galiba ben aşık oldum

10.1K 419 52
                                    

Medya: Berk

Dirseklerimden destek alarak doğrulduğumda hala gözlerim kapalıydı. Ne olmuştu bana? Gözlerim açılmıyordu. Ayriyetten başım dönüyordu. Doğrulduğum yerde biraz kıpırdandıktan sonra gözlerimi zorlada olsa açmayı başardım. Etrafın bulanıklığı geçtiğinde nerede olduğumu anladım. Başımda dikilen sarı sürtük doktorumuz burada olduğuna göre okulun revirindeydim. Hafızamı biraz zorladığımda olanları hatırlamaya başladım.

Açtım. Berk beni sıradan geçirmedi ve ben de açlıktan bayıldım. Olan biten buydu.

Bana sinir bozucu bir şekilde bakan doktorumuzu es geçip ayağa kalktığımda hafif bir sarsıntı geçirdim ve dünya yine bale yaptı. Jjjksbdj

Kolumdaki serumu fark ettiğimde artık gerekmediğini düşünerek serumu çıkardım. Ayakkabılarımı giyip dağılmış saçlarımı topladıktan sonra revirden çıktım . 

Berk yüzünden bayılmıştım fakat onun umrunda bile olmamıştım. En azından uyanmamı bekleyip bir özür dileyebilirdi değil mi? Ama bu kişi benden ölesiye nefret eden , umursamaz , kötü Berk Kandemir ise olaylar farklı oluyordu.

Koridorda kimsenin olmadığını gördüğümde saate bakma gereği duydum. Saate baktığımda ufak bir şok geçirdim. Saat 5 olmuştu.   Saatin şokuyla sınıfta koşturmaya çalıştım evet çalıştım çünkü hâlâ kendimi iyi hissetmiyordum.

Son basamağı da atlayıp sınıfa ilerlemeye başladım. Sınıfa girdiğimde sıranın üstünde uyuyan Berk'i gördüm. Biraz ilerleyip sıranın önünde durduğumda  Berk'e kızdım. Bu kadar masum uyuyan bir insan nasıl bu kadar kötü olabiliyordu ki?

Onu izlemeyi bıraktığımda gitme vaktinin geldiğini düşündüm. Berk sırada oturuyordu ve benim cam kenarına geçmem gerekiyordu. Onu uyandırmalıydım belki de

Kendi kendime mal mal konuştuğum birkaç dakikanın sonunda Berk'i uyandırmama kararı aldım. Ne tepki verceğini bilmiyordum. Burada kalıp başının çaresine baksın.

Sıramın önündeki boş sıraya çıkıp sandalyesine atladım. Arkama dönüp eşyalarımı çantama koymaya başladım. Masanın üstündeki eşyalarımı topladığımda sıra sıramın altındaki kitaplarıma geldi. Sıranın altına ulaşmak için biraz daha eğilmek zorundaydım malesef.  Egildim eğildim ve eğildim. Hâlâ ulaşamadığımda biraz daha eğilmek için hamle yaptığımda sandalye bu yamuk duruşa dayanamayıp düştü. Kendimi herhangi bir hasar almamak için kendi sırama attığımda Berk'in üstüne atladım.

Ben kendime en ağır hakaretleri ederken  Berk çoktan nefes nefese bir şekilde benim üstüme çıkmıştı.

Alnından terler damlıyor nefesini düzensiz bir şekilde alıp veriyordu. Kâbus mu görmüştü yoksa benim düşüşüm bu kadar korkunç muydu?

Gözlerini sıkıca kapatıp tekrar açtığında nefesini düzene sokmayı becerdi. Kaşlarını çatarak bana baktıktan sonra aniden üstümden kalktı. Ben de kalktığımda Berk'in üzerini düzelttiğini gördüm. İşini bitirip bana döndüğünde geri geri açıklamaya başladım. Ama arkamdaki sıra buna pek izin vermedi.

"Ne yapıyorsun sen küçük aptal?!"

"Seni uyandırmadan eşyalarımı almaya çalışıyordum ama düştüm. Malum senin yüzünden bayılınca geç kaldım."

Soylediklerimle Berk kaşlarını daha çok çatmaktansa gözlerini kaçırdı. Ne yani Berk Kandemir pişmanlık ya da suçluluk mu duyuyordu? Şu an neredeyse bayıldığıma sevinecektim.

"Neyse ne ben gidiyorum."

Siyah sırt çantasını alıp sınıftan çıktığında ben de daha fazla geç kalmamak için kalan eşyalarımı da çantama koyup sınıftan çıktım.

Okul binasının çıkışına ulaştığımda hızlıca okuldan ayrıldım. Geç kaldığımdan otobüs veya yürümek gibi seçenekleri es geçerek taksiyi seçtim. Okulun önünde taksi beklemeye başladım. Kısa bir sürede bir taksi geldiğinde durdurup adresi söyledim. Annem canımı okuyacaktı. Babam daha eve gelmemiştir fakat annem cidden beni öldürebilirdi.

Eve geldiğimde ücreti ödeyip arabadan indim. Ürkek adımlarla eve vardığımda cebimdeki anahtar ile eve girdim. Salonda bir ileri bir geri gidip duran annemi gördüğünde bir an kaçmayı düşünsemde saçma bir karar olduğu kanısına vararak vaz geçtim.

Ayağımın yerdeki halıya takılıp yere yapışmamla annem de beni fark etti.

Yerden kalkmaya çalışırken önümdeki bir çift annemin pofuduk terlikleri ile karşılaşınca olduğum yerde son duamı etmeye başladım. Ben içimden bildiğim bütün sureleri okurken annemin bana uzattığıma eli dikkatimi çekti. Bir eline bir anneme batığımda annem gür bir kahkaha attı.

"Tamam annecim bişey yapmayacağım telefon cezan bitti böyle olmayacak sana ulaşamıyorum . " diye konuştuktan sonra ciddileşip ekledi. "Şimdi tut elimi ve yerden kalk"

Annemin uyarısı ile elini tutup yerden kalktım.

Annem koltuğu işaret ettiğinde sorgu zamanı olduğunu anladım.

Dilek Sultanın sorgu koltuğu sfdvhzjn

Koltuğa geçtiğimde annem de karşıma geçti. Yerinde rahat konumu bulduğunda eliyle başka işareti verip arkasına yaslandı.

"Şimdi....."  diyerek nefes verdim. Annem hâlâ sorgulayan bakışlarını üzerinde gezdiriyordu.

"Anne şimdi ben okuldu üşenip(yalan) bişey yemedim. Sonra bayılmışım sonrada işte revirdeydim geç kaldım." Hızlı ve bir o kadar da bozuk bir cümle kurduğumda derin bir nefes verdim.

Annem tek kaşını kaldırıp "emin misin?" Diye sorduğunda  kendimden emin bir sekilde cevap verdim.

"Eminim istersen okulu arayıp sorabilirsin annişim."

Annem aniden yerinden kalktığında ben de arkasından kalktım. Annem arkasını dönüp işaret parmağını havada sallamaya başladı.

"Oturun Meyra hanım şimdi sen bişey de yememişsindir. Sarma yapmıştım. Getireyim de ye"

Evet haklıydı. Bişey etmemiştim galiba serumlar yüzündendi. Ama sarma bu tıka basa tok olsamda yiğebileceğim bir şey

Ben de çantamı alarak üzerimi değiştirmek için odama çıktım.

Üzerime siyah bir şort geçirip üzerine de mavi bir badi geçirdim. Terliklerimi de giydiğimde aşşağıya indim.

Aşşağıya indiğimde babam gelmişti annem ile beraber yemek masasında beni bekliyorlardı.

"Afiyet olsun herkese ve hoşgeldin babacım" diyerek masaya oturdum ve hunharca tıkınmaya başladım.

Tıkınmayı bitirdiğimde anneme ve babama iyi geceler dileyip odama çıktım. Saat 8 olmasına rağmen çok uykum vardı.

Kendimi yatğıma attığımda annemin cezayı kaldırdığını hatırlayıp komidimdeki telefonumu aldım. Birkaç gündür girmiyordum. Hesaplarını kontrol ettikten sonra cevapsız mesajlar bölümüne girdim. Kerem mesaj atmıştı. Kerem' in sohbet kutusuna tıkalyıp mesajı okumaya başladım.

Kimden: Taş kankim
Meyram!! galiba ben aşık oldum!!!!! 

Kısa oluyor biliyorum ama lütfen vote ve yorum atmayı unutmayın emeğe saygı ve bir teşekkür olarak görün bunu

Lütfen vote ve yorum🙈😍💝💜

BELALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin