2

53 10 4
                                    

Medya Güneş


Hiç böyle bi olay yaşanmamış gibi gittim lavaboya ve üstümü temizlemeye başladım.
İşim bittikten sonra arkadaşlarımın yanına gittim .
Tabiki gözüm o çocuğu arıyordu ama burada yoktu .
Masaya oturup yemeğimi yemeye başladım ; ama hala aklım o çocuktaydı, psikopat nasıl bağırdı bana ...

Düşüncelerim Dicle'nin sesiyle aralanmıştı ,

"Hadi biraz daha acele edin hava kararmadan gidelim otele "

"Tamam güneş'te yesin yemeğini gideriz "

Berra'nın söylediği şeyden sonra bitek benim tabağımın dolu olduğunu farkedip yememi hızlandırdım .

"Yaa acaba otelde yakışıklı çocuklar varmıdır ?"

Dicle işte aklı fikri erkekte .

Benimle aynı düşüncede olcak ki Berra ' da

" Ay Dicle tatile gidiyoruz, düşündüğün şeye bak "

"Tamam be sizde ne odunsunuz "

Hafif gülmeye başladık .

"Neyse yakışıklı çocuklar varsa bizde bakmayacağız  demiyoruz herhalde" dedi Berra sırıtarak

Onlar bu konuyu konuşurken bende son lokmamı ağzıma attım

"Hadi yedim ben hesabı ödeyip çıkalım "

"Tamam ben ödemeye gidiyorum sizde arabaya binin "

masada birleştirdiğimiz parayla hesabı ödemeye giden Berra' nın dediği gibi Dicle'yle bende arabaya bindik ...

Hava kararmaya yakındı biz yola çıktığımızda ; uzun süredir yolda olmanın verdiği yorgunluğun üstüne yemekte yiyince iyice mayıştık Berra yorulduğu için arabayı şimdi Dicle sürmeye başladı bende arkada uyumaya bıraktım kendimi.

            ●        ●       ●       ●       ●   

Gözümü Berra'nın çığlığıyla açtım

" Dicle dikkat eet "

Gözümü açar açmaz farkettiğim şeyle birlikte tekrar bayıldım .

Gözümü tekrar açtığımda küçük  bi odada olduğumu anlamışım üstünde yattığım bir yatak , tam karşımda perdesi kapalı olan bir pencere ve yatağın yanında bir kapı , birde yere önemsizce atılmış kilim , yerimden doğrulduğumda farkettigim yatağın ucunda tahta bir sandalye ve aynı tahtadan olan küçük bir masa ...

Ne olduğunu anlamadım  bir şeyler hatırlamaya çalışıyorum ama hiç bir şey hatırlamıyorum, ayağa kalkıp kapıya yöneldim ; fakat kapı kilitli hemen pencerenin perdesini açtım ormana bakıyordu ,yaklaşık 3 kat yukardayım ve pencerenin demirlerinden dolayi aşağı tam  bakamıyorum .

Bu ne şimdi , nerdeyim ? , niye burdayım?, buraya nasıl geldim? , aklımda yüzlerce soru ...

Kafayı yemek üzereyim yaklaşık 1 saattir aynı yere bakıp düşünüyorum , bir şeyler hatırlamaya çalışıyorum ama yok , kimse yok gelen giden...

Belki gidip uyursam rahatlarım diye düşünüp yatağa yattım gözümü kapatıp uyumaya çalışırken bir yandan da hala düşünüyordum .

Yavaş yavaş hafızama gelen şeyler var,

Hatırladığım tek şey Berra , Dicle , ben tatile gidiyorduk , uyumuştum sonrası yok ...

Gözümü tekrar kapattım bi kaza geliyor gözümün önüne sürekli ,
bişeyler daha hatırlamaya başladım ,
Kaza yaptık diye hatırlıyorum gerisi yok ...

Ağlamaya başladım saatlerdir bekliyorum ne bi gelen var , nede uyuyabiliyorum . Sadece tek yaptığım ağlamak .

Ayak sesleri gelmeye başladı , duyduğum sesle ayağa kalktım ve kapıya yöneldim her kimse gelen, gelmesini bekledim.

Kapıya soktuğu kilidi çevirdi ve kapıyı açtı , gelen kişiyi görünce şok oldum .

Grinin En Güzel TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin