keşke bir tane de bize olsaydı."Ben de onlara sizi öneriyorum.Öyle işte üçlü nikah kıyıyoruz falan nasıl olur?"
"Aşırı iyi anlatıyorsun da olursa."
"Öf kızım ya bıktım senin şu karamsar versiyonundan."
"Tamam ya sustum."
Size bu kadar karamsarlık yeter bence.Size de yazık değil mi?Seda'nın hıçkırıklı sesini duyduğumda sesli bir:
"Ne oldu?''dedim.
"Ne olacak senin duygusallığın yüzünden ben Ibrahim Tatlıses'e bağlıyorum."
"Seda tamam canım sustum sus bir artık."
"Amaaa içimmmm acıyooor."
"Sus be bıktım senin bu sesinden."
Seda'yı susturup kendimi uykunun güzelliğine bıraktım.