3

46 9 10
                                    

Medyadaki Kuzey

İçeri gelen kişi oydu , cafede çarpıştığım kişi o günküyle aynıydı yüz ifadesi...

Hiçbir şeyi tam hatırlayamayıp onun yüz ifadesini ayrıntısına kadar hatırlıyor olmam çok garip .

Çatık kaşları , çekik ve sinirli bakışları  ve en ufak tebessüm etmeyen dudakları gerçekten hem korkutucu hemde çekiciydi ...

Bi anda yelpelendim ve şu an bu durumda düşündüğüm şeylerin saçmalığını kavrayarak , karşımdaki adamın o odun gibi davranan adam olduğunu hatırladım .

Gözündeki yaşları elimin üstüyle sildikten sonra sorular sormaya başladım :

"Ben neden burdayım? , arkadaşlarım nerde? , sen neden burdasın ? ..."

Sorduğum onlarca soruya cevap vermedi ve sadece

"Sus!" Dedi

Söylediği şeye anlam verememekle , şaşırmadım . O zamanda bu şekilde soğuk ve kabaydı .

Hiç bi şekilde ne düşündüğünü anlayamıyorum ve yüzüne geçirdiği bi kalkan var gibi hissediyorum ama neden böyle bir şey yaptığını anlamıyorum,  şu an bunun çokta bi önemi yok zaten .

" ya beni götür burdan ; annemi , babamı , arkadaşlarımı istiyorum "

Hiç bir şey söylemeden, elindeki tepsiyi masanın üstüne bıraktı ve gitmek için kapıya yöneldi.

"Ya dur , nolur gitme yalvarırım bir şey söyle , benide götür lütfen "

Durdurmak için tuttuğum koluna çevirdi kafasını , benim kolunu bırakmamı bekliyordu sanırım ama bırakmayacaktım tek kelime etmeden bırakmaya niyetim yoktu .

Yaklaşık 10 saniye bekledi kolunu bırakmamı , tek kelime bile etmeden bekledi...

Beni , koluyla yaptığı sert bir hamleyle itti .  İtmesiyle kendimi yerde bulmam bir oldu . Benim yere düşmemi fırsat bilerek çıktı kapıdan . Ayağa kalkıp kapıya ulaşsamda çokta kapıyı kilitlemişti.

Delircektim; neydi bu şimdi ?,niye böyle bişey yapıyor?,  amacı ne ?, beni nerden buldu?, diye düşünürken karnımdan çıkan guruldama sesiyle acıktığımı farkettim .

Psikopat in getirdiği tepsiye baktım ,

Hazır alınmış bir dürüm ve ayran vardı ,birde bir şişe su .
Bari acıktığımı düşünemeyecek kadar odun değilmiş , benimde bi insan olduğumu farkında.

Yemeğimi yedikten sonra ayağa kalkıp kapıya gittim ve vurmaya başladım

"Nerdesin gel bi , hadi lütfen bi gel , nolur "

Bağırmaktan sesim kısıldı, gözlerim ağlamaktan acıyor ve hava karardı .
Şimdi napcam ben ?

Uyursam her şey düzelir kafasıyla gidip yattım yatağa ve kendimi ağlaya ağlaya uykuya bıraktım .

          ●       ●      ●      ●      ●     ●    

" kalk "

Gözümü yavaş yavaş açtığımda karşımda adını bilmediğim manyağı gördüm .

Yattığım yerden doğrulup oturdum

" noldu ne istiyosun ?"

"Kalk hadi , gidiyoruz "

Duyduğum şeye sevinsemmi üzülsemmi bilemedim ama şu an tek istediğim bu odadan bi an önce kurtulmak

O odadan çıktıktan sonra bende peşinden çıktım ilk defa görüyorum lac gündür kaldığım evi. Kapının  10 adım ilerisinde ahşap bir merdiven iniyodu . O önden indi bende onu takip ettim . Dış kapıdan çıktığımızda tahmin ettiğim gibi bir ormana çıktı yol ve hemen önümüzde duran lüks bir jip ...


O şoför koltuğuna oturdu benimde oturmamı bekledi , öne oturmak için kapıyı açtığımda bağırdı

" arkaya !"

Manyak diye boşuna demiyorum , normal bi insan için ne farkeder ha öne oturdum , ha arkaya ...

Arkaya oturdum ve ormanın içinden yola çıktık nereye gittiğimiz hakkında bi bilgim olmadığı için meraktan ölcektim ; ama sormaya korkuyordum nereye gittiğimiz .

Bi anlık bir cesaretle sordum ve hiç beklemediğim bir şekilde cevap verdi

" nereye gidiyoruz ?"



Grinin En Güzel TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin