Ah inanmıyorum,işte orda tam da oradaydım."Evet" diye bağırmıştım.Namjoon'un bu cümleyi kurmasını bekliyordum.
"Ebruuuu."Merve'nın anneminkinden de tiz sesiyle yataktan fırladım.
"Uyan artık.Ilk günden geç mi kalalım?Kahvaltı hazır hemen in."
"Sana da günaydın Merveciğim."
"Hadi oyalanma da hemen gel."
Dediğini yaptım ve hemen yataktan doğrulup,banyoya gittim.Elimi yüzümü sabunlu suyla yıkadım,dişlerimi fırçaladım ve hemen giyinmeye başladım.Ah ne giyeceğimi bilmiyordum.Neden mi?Ya BTS ile karşılaşırsam,güzel giyinmeliydim.Acaba tuvaletini mi giysem?Seda bu sefer haklı bir sesle:
"Kanka,yalnız ise gidiyorsun,podyuma değil."
"Tamam anladık,bir anlık rehavete kapıldım.Olamaz mi yani?"
"Olur,olur rehavet olur da,tuvalet giymeye kadar değil."
"Tamam ya haklısın sus artık da giyineyim."
Seda ile olan konuşmayı bitirip üstüme sade düz bir gömlek,skinny bir pantolon ve kırmızı spor ayakkabılarımı giyip kahvaltı için aşağıya indim.Eda:
"Yüzünü gören cennetlik valla.Bir utana bildin yani.Uyuyan güzel."
"Bunu iltifat olarak almıyorum canısı."
"AAA nedenmiş o bakayım?"
"Neden olacak ki zaten güzel olduğumu ve uykuyu çok sevdiğimi biliyorum."
"Bak sen buna ilk günden ne havalara girmiş,bari bir çıksaydın da öyle havalara gireydim."
"Delirtme beni Eda."
"AAA delirirsen ne yaparsın ki?"
"Ne mi yaparim,havalara girmek yerine sana girerim.Senin için acı olur."
"Tamam ya kavga etmenin sırası değil,ise gideceğiz hadi."
Merve'nın cümlesi ile kendime gelip usulca yemeğimi yedim.Kahvaltıyı bitirmiş ,sofrayı orda bırakıp hemen evden çıkmıştık.Şirkete vardığımızda, midemdeki kelebekler yine varlığından haberdar ettirdi.Ama ben mutluyken bir yandan da üzgündüm.Neden mi?Çünkü bugün bir saate yakın taksi bekledik ve o sırada o sokakta bir adet BTS yoktu.Içim açıyordu ya hiç göremesem.Ah bunu düşünmek bile istemiyordum.Ben yine iç savaşını verirken Mervelerin içeri girmesiyle ben de içeri daldım.Merve ile birlikte müdürün odasını aradık ve bulduk.Hemen gidip başladığımızda dair belgeleri doldurduk ve iş başına geçtik.Ben şirketin acılarını yanında eğitimimin büyük kısmını görecektim.Malum büyük şirketlerde avukatlık okumak istedim.Çünkü amacım Big Hit'te çalışmaktır ama hayaller hayatlar meselesi oldu bizimki.
Önce şirketi gezdim.Şirket Big Hit kadar iyi olmasa da kötü bir şirket değildi.Orda Mi diye bir kızla tanıştım.Kız gördüğüm en sıcak kanlı Kore vatandaşı diyebilirim.Öyle tatlı bir gülüşü var ki şirkete geldiğim andan beri ilk ona ısındım.Mi beni şirketi gezdirirken ne için geldiğimi de soruyordu.Bende o eşsiz ingilizcemle sinir tanımayan hayallerim ve platonik olmak kurtarmaya çalıştığım aşkımı anlatmaya başladım.Ben anlattıkça o kahkaha atıyordu.En son dayanamayıp:
"Nedir anlattıklarımdan bu kadar komik olan?"
"Bu yalnız senin değil tüm army ve biası Namjoon ollanalrin hayali."
"Öyle mi? Yani onu unutmalı mıyım?"
"Şansını dene ama o kadar da koru körüne bağlanma." Bu cümleyi kurmasiyla ben tüm hayallerimi yıkmaya başlamış Namjoon'u unutmaya ant içmiştim.
Avukat beni yanına çağırınca hemen gittim.Bana birkaç şey anlattı ve uygulamalı bir şeyler gösterdi.Ben bunları büyük bir başarıyla tamamlamıştım Öğle arasıda yaklaşmış olmalı ki midemin sesini duymaya başladım.Seda:
"Kanka ben çok sıkıldım.Ne zaman Tae'yi görecem."
"Ben bir hayırlısı kocamı göreyim,sen sonra Tae'yı görürsün."
"Kanka Mi doğru mu söylüyordu?"
"Bende bilmiyorum,ama yalan söyleyecek birine benzemiyor."
"Haklısın ama biz yine de deneyelim."
"Aynen."
Seda ile olan muhabbetini bitirip,kızlarla buluşup kantine indik.Bir şeyler yiyip yukarı çıktık.Mesai saati bitince eve doğru yola çıktık.Taksideyken aklıma takılan bir şey vardı.Acaba onları görecek miydim?Hiç yoktan bir kez görseydim.Allah'ım nolur nolur göreyim.Eve varana kadar bu duayı ettim.Tam taksiden inerken koymalarını Big Hit'in önünü doldurduklarını gördüm.Ne oldugunu anlmak için o yöne yöneldim ve kapıdan çıkanların BTS olduğunu gördüm.Onlarla konuşmak için yaklaşmaya çalıştım fakat korumaları buna hiçbir şekilde izin vermedi.Mi'nin doğru söylediği anladım ve keşke bu doğru olmasaydı diyorum kendime.
Bu üzücü durum üzerine kendimi odama atıp ağlama misina bağladım,hem yorgun hem de can evimden vurmuşlardı beni.Ben ağlamayayım da kim ağlasın.Seda:
"Kankaaa,Tae düşündüğümden daha yakışıklı ve daha erkeksiymiş.Düşününce bile ağzım sulanıyor."
"Sus ya sus.Benim kalbim ağrıyor sen bana Tae çok yakışıklı falan filan diyorsun."
"Takma kanka,bir dahaki sefere tanışırsın."
Bir düşününce Seda'nın haklı olduğunu düşündüm ve duşa girip günün yorgunluğunu üstümden attım.Bir şeyler atıştırıp,kızlarla sessiz sessiz bir film izleyip yatağa geçtik.Bugünü düşününce onların yakından daha yakışıklı,daha tatlı,daha ponçik yani daha daha daha olduklarını anladım.Ama keşke bir tanede olsa bir fotoğraf çektirmeye izin verselerdi.Olsun Seda'nın dediği gibi başka sefere deyip fazla üzmedim kendimi ve uykunun kollarına saldım.
Arkadaşlar umarım beğenirsiniz,umarım benim gibi Bangtan'la tanışma hayali kuran herkesin hayali gerçekleştiRiyor ve vote atmayı unutmayın.Bolca yorum atın.Seviliyorsunuz...😘💖😘💖
