Selam! Nasılsınız canlar? Okuyorsanuz yorum yapın! Dün Peter Pan Efecan ve Cenaze Kızı Merve ile sizi başbaşa bırakmıştım. Bakalım bugün bizi neyler bekliyor? Bu arada bölüm şarkısı Get Lucky-Daft Punk yine dediğim yerde açın.
Efecan ona katil damgası vurduğum için hala kızgın bana. Şapşal ya! 'Kuzen?' 'Hı?' 'Trip mi atıyorsun, yoksa çocuklaştın mı sen?' 'E bildiğin katil yaptın beni be!' 'Onun için gitmezsin ki sen? Bu bebek yüzle katil mi olunur?' 'Dalga geçme!' 'Dalga denizde olur kanka.' 'Offf hayır yaaa! Yapmadın bu espriyi.' 'Ama yaptım!' 'Tam Avadalıksın kuzen!' 'Onu bunu bırak da Ream olayını ne yapmayı planlıyoruz?' 'Bilmem ki?' 'Bence onu yapıştırıcıya boğalım!' 'Yok sen bildiğin Avadalıksın.' 'Sensin be Avadalık!' 'Yaa tabi.' 'Bana bak. Biz hepimiz Voldemort olduğumuz için sorun yok! Hepimiz Avadalığız.' 'Kuzen haklı.' 'Meanyeaksığn oğlum beaa!' 'Merve?İyi misin kuzi?'. Onun bı hali beni güldürmeye yetiyor. 'Kuzen?' 'Ne var Merve?' 'Senin şu kefalet işini ne yapıyoruz?' 'Yavaş ol! Ben hapise girmedim!!' 'Farkında mısın yarım saatir bu şapşal ilanın önünde dikiliyoruz.' 'Eee ne demişler kuzen?' 'Sky is the limit.' 'Oha bu ikisini nasıl bağladın?' 'Dedim ya sky is the limit. O yüzden benden herşeyi bekle beybisi.' 'Ahhh! Hayır yaaa!' 'Ne oldu?' diyorum endişeyle karışık bir sırıtmayla. 'Yine ergen ergen konuşmaya başladın.' 'Efecan. Tutma beni yavrum. Ölümün benim ellerimden olacak.' Tabi ben böyle diyorum ya Efecan koşmaya başlıyor.Tam koşarken bir mekana geliyoruz. 'Gel girelim kuzi.' 'Offff saçmalama kuzen.Manyak mısın?' Efecan ise hınzır hınzır bakıyor. Efecan'ın hınzır bakışları beni benden götürüyor. Sonra hızla gözlerim kapanıyor. Ne oluyor ya! Kaçırıyorlar mu yoksa beni? Ne oluyo! Korkuyorum been. Ve sonra gözlerim açılıyor. Şarkıyı açın 'SÜRPRİİİİİİİZ' Ne oluyor ya! Gidiyor muyum? Yoksa- Ehe! Bugün benim doğum günüm. 'Yaaa. Yicem sizi ben amaaa.' Sonra bir sarılma merasimi. Sonra takı takma, sonra da dans. Şaka maka sonra aralarından şeftali rengi saçlı tatlı bir kız çıktı. 'Ben Mine. Senin doğum günü dileğini gerçekleştirmek için buradayım.' Dileği düşündüm. Aklıma gelen fikirle bir Troll Face atıyorum. 'Sonsuz dilek hakkı istiyorum.' 'Tamam. Dileklerin arasında bir saat olmalı. Çağırdığın zaman gelirim.' 'İlk dileğim...' Düşünmeye başladım. İlk önce tipimi değiştirmeye karar veriyorum. Kime benzeseeeeeem. Buldum. 'Elle Fanning'in tıpkısının aynısı olmak istiyorum.' 'Pekiyi.' diyor ve bir anda gözlerim kapanıyor. Sonra herkesin bana hayran hayran baktığını fark ediyorum. Mine bana bir ayna uzatıyor. Kendime ağzım on karış açılmış bir şekilde bakıyorum. Beş değil on. On anca yeter. 'Kuzen çok güzel oldun. Harikasın kızım.' diyor Efecan şaşkınlıkla. 'Yaa ben hala anlayamıyorum nasıl oldu bu. Resmen Elle Fanning oldum oğlum.' diyorum ben de şaşkınlık ve mutluluk karışımı bir tonla.
Eve gidince annemi ikna etmeye çalışmak yirmi saatimi alıyor. 'Hayır annem boyamadım saçımı.Hayır annecim estetik ameliyatı yaptırmadım. Doğum günü perisi yaptı.' 'O kim kız.' 'Mine. Dileklerimi gerçekleştiriyor. On altı yaş hediyesi.' 'Çağır göreyim şu Mine'yi.' Şarkıyı Kapatın Mine'yi dediklerini hatırlayıp saatime bakıyorum. Bir saat geçtiğini fark edip Mine gel bi' diye geçiriyorum aklımdan. Hafif turuncu bir tozdan sonra sevimli gülümsemesi ile Mine geliyor yanıma. 'Evet? Dileğin ne?' 'Annemin tüm dileklerimi ve seni bilmesini istiyorum.' 'Kabul.' diyor ve yine gözlerim kapanıyor. Açtığımda annemin sinirli yüzünün yerini bir gülümseme aldığını görüyorum. 'Mine?' 'Evet?' 'İşin yoksa sohbet etmek ister misin?' 'Olur! Bana uyar.'
Mine'nin kabulüyle odama gidiyoruz. Odam mavi, yeşil ve mor tonlarının yer aldığı büyük bir oda. Yatak örtüsü de İkea'nın o mor, mavi çarşafından. Mine ile yatağında oturuyoruz ve sohbete başlıyoruz.
Mi- Eee talipli var mı?
M- Saçmalama. Yok.
Mi- E bulalım.
