4.BÖLÜM

43 8 0
                                    

6 yıl önce Açelya dan ;

Yine bir gece ve yine her şeyi en masum şekil de ortaya çıkaran bir gün.
Artık bu hayatta nefes almakta zorlanıyordum çünkü elimde sayılı olan bütün manevi varlıklarım elimden kayıp gidiyordu ama hayatın kuralı buydu işte. Ne zaman gülmek istesem her şeyi bir kenera bıraksam ve kendi hayatım da tertemiz bir sayfa açsam bu acımasız hayat her seferin de karşıma bir engel çıkarıyordu ve bu engellerden biri de ailemdi.
Artık anne ve babamı umursamıyordum çünkü çok küçük yaşta anlamıştım onların birbirlerini sevmediklerini ve benim bu dünyaya tesadüfen gelişimi.
Tek önemsediğim abimdi ama yine aile sevgisi benim için bir süre uzak kalacaktı çünkü abim tıp okumak için bir kaç yıl sonra Amerikaya gidecekti.
Ben elimde ki kahveyle dışarda yağan yağmuru seyrettiğim de yine dalıp gittiğimi biten kahvemden anlamıştım.
Kahve bardağını bir kenara koyup botlarımı ve de yağmurluğumu giyip dışarı da yürüyüş yapmaya karar verdim.
Yine en sevdiğim doğa olayı olan yağmur beni kendime getirmişti yaklaşık 15 dk yağmurun altında hiç bir şeyi umursamadan etrafı gezinmeye başladım. Ben dalıp gittiğim için cebim de aniden titreyen telefonum korkmama sebep olmuştu. Çalan telefonu ise daha çok bekletmeden elime aldım ve arayan kişi ile konuşmaya başladım.

"Nasılsın meleğim ? "

"İyiyim abicim. sen nasılsın ?"

"Bende iyiyim meleğim."

Abimin sesinde şuana kadar hiç fark etmediğim bir tuhaflık vardı kim bilir yine  ne olmuştu.

"Abi sen iyi misin?"

"Açelya aslında benim senle konuşmam gerekenler var."

"Tamam abi yarın konuşuruz ben şimdi evde değilim."

"Açelya yarına kadar vaktim yok hemen konuşmamız lazım."

"Tamam abi o zaman ben eve geliyorum bir 15 dakikaya evdeyim."

"Tamam meleğim ben seni bekliyor olacağım."

Telefonu kapattığım da nedense içime kötü bir his doğmuştu kesin kötü bir şey olmuştu yoksa abim bu kadar tedirgin bir şekilde beni eve çağırmazdı.

Yaklaşık 15 dakika yolda ilerlemiştim ve sonunda evime gelmiştim abimi bekletmek istemediğim için hızla eve girdim ve odasına çıktım.

"Girebilir miyim abi?"

"Gel bir tanem."

Abim geniş odasında ki kanepe'nin birine oturduğun da beni yanına oturttu ve söze girdi.

"Açelya aslında bu konuşma için çok erken bir zaman ama sen de biliyorsun ki benim eğitimim için Amerikaya gitmem gerekiyor."

"Evet abi gideceksin ama daha gitmene 1-2 yıl var niye bu kadar telâşlandın ki?"

"Bir tanem ben de senin gibi zannediyordum ama nedense eğitim için 1 yıl erken çağrıldım yani iki gün sonra ben Amerikaya gidiyorum ve uzun bir süre Amerika da olacağım."

Ben duyduklarımın şaşkınlığıyla ne diyeceğimi bilemiyordum. İstemsizce gözüm den gelen yaşı elimin tersiyle sildim ve sinirli bir şekilde Meriç'le konuşmaya başladım.

"Meriç hani 1-2 yıl sonra gidecektin? Unuttun sanırım bu süreçte bana söz verdiğin aile kavramını hatırlatacaktın ne oldu da hemen çağırdılar diye gidiyorsun ki? sen bana söz verdin ve beni eğitimine tercih ettin artık benim hayatım da Meriç diye biri yok çünkü senin de anne ve babamdan hiçbir farkın kalmadı.
Sen beni onlar gibi değersiz bir okula tercih ettin ama senin yerinde ben olsaydım okulu bir kenera iter ve senin o yaşayamadığın çocukluğu yaşamanı sağlardım ama yine yanılmışım yine insanlara gereğinden fazla önem vermişim.
Bundan sonra bana bir iyilik yap ve bir daha asla karşıma çıkma çünkü artık benim abim dediğim ailem yok."

ŞANS(SIZIM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin