5

7 2 0
                                    

      JUNGKOOK'tan;

    O kızları yanımıza aldığımıza inanamıyorum. Belalı iki salak yüzünden okuduğum 15 yıl boşa gidecekti. Yani nedense öyle hissediyordum.Yukarı çıktığımızda Yoongi bana iki nevresim takımı poşeti uzattı. Onları alıp aşağı indim.Ama o koltukta uyuyakaldiklarini görünce üzüldüm. Çünkü ne kadar yumuşak olursa olsun,sabah uyandıklarında boyunlarının tutalacagina eminim.
    Poşetleri kenara bıraktım ve Yoongi'nin odasına çıktım.

-Ne oldu?

-Koltukta uyuyakalmislar.

-Sacmala,git uyandır onları.

-Tamam.

      Tam gidecekken Yoongi'nin konuşmaya başlamasıyla tekrar durdum.

-Ya da dur,uyandirmayalim.Zaten zor bir gün geçirdiler.

    Sonra beraber aşağı indik.Boş olan koltuğu açtık ve nevresimleri serdik. Ama bir türlü yastıkları kiliflarindan geciremedik.Sanırım bugün yaşadığımız 5. beceriksizligimizdi. Yoongi ile beceriksizligimiz karışısında gulmeye başladık. Yapamiyorduk. Sonunda pes ederek kendi yastıklarımızı koyduk açtığımız yataklara.Yoongi Derin'i ilk açtığımız koltuğa yatırdı. Ben de Defne'yi onun yatağını acana kadar Derin'in yatağına yatirdim. Defne'nin de yatağını açtık ve onu kendi yatağına yatırdım. Bu kız gerçekten ağırdı. Ama dışardan bakılınca o kadar kilolu göstermiyordu. Onu taşıyacam derken belim kırıldı diyebilirim.Sanırım boydan kaynaklı. Boyu uzundu.Aslında onu yatağına yatirdigimda yüzünü inceleme fırsatı bulmustum.

      Bembeyaz bir teni ve pürüzsüz bir yüzü vardı. Kirpikleri nerden baksan üç dört santim vardı ve gurdu.Koyu kahverengi saçlarının aralarinda tutam tutam yeşil rengi vardı.Uzun ve düzdü.Gözlerine sadece bir kere bakmıştım o da arabaya ilk bindiğinde.Ama maviligini çok belli eden gözleri vardı ayrıca gözleri kocamandi. Dudakları da enine küçük ama dolgundu.
    Fiziği de zaten çok dikkat çekiciydi.
     Aslında çok güzel bir kızdı ama hiç benim tipim değildi. Ben sarışın,mavi gözlü, boyu 1,70 den uzun ama 1,75 den kısa, daha kibar ve becerikli,geçmişinde hüküm giymemiş bir kız istiyordum.O da girmemişti tabii ama geçmişinde işlediği birsürü suç vardı. Bunları az önce adalet binasının görevlisi söylemişti.
     Ayrıca ben bu kızdan daha zayıf kızlardan hoşlanıyorum.
Napmis bu kendine,hergün kafasını buzdolabına gömmüş? Kadın dediğin az yer!

     Bunları düşünürken yatağımın yanındaki komidinin uzerindeki telefonum titremeye başladı.
    Kız arkadaşım Tzuyu arıyordu. Aslında onunla gerçekten sevdiğim için çıkmıyordum.Geçen yaz tatil için bütün arkadaşlarımla Çin'de toplanıp, beraber Fransa'ya ve Alman'ya gitmiştik. Ordan da tekrar Cin'e dönmüştük.Çin'deki son gecemizde Jimin ile bir iddiaya girmiştik. Sahildeydik. Yanımızdan çocukluk arkadaşlarımız Tzuyu ve Sana geçiyordu. Jimin de bana Tzuyu ile sevgili olursam ve bu ilişkiyi yaz sonuna kadar surdurebilirsem, bana Aston Martin (böyle mi yazılıyor bilmiyorum ama?) alacağını söyledi. Yaz bitti,nerdeyse 1,5 sene olacak ben hala bu kızdan ayrılacak vakit bulamadım. Evet,bence tam su an ayrılmamız için uygun bir zamandı. Telefonu elime alıp açtım ve Tzuyu dinlemeye başladım. 

-Alo bebeğim,b biraz konuşabilir miyiz?

-Bir şey mi oldu?Ağlıyor musun sen?

-E evet,çok kötü bi şey oldu,ve evet ağlıyorum.

-Ne oldu anlatsana!

-Babam, kriz geçirdi ve annemi vurdu.

-Ne,sen iyi misin peki?

Benim davam senin ellerinde YoonKook/BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin