"Ben percy, senin lanetin"
**************
Genç kızlar korkuyla birbirlerine baktılar. Tekrar televizyona baktılar. Çocuk aynaya yaklaştı yaklaştı ve yaklaştı. Piper korkuyla annabeth e
- o kim! Bu ne! Korku filmi falan mı! Beni korkutmaya mı çalışıyorsun ann!
- ha- hayır...
Çocuk aynaya daha da yaklaştı. Sonra yüzüne sinsi bir gülümseme takıldı. Aynaya yeni birşeyler yazdı.
"Beni özgür bırak"
Piper korkuyla atıldı.
- nasıl? Ann şakaysa lütfen hiç komik değil!
- nasıl bırakacağız...
Çocuk sanki onları duyuyor gibiydi... Ve korkmaları sanki ona zevk veriyor gibiydi...
Kased kapandı...
Bir süre iki kızda konuşmadı. Piper sessizliği bozmaya karar verdi.
- bunun bir şaka olduğu çok açık...
- derken? Sabahtan beri bizi izliyor...
- iyi de biz ne yaptık ki!? Bence şimdi uyuyalım... Mümkünse bir daha bu konuyu açmayalım diyerek kahverengi saçlarını savurarak odasına gitti ve kapıyı kilitledi. Sarışın kız ise onun yanında olduğunu hissediyordu. Sanki onunla dalga geçiyordu. Belki o da dalga geçmeliydi.
- sabah yaptığın yardım için teşekkürler... Belli ki modadan anlayan bir hayaletle yaşıyorum...
Yanında oturuyordu. Bunu hissedebiliyordu. Sırıttığını da hissetti. Nasıl bilmiyordu. Ama hissediyordu.**********
Esmer kız dün geceki yarım yamalak uykusundan telefonunun sesiyle uyandı. Bir süre kendisinin bile anlamadığı küfürler etti ve telefonu aradı. Kısık gözleriyle yataktan doğruldu ve dün gece pantolonunun cebinde bıraktığı telefonuna gitti. Arayan annesiydi.
- günaydınnn!
- günaydın anne ( bıkkın ses tonuyla)
- ne yani güzellik uykunu almadın mı!? Hemen geri yatıyorsun piper mclean!
- anne!
- tamam ne istiyorsan onu yap ama ben söyleyeyim jason seni bu halde görürse ardına bakmadan kaçar..
- telefondan nasıl ne halde olduğumu görüyorsun anne!
- ses tonundan anlarım ben seni!
Telefon konuşması çığlıklar eşliğinde sonlandı. Piper telefonu kapatıp hemen salona koştu. Arkadaşı dün bıraktığı yerdeydi. Yastığa sarılmış vaziyette eline hipnotize olmuş gibi bakıyordu.
- kızım sen kafayı üşüttün bence... Seni bugün bir psikoloğa götüreceğim...
- ne yani sen kanı görmüyor musun!?
Esmer kız başını olumsuz anlamda salladı
- ann? Sen hiç uyumadın mı? Annem duyarsa seni öldürür...
Dünden beri sarışın kızın gözleri ilk defa gülmeyi hatırlamıştı. Belki piper haklıydı. Kafayı yemişti! Ama dün kasedi piper da izlemişti! Neden korkmamıştı...
- pipes sen hiç mi korkmuyorsun!?
- bir şaka olduğu çok açık... Bu sıralar photoshop baya gelişti söyleyeyim... Ayrıca şu percy midir nedir! Öyle birşey olsa bile maalesef üzerimizde ondan büyük lanetler var...
- ne gibi?
- okul okul ve okul!
İki kızda sırıttı. Daha sonra giyinerek lanet olarak nitelendirdikleri okulun yolunu tuttular...*********
Sarışın kız hâlâ kızlar tuvaletinin önünden geçerken ürperiyordu. Yanındaki soğukluğu hissedebiliyordu. Onun orada olduğunu...
- beni takip etmeyi kesecek misin! Diye azarlıyordu bazen onu... Ama maalesef aynaya bakmadığı sürece cevap alamayacağını biliyordu. Gerçi aynaya bakmakta istemiyordu. Grup olarak öğle yemeği için masaya oturdular.
Leo: dün sana ne oldu annabeth?
Hazel: aynen garip davranıyordun...
Sarışın kız gri gözlerini yanındaki soğuk nefesli gıcık sapık çılgın sulu hayalete çevirdi. ( evet bu adı takmıştı) anlatırsa deli olacağına karar verdi ve sustu. Yalnızca tabağındaki yemeğe odaklanmakla yetindi... Eve gittiklerinde bugün piper ın voleybol antrenmanı olduğu için piper kendini odasına kapattı. Büyük ihtimalle uyuyordu. Annabeth sabahtan beri yanında bir ruhla dolaşmaktan pek hoşnut değildi. Ne demişti sulu ruh? Özgür bırakırsan Bende seni bırakırım... O zaman yapacaktı. Banyoya çıktı. tahmin ettiği gibi sulu ruh yanındaydı. Ama sanırım alışmaya başlamıştı.
- nasılsın sulu ruh? Dedi alayla... Yanıp sönen lambalardan ve odanın havasının eksi 20 dereceye düşmesi percy nin bu isimden hoşlanmamış olduğunu belirtiyordu.
- tamam tamam sustum... Ama bak aynalar beni ürkütüyor başka bir konuşma yöntemi bulsak?
"Olmaz lanetlendim"
- haaa... Peki sen bir anlaşma istemiştin sanırsam?
Percy kafasıyla onayladı... Kız hâlâ son derece korkuyordu ondan ama onun korkması percy ye zevk veriyordu.. Bunu biliyordu... Bu yüzden korkusunu göstermeye hiçte niyeti yoktu.
- hah işte ben bir karar verdim ve anlaşma yapacağız! Diye bir anda aklından geçenleri tek nefeste söyleyiverdi. Hızlı söyledi çünkü vazgeçmekten korkuyordu... Percy inanmamış gibi tek kaşını kaldırdı ve ciddi misin bakışı fırlattı.
- inanması zor biliyorum... Ama ciddiyim... Aman tanrım ben ciddiyim!
Percy aynaya yaklaştı ve temkinle birşeyler yazdı.
" cesaretin var mı "
Kız önce bu sorunun amacını anlamadı ama daha sonra kafasını salladı. Onayladı. Sonra aynada yeni yazılarla karşılaştı.
" o zaman lanetimi boz"
- ama nasıl!
"Bana karşılık bir ruhla..."
- ne!? Kimin?
" intikam istediğim biri..."
- şifreli konuşma sulu ruh!
" tanrı aşkına! Bana sulu ruh demeyi kes! Bütün havayı bozuyorsun! Senin korkman gerek!!!"
- o zaman bu işlerde başarılı değilsin yosun kafa! Diyerek dil çıkardı. Hangi akla hizmet yaptığını bilmiyordu bunu... İsterse ona hayatı zehir edebilecek bir ruhla böyle mi konuşulurdu!?
- yapmayacağım hem zaten sen korkunç biri değilsin! Benim hayatımı mahvedemezsin sen beceriksiz bir yosun kafasın!
" iyi bende piper ın hayatını mahvederim"
- ne! Hayır sen bana musallat oldun ahmak! Bir tek benim hayatımı mahvedebilirsin!
" hiçte bile istediğim kişinin hayatını mahvederim!"
- hıh... Ne yaparsan yap... Dedi ve kollarını göğsünde kavuşturdu.
" sen bana trip mi atıyorsun?"
- hıh...
" tamam sevgilisine trip atan kız gördüm de... Hiç kendisine musallat olan ruha trip atan bir kız görmemiştim..."
Ya bu şaka falan mı!?
- sen ne biçim bir ruhsun! Beni korkutman lazım...
" böööö" yazdı aynaya ve sırıttı.
- tanrımmm!!! Dedim bıkkınlıkla ve banyodan çıkacakken kapı kapandı. Işıklar yanıp sönmeye başladı ve musluklar sonuna kadar açıldı...
" sen kaşındın..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERFECT | Dark Percy! |
FanfictionKaçmaya çalışıyorum... Kaçmayı bırak şu an nefes alamıyorum... Hareket edersem ölecekmiş gibiyim... Ruhumu bilmediğim yollara terk etmiş gibi hissediyorum... Özel alanıma yaklaşan biri var... Biri ya da bir şey... Ama ne ya da kim bilmiyorum... Belk...