Herkese merhabaa 😊 inşallah bölümü beğenirsinizz..
Zeynep babasının dediği kelimeyle şaşkınlığa uğramıştı. Kolay değildi birden annesini karşısında görmek. Daha doğrusu annesi olduğunun söylenmesi hiç kolay değildi.
Zeynep bir bana bir de Yiğit'e bakıyordu. Bana bakarak konuştu.
"Bu doğru mu?"
"Doğru,kızım." Ne kadar tuhaftı kızım demek.
"İnanmıyorum..inanmıyorum. beni kandıramazsınız."diye koşarak yukarı çıktı Zeynep.
Yiğit böyle bir şeyi bekliyordu sanki.
"Yiğit,baksana. Nasıl olacak bu iş?"
"Merak etme,illaki olacak."dedi ve Zeynep'in arkasından gitti. Ben de gitmeli miydim? Tabi ki. Hemen arkalarından gittim ben de.
Zeynep odasına girmiş,pembe yatağında oturuyordu. Yüzünde hiçbir mimik yoktu,ifadesizdi.
Yiğit yanına ilerleyerek önünde diz çöktü ve sevecen sesiyle konuşmaya başladı.
"Kızım,meleğim.."
Zeynep birden hiddetle sözünü kesti.
"Bana kızım deme,bana meleğim deme. Git odamdan."dedikten sonra bana çevirdi bakışlarını,"o da gitsin sen de git."dedi. Haklıydı..Kolay olmayacaktı ama bana alışması için her şeyi yapacaktım.
Ben de yavaş yavaş yanlarına ilerleyip Zeynep'in karşısında durdum.
"Zeynep,bak kızım.."
"Sen kimsin ki bana kızım diyorsun? Ben seni tanımıyorum çık odamdan,çıkın.." Zeynep bu sefer benim sözümü keserek bana sinirlenmişti.
Ben bu sefer Yiğit'e dönerek konuşmuştum.
"Yiğit,sen çıkar mısın? Biz biraz konuşalım."dedim. Yiğit ise cevap vermeden beni onaylayıp çıktı.
Yiğit odadan çıktıktan sonra Zeynep'in yanına oturdum. Ben oturunca Zeynep arkasını dönüp geriledi. Ama vazgeçmeyecektim.
"Zeynep..Biliyorum çok şaşkınsın,senin için kolay değil bu,ama lütfen izin ver sana her şeyi anlatayım kızım." Ona kızım demeye alışmalıydım. Aslında güzel kelimeymiş 'kızım'..
"Ne anlatacakmışsın bana? Eğer yalandan,uydurma masallarla beni kandıracaksan hiç uğraşma. Çünkü ben masal dinleyecek yaşı geçtim."
Bu yaştaki bir çocuk için,böyle yetişkin biri gibi konuşması şaşırtıcıydı. Zeki,zehir gibi kızdı. Babasına çekmişti belli. Sanki 16 yaşlarında ergen gibi bir hali vardı. Halbuki o daha çocuk. Nasıl böyle konuşuyor..
"Hayır Zeynep..Sana gerçekleri anlatacağım kızım. Beni iyi dinle.."
Ondan bir ses gelmeyince,yalan serüvenimi anlatmaya başladım..
"Ben hamileyken,yani sen daha doğmamışken biz babanla kavga ediyorduk. Hem de sürekli,ve ikimiz de ayrılmanın mantıklı olduğunu düşünerek boşandık. Baban kendine yeni bir hayat kurmuştu,ben de kendime. Sonra sen doğdun,her şey iyi gidiyordu. Baban sık sık geliyordu senin için. Sonra bir gün ben birine aşık oldum ve onunla evlendim. Ama o seni istemedi. Baban da bunu duymuş ve seni benden aldı. Benim seni,aşık olduğum adamdan daha az sevdiğimi düşündü sanırım. Benim sana yeterince ilgi gösteremeyeceğimi,seni ihmal edeceğimi ve bunun gibi saçma sapan düşünceleri düşünerek seni benden aldı ve başka ülkeye götürdü. Ben seni yıllarca aradım. Sonra bir keresinde baban bana öldüğünü söyledi kahroldum.. Böyle olaylar gidiyor ama en önemlisi şu an seni bulmam ve senin yaşaman güzel kızım. Ben hayatımı seni özleyerek geçirdim. Bundan sonra da senin özleminle değil,seninle geçirmek istiyorum. Ben senin annenim. Lütfen kızım,lütfen anneni yok sayma." Burada birazcık Yiğit'i kötü göstermiş olabilirim ama başka çarem yoktu. Aklıma gelen böyle bir şeydi.