aşk öpücüğü

7.1K 357 51
                                    

Medya:Meyra
Basketbol sahasından geçerken onun yanından böyle umursamazca geçmem onu şaşırtmışa benziyordu. Ama suan pek de umursayacak durumda değildim. Berk'i boş verip Emre'nin arkasından gitmeliydim. Attığı sayıya bu kadar sevinmisken ve maçı kazanacağına olan inancı bir anda bu kadar artmışken Berk'in onu yenmesi biraz gururunu kırmıştı galiba. Yani sahadan bu kadar sinirli çıkmasının başka bir anlamı olamazdı herhalde.

Sahanın kapısını açıp çıktığımda Emre'nin çok da uzaklaşmadığını farkettim. Seslensem duyar diye düşünerek arkasından bağırdım. Koşacak halim yoktu.

"Emre!!"
Emre arkasından hunharca seslenmemi pek de umursamamıştı. Yürümesine kaldığı yerden devam ediyordu. Beni pek de takmadı yani.

Beni takmamasını umursamadım ve tekrar seslendim. Onu bu gibi durumlarda yalniz birakmamaliydim.

"Emre!"

Son kez seslendiğinde bu kez durdu ama arkasını dönmedi. Omuzlarının hızlıca inip kalkmasından hala çok sinirli olduğunu anlayabiliyordum. Daha fazla yapabileceklerini zorlamayarak yanına ilerledim. Biraz hızlı ilerlemeye çalışıyordum. Sonuçta her an gidebilirdi. Biraz daha hızlanıp yanına ulaştım. Omzuna elimi koyduğumda elime yandan bir bakış attı. Elimi çekip önüne geçtim.

Sinirli ama bir yandan da üzgün görünüyordu. "Berk ve insanlarda bıraktığı etkileri "dedim içimden

"Nereye?"

"Bilmiyorum."

"Nasıl bilmezsin?"

"Bilmiyorum Meyra! Kafamı dağıtmalıyım o Berk p*çi-"

Gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Bana bağırması ona farkettirmek istemesemde kalbimi kırmıştı. Sonuçta onu düşünüyordum. Beni hafifça kenara itip ilerlemeye kalktığında kolunu tuttum.

"Em-"

Emre'ye seslenmeme kalmadan Emre elini sertçe çekip basketbol sahasının dışındaki demirlere çarpmama neden oldu. Sırtım demire gelip yere popo üstü düştüm. Neden ben insanları bu kadar düşünürken onlar beni her fırsatta incitiyorlardı?

Acıyla yüzümü buruşturduğumda Emre'bin yanıma gelmesini bekledim. Sonuçta beni incitmişti. Ama gelmedi. Gözümden bir damla yaş gururumu aşıp düştüğünde ben de kafamı kaldırabildim. Emre'ye baktığımda bana doğru adım atmıştı ama  yandan gelen ve yere düşmesini sağlayan bir yumruk buna engel oldu. Yumruğu atıp üzerine atlayan kişiye baktığımda Berk olduğunu gördüm. Emre büyük bir ihtimalle yumruğun geldiği yeri eliyle tutarken Berk'i göremesiyle ayağa kalkmak için hamle yaptı. Berk bana bir bakış atıp ayağa kalkmak üzere olan Emre'ye döndü.

Emre'nin bir şey yapmasını engelleyip yakasına yapıştı. Emre'yi yakasından havaya kaldırıp burnuna güzel bir kafa geçirdi. Daha fazla olanlara tanıklık etmemek adına ayağa kalktım. Ama geç kalmıştım.  Berk Emre'yi biraz önce sırtımı çarptığım demirlere dayamış çenesini eliyle kavramıştı. Gözlerinden ateş çıkacak gibi bakıyordu. Bu kadar Emre'den nefret ettiğini bilmiyordum gerçi.

Emre Berk'ee karşı koyabilecek güçteydi yani vücut yapısı bunu gösteriyordu ama ona karşı koyamıyordu. Yani derler ya sinirli olduğumuzda deli gücü gelir diye galiba şu an Berk'e olan da oydu. Emre'yi yerinden bile oynatmıyordu.

"Bir daha bu kıza iste ya da isteme zarar ver yemin ederim senin ecelin olurum Emre!"

Ben şaşkınca Berk'e bakarken yüzümde aptalca bir sırtıma meydana geldi. Engel olamadım. O an Berk'e takılmış kalmıştım. Sanki o şu an karşımda Emre'yi tehdit etmiyor gib- hemen kendime çekidüzen verip aralarına girdim. Berk'in kolunu tutup çekmeye çalışıyordum ama pek de bir etkisinin olduğu söylenemezdi. Berk beni pek umursamayıp Emre'ye söylediği tehditi onaylattı.

BELALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin