Berk Kandemir kucağımda uyuyordu.

8.2K 391 30
                                    

Medya: Berk'in üstünü değiştirmiş hali :p

Evet evet bedeller. Berk yaptığı hiçbir şeyi boşu boşuna yapmazdı. Bundan da bir çıkar bekledidiğini anlamalıydım. O insanlara yardım edecek bir kişi değildi ve hale bana asla karşılıksız yardım etmezdi. Bunu bu olaydada rahatlıkla anlayabiliriz.

Kolumu bırakıp topluluğa ilerledi. Ben ise arkasından bakınıyordum. Biraz sonra topluluğun yanına vardığında beden hocamıza bir şeyler söyleyip diğerlerinin yanına geçti. Ayakta beklemekten sıkılıp yere oturdum ve öğrenci topluluğunu seyretmeye başladım.  Önce öğretmenimiz birkaç kişiyi seçip ayırdı. Galiba bu seçilenler burada kalıp buradaki işleri halledecekti. Hoca buradaki işleri yapmak için ayırdığı gruptan sonra sıra kura çekip işleri belirlemeye gelmişti. Zaten birkaç is vardı ama grup grup yapılacak işlerdi. Birkaç kişi grup olduğu kişi ile hocanın elindeki torbadan kura çektiler. Sıra Berk'e geldiğinde o da bir kura seçip yanıma gelemeye başladı. Bana doğru gelirken bir yandan da kağıdı okumaya çalışıyordu. Okuduğunda elindeki kağıdı buruşturup yere fırlattı.

"Yakacak toplama görevi aldık."

Ayağa kalkıp kafamı tamam anlamında salladım. Arkadan öğretmenimiz bağırdığında Berk ormanlık alana doğru ilerlemeye başladı.

"Hadi çocuklar iş başına!!"

Ben de görevimiz gereği Berk'in arkasından  ilerlemeye başladım.

Çok hızlı yürüyordu yetişemiyordum. En sonunda arkasından biraz yavaşlaması için bağırdım.

"İnsaf be insaf bu kadar hızlı yürünür mü hiç! Yavaşla biraz.!"

Bağırmamla durdu ve arkasını döndü.

"Bana emir verme' dediğimi hatırlıyorum. "

Onu takmadım ve  durmasını fırsat bilip yanına kadar ilerledim. Ormanlık bir alandaydık sonuçta korkuyordum. Onun yanında olunca güvende hissediyordum.

Yanına vardığımda bana sinirli bir sekilde bakıyordu. Onu takmamam galiba onu sinir etmişti. Şu an onu sinir etmesem iyi olur. Psikopat bir zaten. Bırakır gider bide beni...

Sırıtıp durumu kurtarmaya çalıştım.

"Tamam tamam özür dilerim. Unutmuşum."

Özür dilememle yürümeye devam etti ve ben de çok uzaklaşmadan peşine takıldım. Biraz daha yürümeye devam etmiştik ki köpek havlamalarıyla ürküp Berk'in koluna yapıştım. Berk koluna yapışmamla bir bana bir koluna baktı. Ah ne yapıyordum ben?

Aniden kolunu bırakıp bir adım uzaklaştım ve etrafıma bakındım. Neredeydik biz? Neden bu kadar uzaklaşmıştık ki?

Berk tekrar yürümeye başlamıştı ki onu durdurdum. Neden bu kadar uzağa gitmemiz gerekiyordu ki?

"Berk neden bu kadar uzaklaştık ?  Kaybolacağız."

Arkasını dönüp yanıma geldi.

"Canım sıkıldı gezmek hoşuma gidiyor. Buraya odun toplamak için geldiğimi zannetmiyordun değil mi?"

Evet öyle zannediyordum. Ama bunu duyarsa benimle dalga geçip gülerdi kesin ben de bu yüzden konuyu geçiştirdim.

"Neyse ne ama kaybolacağız."

"Kaybolmayız küçücük bir yer zaten."

Etrafıma bakındım. Hiç de öyle görünmüyordu. Gayet karışık,karanlık ve büyük görünüyordu.

"Tamam o zaman hadi bu kadar gezdiğin yeter kamp alanına dönelim."

Kafasını salladı.

Bu sefer tam ters yönde yürümeye başladı. Ben de takıldım peşine. Biraz ilerlemiştik ki durdu ve ben de Berk'in aniden durmasını beklemediğim için  sırtına yapıştım. Ah burnum acımıştı. Burnumu avuşturup Berk'e baktım. Neden durmuştu ki?

BELALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin