Evden gelen bağırma sesleri ve de vazo olduğunu düşündüğüm kırılma sesini duyduğum an yerimden sıçradım ve uykumu bölen bu gürültünün kaynağını arama arayışına girdim.
Aslında az çok tahmin ediyordum ne olduğunu ama yine de merakım baş ağrımın önüne geçmişti ve sesin kaynağına gitme dürüstünü oluşturuyordu.
Odamdan çıkıp holün sonun da bulunan odaya doğru ilerledim ve holde yankılanan sesleri dinlemeye başladım."Ne demek evden çıkamazsın Demir,
Sana mı soracağım evden çıkarken?""Evet bana soracaksın Çağla. Kimin parasını yediğini unutma."
"Kimin parası demek? Ben olmasam sen o şirketi büyütemezdin Demir. Hatırlatarım."
"Bakıyorum da işine geleni çok iyi hatırlıyorsun Çağla.
Ya da şöyle yapalım ben sana bildiğin ama bilmiyormuş numarası yaptığın bir şeyi tekrardan hatırlatayım.
Ben şirketi büyüttükten 3 yıl sonra babana gidip parasının iki katını fazlasıyla ödedim. Yani senin ne şirketimde ne de paramla bir işin yok! sadece resmiyette evliyiz." Demişti babam.Evet annem ve babam her zamanki gibi normal kavgalarından birini yapıyordu.
İkisini umursamadan katlanamayan başımın ağrısına omuz silkip odama gittim.
Odama girdiğim de ise evde ki sesleri umursamadan yarım kalmış uykuma devam ettim ve kendimi uykunun şefkatli kollarını bıraktım.****
Uyandığım da ise ev, uyumadan önceki sese göre sessizliğine bürünmüş ve de herkes kendi halinde işlerine koyulmuştu.
Annem muhtemelen sosyete den edindiği arkadaşları ile buluşmaya gitmişti. Babamın ise şirkete gidip yoğun olan işlerini yürütmeye devam ettiğini anlamam pek uzun sürmemişti.
Anlamadığım olay ise babamın anlam veremediğim kadar çok çalışmasıydı sonuçta mirasını alacak değildim onun o kirli parasını alacağıma fakir olmayı tercih ederdim.
Kafam da dolanan gereksiz soruları bir kenera iterek yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerledim.
Dün gece üzerimi değiştirmeden yattığım için halimi merak edip banyo da bulunan küçük aynada yansımama baktım.
Tam tahmin ettiğim gibi makyajım akmış, saçlarım dağılmış, kıyafetlerim üzerim de olduğundan farklı bir hale gelmişti.Aynaya bakarak dün gece olanları düşünmeye başladım. Kesit kesit yaşadıklarım aklıma gelirken aldığım alkol dan dolayı başıma tarifi olmayan bir acı saplanmaştı.
Dün Alev'in ısrarlarına dayanamayıp Bora ile beraber Blue Bara gitmiştik.
Sanırım gece alkolü fazla kaçırmıştım.
Başımda ki ağrının geçmesini dileyerek kendimi soğuk bir duşa attım ve tenime değen soğuk suyun tadını çıkardım.Duştan çıktığım da ise dışarı da cama vuran kar tanelerinin suya dönüşmesi yüzümde ufak bir tebessüme yol açmıştı.
Sonun da bana çocukluğumu hatırlatan kış ayı gelmişti hatta gelmekle kalmayıp kendini gün yüzüne çıkarmıştı bile.
Cama doğru yaklaşarak etrafa baktığım da her yerin bembeyaz olması beni daha çok mutlu etmişti.
Ardından aklıma geçmişim yani çocukluğum gelmişti.
Genellikle dışarı arkadaşlarımla kar oynamak için çıkardım.
Dışardı da arkadaşlarım ile kar oynamak beni ailemin mutlu etmediği kadar mutlu ediyordu. Şimdi ise yağan karın bana hatırlattığı tek şey eskiden kalan bir anım olmasıydı.Günün günlerden cumartesi olmasından dolayı dışarı da dolaşmamın bir sorun olmayacağını düşünerek giyinme odansına girdim ve gardıropta kıyafet arayışına girdim.
15 dakikalık kıyafet arayış serüvenim den sonra omzum da fermuar detayı olan hardal sarısı kazağımı üzerime geçirdim. Pantolon olarak ise bacaklarımı iyice saran mavi kotumu giydim.
Nasıl olduğuma bakmak adına boy aynasının önüne geçtim ve kendimi incelemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANS(SIZIM)
ActionGenç bir kız ve karşısına sürekli çıkmaya başlayan bir sadist kahraman. Sadist kahraman; fiziksel acı çektirmesini çok seven ve pisikolojik sorunları olan bir insandır. Aslında kimseye güvenmemesi gereken genç kız sadiste kurban olur ve çok büyük bi...