BELALI

kavga

Medya:Berk

Dünkü Emre olayından sonra hiç bir şey düşünmeyerek yani düşünmekte çalışarak uyumuştum. Şimdi ise durmadan çalan  alarma lanetler okuyordum. Hayır ne bu inat  işte illa beni kaldıracak kendini kırdıracak. Ben alarma lanetler okumaya ve küfürler etmeye devam ederken iceri giren annemle yataktan uçup hazırola geçtim. Çünkü annem beni  küfür ederken yakalamıştı.

"Lanet olsun kulağımı s**n"

Annem ağzı açık bana bakarken ben mal mal sırıtıyordum. Küçüklüğümden beri değişmeyen alışkanlığım no 6: bir bok yediysen ve annem beni yakaladıysa mal mal sırıtırım.

"Ağzından bir daha öyle bir şey duymayayım!"

Kafamı onaylar biçimde sallayıp sırıtmama devam ettim. Kapıyı açıp bir adım atmıştı ki tekrar geriye döndü.

"Hadi giyin ve aşşağıya gel. Aşşağıya seni bekleyen bir var onunla gideceksiniz okula."

Ben tam kim? diye soracaktım ki annem son hız odadan çıktı. Saate baktığımda okula gitmek için yarım saatimin olduğunu gördüm ve hemen hazırlanmaya başladım.  Okul etegimi ve gri okul t'-shirt ümü alıp  hızlıca giyindim. Saçımı ve makyajımı da bitirdiğimde ayağıma spor ayakkabılarını geçirdim. Son kez saate baktığımda 15 dakikamın kaldığını gördüm. Hızla çantamı sırtıma takarak âşşağı inmeye başladım. Âşşağı inerken annemin söyledikleri aklıma geldi. Acaba kimle gidecektim okula? bence Kerem gelmiştir çünkü genelde onunla gidiyordum. Yani şu an aklıma başka bir kişi gelmiyordu. Son basamağı da atladığımda salonda annem ve karşısındaki Emre'yi görmem çok da uzun sürmemişti. Ben şaşkınlıkla onlara bakarken annem beni farketti.

"Ah! Geldin mi kızım?" Konuşurken bir yandan da ayağa kalkmıştı onu gören Emre de ayağa kalktı. Üzerinde bizim siyah okul formamız üzerinde ise deri ceketi vardı.  Bir dakika!! bizim okul formamız mı?!

"Kızım Emre de artık sizin okulda okuyacak. Ona eşlik edersin değil mi?"

Annemi as geçip Emre 'ye döndüm. Emre annemi bırakıp bana doğru gelmeye başladı.

"Tabi Dilek teyzecim Meyra bana zevkle eşlik eder. Şimdi bizim çıkmamız gerek yoksa ilk günden geç kalacağım." 

Emre beni kokumdan tutup hızla evden çıkardı. Evden çıktığımızda kolumu bırakıp evimizin önündeki ultra lüks arabasına ilerledi. Beni olduğum yerde beklerken gördüğünde olduğu yerde durdu.

"Hadi ama kaplumbağa okula geç kalacağım."

Ben de arabaya ilerlemeye başladığımda sürdüğü yerden devam edip arabaya bindi. Arabayı çalıştırdığında ben de arabanın ön koltuğuna geçtim.

Son hız okula geldiğimizde bütün gözler bize dönmüştü. Ah kim bilir bizim hakkımızda neler düşünecekler? Emre arabayı ustaca park ettiğinde bazı kızların ağzının suyunun aktığını görebiliyordum. Emre arabadan indiğinde ben de arkasından indim. Onu beklemeden ilerlemiştim fakat kolunda hissettiğim bir çift el ile Emre'nin beni yakaladığını anladım.

"Hey! beni bırakıp nereye gidiyorsun tavşan?"

"Hiç dalmışım."

Emre bana hiç inanmamış bakışlarını attığında çok kötü bir yalancı olduğumu anladım. Okula bütün gözler üzerimizdeyken girmiştik. Ah o 20 metrelik yer 2000 metre gibi geldi. En sonunda okulun içine girdiğimizde Emre'nin sınıfını öğrenmek için müdürün odasının bulunduğu koridora ilerledim. Ama Emre beni daha ikinci adımı atmıştım ki durdurdu.