Grinin En Güzel Tonu

4

Medya Kuzey

   "Uzağa"

  Beklemediğim bir şekilde cevap verdi , ama tabiki tam bir cevap alamadım . 

Herkese karşı her zaman böylemi acaba diye düşünmeden edemedim .

Neden böyle sürekli gizemli ,merak uyandıran,  soğuk cevaplar veriyor anlamadım. Hatta genelde hiç cevap vermemeyi tercih ediyor .

" uzağa derken ?"

Evet bu kadar dı başka kelime yok yine soruma cevap alamadım .

Bu çocukla daha hiç diyalog kurmadık ,acaba bitek benimle mi konuşmuyor . Artık çıldırmak üzereydim . Bu böyle  olamayacak bende bağırmaya başladım arabanın içi benim sesimle doluyor du .

"Ya artık sorularıma cevap versene . Beni zorla bir yere götürüyorsun , ve bana hiçbir açıklama yapma gereği bile duymuyosun ,soruyorum cevap vermiyosun , doğru düzgün yüzüme bile bakmıyosun amacın ne senin ?"

Ani bir frenle arabayı durdurdu .
Bi anda yerimde sarsıldım .

"Sus " dedi sesli bir şekilde  iki elini direksiyonun üstüne vurarak ,

Vurduğu elleri direksiyonun üstünden  kaldırmadan kafasını iki kolunun üstüne yatırdı .

20 saniyeye yakın bekledikten sonra derin bir nefes alarak kaldırdı kafasını önce karşıya baktı , sonra kafasını yavaşça bana döndürdü. ..

İlk defa bu mesafeden tam olarak gördüğüm yesil gözlerine hayranlıkla bakmaktan alıkoyamadım kendimi ...

Sessiz bir ortam vardı arabanın içinde o bana ,bende ona bakıyordum .

Sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk kaç kez gözümü başka yere çevirmek istesemde büyülenmiştim sanki .

Bir daha bu şekilde göremeyekmiş gibi hissediyorum,  belkide bu yüzden  ezberlemeyece çalışıyorum her ayrıntısını .

Gözlerini çevirmişti gözümden .

Arabadan indi kapıyı kapatmadan önce eğilip banada inmemi söyledi .

Arabanın önüne geçti ve arabaya yaslandı

"Sor!"

"Ne soruyum?"

"Az önce sorduklarını sor!"

" Beni neden kaçırdın ?"

"Çünkü senden nefret ediyorum , canını yakmak istiyorum , sadece senden değil o Allah 'ın belasi arkadaşlarından da nefret ediyorum "

Ne demekti bu şimdi ;neden benden nefret ediyor, ben ona ne yaptım , arkadaşlarım ne alaka  hiç bişey hatırlamıyorum Allah kahretsin .

"Ne demek bu şimdi ? "

"Allah hepinizin belasını versin demek ."

" Neden bu kadar nefret ediyorsun bizden ?"

" Siz benim kardeşimi öldürdünüz . O lanet arkadaşın arabayla bize çarptı o cinayetinizde benim kardeşim öldü,  tek sevincim şu ki orda senin arkadaşında öldü "

Duyduklarım beni şok etmişti . Bütün bedenim buz kesmiş , titriyor . 'Arkadaşın öldü 'dedi . Hangisi öldü ben neden ona yardım edemedim ben nerdeydim o sırada hepsi benim yüzümden uyumayacaktım .

" ne dedin sen ?

Kim öldü hangisi öldü,  o gün ne oldu , nasıl oldu?

Beni neden kaçırdın bunun suçlusu ben yada arkadaşlarım değil .
O bi cinayet değil kazay dı kaza "

Yine sustu ve arabaya bindi .

Ben binene kadar bekledi bende bindikten sonra yola çıktık .

Onlarca soru sordum ama birine bile cevap vermedi bende artık umudu kesip sustum . Camdan dışarıya izlemeye başladım , ormanın kenarındaki  boş bir yoldan gidiyorduk . Arabayı hızlı sürmeye başladı tam yavaş diyecektim ki önümüze çıkan tilkiye vurmamak için sağa kırdığı direksiyonla ağaca çarptık.