- CEREN-
Lanet olsun ki dört günümü de boşa geçirdim. Yarın yeni okulumun başlayacağı gerçeğine inanmak istemiyorum. Fakat bundan kaçış yok. Annem Salih amcaya bu konuda sıkı davranması gerektiğini tembihlemiş. Kısaca gidecektim. Saat gece on iki olmasına rağmen uykum yok. Kaç gündür uykumu ortalıkta göremiyorum. Ama neyse uyuyacağım.
- — -
Kalktığımda ilk dersin başlamasına iki saat vardı. Gevşek davranıp duş aldım. Altıma siyah pantolonumu giyip üstüme okul formasını giydim. Saçlarımı düzleştirip hafif makyaj yaptıktan sonra okula hazırdım. Yemeğimi de yedikten sonra okula gittim. Büyük ve gerçekten güzel bir okuldu. Fakat hiç arkadaşım olmadığı için sıkılacağımı düşünüyorum. Derin bir nefes alarak okula girdim. Sınıfımın 4.katta olması beni üzdü. Her gün bu eziyeti çekmek bir ölümdü. Koridorda yine o çocuğu yani Yiğit'i gördüm. Lanet olsun aynı okuldaydık. Ve anladığım kadarıyla yanındaki kendini bok sanan bir kız ve iki erkekle okulun popülerliğindeydi. Herkes onlara baktıktan sonra tekrar tekrar bakıyordu. Birden göz göze geldiğimizde sırıttı. Ve önümde barikat kurdular. Yiğit hemen söze girdi,"Aaa çilli seni burda gördüğüme çok mutlu oldum."gözlerimi devirerek ,"hıı bende hiç sorma" dedim. Yanındaki cılız sarışın kız beni öldürecek gibi bakıyordu. Büyük ihtimalde Yiğit'i seviyordu. Ama umrumda değil. Aralarından geçip sınıfa yöneldim. En arkaya yerleştim. Oturduktan hemen sonra sınıf dolduktan sonra Yiğit ve grubu girdi. Yiğit bana doğru bakıp sırıttı ve yanıma oturdu. Şu an içimden o salağın saçını çekmek geçiyordu. Kendi kendime sırıttım. Cılız sarışın kız yanımda belirdiği an bütün sınıfın gözleri bana döndü. Cılız,"Yalnız orası benim yerim canım kalkarsan sevinirim." içimden kahkaha attım. Bunun altında kalmayacaktım. "Buraya ben de talibim ne yapıcağız?" dedim. Gözleri Yiğit'e döndü. Yiğit umursamaz tavrıyla sırıtıyordu. Cılız,"Ordan kalkmazsan çok kötü şeyler olucak," dediğinde güldüm. Ayağa kalkarak,"Ne gibi?" dedim. Ve elini hazırlayarak bana tokat atacaktı ki bileğini tutup burktum ve inledi. Yıllardır bu anı bekliyordum. O anda hoca içeriye girdi. Cılız,"Bu iş burda bitmedi." diyerek yan sıraya oturdu. Hoca direk okulun ilk gününden ders anlatmaya başladı. Bütün ders cılızın gözleri bendeydi. Zil çaldığı anda rahatlayıp telefonla ilgilenmeye başladım. Dördüncü derse kadar böyle ilerledi. Dördüncü derste bittiğinde herkes kantine gitmeye başladı. Ben de aynı şekilde kantine gidip yemek aldıktan sonra masaya oturup yemeye başladım. Yemeğimin yarısına geldikten sonra karşıma Yiğit oturdu ve tekrar bütün gözler bize döndü. Yiğit,"Selen'in kusuruna bakma çok korumacıdır."
Ona bakarak, "Bunun korumak için yapılan bir davranış olmadığını hepimiz biliyoruz. Boşuna nefesini tüketme" diye cevapladım. Yiğit,"Hmm peki sandığımdan da akıllısın." Cevap vermedim ve yemeğimi yemeye devam ettim.
Daha sonra dayanamayıp,"Şu gözleri üzerimden alır mısın?" dedim. Yiğit bilerek öksürdü ve herkes önüne döndü. Yemeğimi yedikten sonra kalkıp sınıfa çıktım. Son dersler hızlıca akıp gitti. Eve gidip hemen yatağıma yattım. Çok yorgundum. Uykum artık geri dönmüştü. Gözlerimiz ağırlığından dayanamayıp uyudum.
-YİĞİT-
Derslerim bitmesine rağmen okuldaydım. Çünkü şu an Selen'in azarlamalarını dinliyordum.
"Sen kendini ne zannediyorsun Yiğit?! Benim yerime o kızı seçtin ve beni sınıfa rezil ettin. Ya sana inanamıyorum."dediğinde artık dayanamadım,"Pardon da sen benim neyim olarak konuşuyorsun istediğim kişiyle otururum ya da yatarım. Sana ne!" Deyip okuldan çıktım arkamdan saydırdıklarını duyabiliyordum. Tekrar arkamdan gelerek kolumu tuttu."Bu iş burada bitmesi Yiğit bey yarın o kız bitti" dediğinde hala koluma tırnakları geçiriyordu. Kolundan tutup ittim,"Yeter Selen" deyip gittim. Eve geldiğimde kollarım aşırı acıyordu. Annemlerin evde olmaması çok iyi olmuştu. Yoksa hemen kolumu görüp bana binlerce soru soracaklardı. Bunları hiç kaldırabilecek durumda değilim. Üstüme hırkamı giyip Çınar'ın yanına gittim. Kapıyı açtığı anda bana öfke dolu gözlerle bakıyordu."Oğlum senin amacın ney bir iki ay yanında gezdiriyorsun sonra da git döv iyi mi?" Kimden bahsettiğini anlamadım. İteleyerek içeri girdim ve koltuğa yayıldım. Cevap vermemi bekler gözle ayakta bana bakıyordu.
"Kimden bahsediyorsun ?"dedim.
"Kimden bahsedicem Selen'den tabiki kız ağlayarak aradı Yiğit beni dövdü dedi"
Seslice gülerek,"Ay Çınar, ben mi dövmüşüm? Sende gidip o mala inandın yani, oğlum sanki bişeyimmiş gibi gelip Ceren'in yanına oturdum diye azarladı" dedim.
"Sen niye Ceren'in yanına oturuyorsun ve Ceren kim?"
"Birincisi istediğimin yanın otururum ikincisi de Ceren yolda ki çilli kız"diyerek sırıttım.
"Uff oğlum yaa neyse hadi kalk Ceren'e gidelim"dediğinde şaşırdım. Onun evini nereden biliyordu acaba. "Ne gitmesi lan evini nerden biliyon?"dedim.
"Salak mısın bütün siteyi tanıyoruz. Tek satılık ev Ömer'lerin evinin yanı." Dedi.
"Oğlum sen gerizekalı mısın? Kıza ne dicen merhaba biz seni ziyarete geldik bir çay çekirdek ikram et dedikodu yapalım mı diyeceksin?"dediğimde kahkaha attı."Çay olmasın ama ben içmem Yiğit"dedi. Resmen dalga geçiyor. Gözlerimi devirerek çıktım. Evinden çıktıktan sonra bile kahkahasını duyabiliyordum.
-CEREN-
Uyandığımda saat sekize geliyordu. Kendime saydırarak mutfağa gidip tıkınmaya başladım. Odama çıkarken bu kadar yediğim içim kendime tekrar saydırdım. İki saatimi banyoda geçirdikten sonra film izledim. Gece saat birde uyudum.
- — -
Sabah hemen kalkıp tekrar her sabah yaptığım gibi duş alıp üstümü giyindim. Yemeğimi yedikten sonra Salih amcayla okula gittim. Arabadan indimde çantam bayağı hafifti. İçine koyduğumu merak edip bakacaktım ki çantamı evde unutmuştum. Ahhh bu nasıl bir akıl. Okula giderken resmen çantamı unuttum. Eve dönüp çantamı aldıktan sonra tekrar okula gittim. Şu an sadece cılız ve Yiğit'e görünmeden sınıfa çıkmak istiyorum. Neyse ki hiçbirine görünmeden sınıfa adım atmayı başardım. Nereye oturacağıma karar veremedim. Tekrar arkaya oturmak istemiyordum. O arada sarışın kız el sallıyordu. Onun yanına oturdum. "Selam ben Nehir" diyerek elini uzattı. Bende elini sıkarak "Ben de Ceren" dedim. Kız çok masum ve iyimsere benziyordu. Sanırım arkadaş edinmiştim. Dördüncü derse kadar sohbet ettik. Bizim sitede oturduğu öğrendimde gerçekten mutlu oldum. Dördüncü ders bittikten sonra kantine indik. Yemeğimi alıp en köşeye oturduk. Gözüm direk cılızın bana sırıtmasına takıldı. Beş kişi etrafında bana bakıyordu. Sonra cılızın bir göz kırpmasıyla beş kişiyle birlikte bana doğru yürümeye başladılar. Herkesin gözü her zaman ki gibi tekrar bizdeydi. Nehir bana noluyor bakışları atıyordu. Fakat ona sorun olmadığını söyledim. Yemeği yiyerek cılıza bakarak,"Noldu cılız benle tek başına baş edemeyeceğini anlayıp arkadaşlarını mı toplayıp geldin" dediğimde kantinde fısıldaşmalar başladı. Yiğit dikkatle bizi izliyordu. Umursamadan yemeğimi yemeye devam ettim. "Cılız ne yaa asıl cılız sensin, okula başlayalı 2 günün olmuş burda hava taslıyorsun. Buralar senin eski gittiğin okula benzemez herkesin karşısında döverim seni" dediğinde güldüm,"Döv o zaman"dedim, fazla kaşındığımı farkettim ama altı kişiyle başa çıkacak kadar olgundum.
Birden saçımdan tutup kantinin ortadına sürükledi. Herkes ayaklanmaya başladı. Cılız,"Yerinize oturup bu rezilliği izlemezseniz sonunuz bu olur." Deyince herkes oturdu."Hangimiz rezilliği?" dediğimden hemen sonra saçımdaki elini çekip tomak attığım anda yere yapıştı. Tabi arkadaşları hiç durur mu teker teker gelmeye başladılar. Bir ayı tam üzerime atlarken sağa çekilip yüzünün yere yapışmasını izledim. Yanına aldığı erkek çocuk yumruk atmak için hazırlanırken bacak arasına tekme attığım anda inleyerek yere çömeldi. Kaldı üç. Yüzüme tokat atmak üzere olan kızın iki kolunuda sırtında birleştirip arkasından tekme attım. Diğer ikisi de ellerini teslim olur anlamında kaldırdı. Sırıttım. Tabi cılız durur mu arkamdan vurcakken saçından tutup konuşmaya başladım, "Bir dahakine otuz kişi bekliyorum böyle bana kolay geliyor." dedim ve sonra saçındaki elimi bırakıp sınıfa ilerledim. Okulun ikinci gününden bu kadar olay fazlaydı. Zil çaldıktan sonra herkes sınıfa girip bana bakarak fısıldamaya başladılar. Sınıfa cılız girmemişti. Nehir bana bakarak oturduğunda otuz iki dişiyle bana gülümsedi. Bende sırıttım. Dersler bittikten sonra eve gittim. Odama çıkmadan annemlerin olmamasının rahatlığıyla direk mutfağa ilerledim. Ve yemeye başladım. Cılız sayesinde öğlen yemek yiyememiştim. Tıkındıktan sonra tekrar kendime saydırarak üstümü değiştirip dışarı çıktım. Ve yine şanssızlığıma Yiğit yan evdeydi. Ve göz göze geldik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilli
Teen FictionCeren Aksoy, ailesinin işi yüzünden taşındı.Bu durumda okul değiştirmesi gerekti. Taşındıktan sonra hayatını kurtardığı Yiğit Arslan ile tanıştıktan sonra neler olacak? Bir aşk hikayesi işe karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. 😇