Berk'ten...

9K 390 55
                                    

Medya Berk'in spor salonundaki işinin bitmiş hali olsun ;)

Berk ile spor salonundaki işimiz beyefendinin kıçını yerden kaldırıp bana yardım etmesiyle çabuk bitmişti. Spor odasından çıktığımda Berk duvarın kenarına oturmuş yanında ise çantam vardı. Galiba gözlerini dinlendiriyordu. Saçları dağılmış t-shirtini giymiş fakat kollarını kıvırmıştı. Çok tatlı görünüyordu. Neden kötü adamlar bu kadar güzel gülebilir ya da gözlerini dinlendirirken bile bu kadar masum ve tatlı olabilir anlamıyorum. Neyse gitmeliyim. Yoksa iyice saçmalayacağım. Berk'e doğru ilerlemeye başladım. Yanına geldiğimde çantamı almak için hamle yaptığımda kolumdaki güç ile yere sabitlendim. Beni çekene baktığımda Berk bana bakıyordu ve ah yine kaşları çatıktı. Ben Berk'e şaşkınca bakarken o bana yaklaşıyordu. BİR DAKİKA  o bana mı yaklaşıyordu? Gozlerimi mümkünmüş gibi daha da açılarak Berk'e bakmaya devam ettim. Aramızda iki-üç santim kala durduğunda nefes almadığımı farkettim. Çatık kaşlarını alayla havalandırdı. Biraz geri gidip arsızca sırıttı.

"Ne o seni öpeceğimi mi sandın yoksa?"

Sesi alay ve küçümseme doluydu.
Gülüşünü bir anda kesip ciddi bir tavra büründü. Alayla kalkan kaşları yerini herzamanki gibi  öfkeyle çatılmış kaşlara; gülünce kısılan gözleri nefretle bakmaya başladı.

"Ben Oktay değilim seni sürtük! Oktay ile ne bok yediğiniz umrumda değil ama artık Oktay'ın peşini bırakacak kancanı başka erkeklere takacaksın."

Ondan nefret ediyordum. Gerçekten nefret ediyordum. Beni yanında gezdirdiği Eda sürtüğü ile bir tutmuş ve üstelik Oktay'ı ayartmakla gibi iğrenç bir suçlamada bulunmuştu. Gözlerimden kararlılıkla akmaya çalışan bir çift göz yaşı sonunda ağlamamak için sımsıkı kapattığım gözlerimden dusmüştü. Gözlerimi açmak istemiyordum. Kalbime saplanan acı yüzünden kendimi berbat hissediyordum. Berk kalbime bir mızrak saplamıştı sanki. Neden bu kadar acı veriyordu? Neden asılsız bir suçlama deyip geçemiyordum. Neden benim hakkımda böyle düşünmesi kalbimi cayır cayır yakıyordu?

Hâlâ bırakmadığı kolumu hızla çektim. Yüzümdeki yaşları sildiğimde sonunda önümü görebilmiştim. Berk duygusuz bir ifade ile bana bakmayı sürdürüyordu.

"Sen de diğer kızlar gibisin hiç bir farkın yok!"ayağa kalktı "sen de onlar gibi bizim peşimizden koşturan bir sürtüksün sadece!"

Daha çok ağlamaya başladığımda başımda bir ağır başladı ve her hıçkırdığımda artmaya devam eden bir ağrıydı bu zar zor Berk'e baktığımda gittiğini gördüm. Spor salonunun kapısını hızla çarpıp gitti. Biraz daha ağlamaya başlamıştım. Neden sözleri bu kadar derinden etkilemişti beni? Başımdaki ağrı artık kafamı parçalayacak seviyeye ulaşmıştı. Eve gitmeliyim yoksa bu ağrı yüzünden burada can verecektim.

Çantamı alıp duvardan destek alarak kalkmaya çalıştım. İlk olarak başarısız olsam da ikincide başarmıştım. Çantanın bir kolunu sırtıma geçirip yürümeye başladım. Bir yandan da kafamı tutuyordum. Ah neden bu kadar ağrıyordu?  Kapıya ulaşmaya daha vardı. Son adımı da atmıştım ki  başıma saplanan ani ve kötü bir acı ile kendimi yerde buldum. Kalkmak için hamle yapacakken bilincimi kaybettiğimi hissettim ve daha sonrası koca bir acı ve boşluk.

Berk'ten...
Spor salonundan çıktığımda duvara sağlam bir yumruk geçirdim. Elimin eklem yerleri biraz kızarmış ve morarmıştı ara ara da soyulmalar olmuştu ama şu an bu umrumda bile değildi.

O da diğer kızlar gibiydi. Meyra Oktay'ın dikkatini çekmişti. Bu aralar bir garipti. Meyra'ya iyi davranıyor onu koruyordu. Hatta dün onun yanındaydı. Bana söylemeyip sözünü yarıda kesmişti ama ben anlamıştım. Oktay 'a bu yüzden gıcık oluyordum. Nedenini  ben bile bilmiyordum. Her Meyra dediğinde ona güzel bir yumruk geçirmek istiyorum. Benim nefret ettiğim kızı ilgi duyması belki de beni çileden çıkarıyordu. Meyra Oktay'ı ağına almıştı. Merdivenlerden çıkıp okulun çıkışına ulaştım. Hızla arabama ulaştım. Arabayı çalıştırdım ve hızla okulun bahçesinden çıktım.

BELALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin