Sene:1984
Yıllar ne çabuk da geçiyordu.
Gazi mahallesi daha dün gibi gözümün önünde,aklımdan fikrimden hiç çıkmıyor.Anılarımın başköşesini süslüyordu.Günler,geceler birbirini kovalıyor,zaman hızla geçiyordu.Zaman içinde nasıl büyüyüp gelistigimizin farkında olamasak da serpilip güzellesiyorduk.
Annemin saçında ki aklar her sene biraz daha fazlalaşıyordu.Bu sene hazirana doğru,sıcaklar günden güne şiddetini arttırıyordu.Ankara'nın kışı bir dert,yazı ise ayrı bir dertti.
Geçen hafta karnemi aldım.Karnem de hiç dördüm yok.Hepsi pekiyi.Dördüncü sınıfa geçtim.Bu yıl kardeşim Aynur da okula başlayacak. Kardeşimin okula gidecek olmasına çok seviniyorum.Artık okula gidip gelirken bana yol arkadaşı olur,hiç sıkılmam.
Kardeşim Aynur ile aramda sanki özel bir bağ var.
Tüm kardeşler arasında mı yoksa bana özel bir durum mu bilemiyorum.
Murat'ı da seviyorum, fakat Aynur'a sevgim biraz daha ağır basıyordu.Ne zamandan beri sularımız kesik
Evin önünde ki su tankı da boşaldı.
Hayatımız durdu.Neden suyumuzu keserler,bilmiyorum.
Susuz kalmak ne demek ancak yaşayan bilir.Çok zor,kelimelerle tarifi yok.Taşıma su ile değirmen dönmüyor.Dayımın getirdiği su bidonları ancak yemeğe ve içmeğe bir kaç gün dayandı.
Halkın su ihtiyacını karşılamak için Belediye tankerle su dağıtıyor.
"Kaç hafta oldu sular kesik.Millet su sıkıntısından kırılıyor.Salgın hastalıklar yayılacak böyle giderse.
Evler sokaklar koktu.Tüm mahalle ızdırap içinde."dedi annem-Anne,Gazi Mahallesi'nde musluklarımızdan her zaman su akıyordu.
Burda sular neden sık sık kesiliyor.Günlerce haftalarca hatta aylarca niçin gelmiyor?
Sorularıma karşılık bulamıyorum.Annem su şebekesi yok.Burası yeni yeni mahalle oluyor,desede anlayamıyordum.Annem:
"Bu da benim çilem.Çekecek çilem varmış.Kaderim bu sıkıntıları yaşamak da varmış,dedi.O zamanlar anlamıyordum..Fakat şu an annemi o kadar iyi anlıyorum ki.
Kadın olmak zordu.meşakat özveri ve sabır istiyordu. Evlenirken ne hayalleri vardı.Böyle olsun istemezdi.Rahat yaşamak onun da hakkıydı.Gazi Mahallesi'nde rahattık.Her şey yolunda güzel gidiyordu.
Ya burası ; eziyetli,çileli ve zorlu yaşam.Neden bunca sıkıntıya , çileye katlanıyoruz!
Söyleyim kira parası vermeyelim.Başımızı sokacak bir evimiz olsun diyeydi,tüm bunlar
Değer miydi?
Bilmiyorum.Bildiğim tek şey yıpratıyordu insanı.
Hayatın ağır yükü omuzlara bindikçe biniyor. Tüm kaslarımıza,
kemiklerinmize,
iliklerimize kadar işliyor.Belimizin çatırdısı duyuluyor o dayanılmaz acıyı hücrelerimizde hissediyorduk.Yaşananlara biz de şahit oluyor istemeden dahil oluyorduk böyle çileli bir hayata.
Evimizin karşısında topraklı yolda bir anda kadınlar ve erkekler doluştu.İnsanların ellerinde koca koca bidonlar bağrışıyorlar
Su tankeri geliyor.Tanker dediysem bizim evin önündeki gibi küçük olanlardan değil daha daha büyükleriAnnem " Nuray haydi su gelmiş bidonlara bana yardım ette gidip biz de suyumuzu getirelim." dedi . Ben de alel acele boş bidonları kaptığım gibi alıp topraklı yola kalabalığa doğru koştuk.Nuray ile Murat'ı evde bıraktık.
Yolun az ilerisinde köşeden dönen , Belediye Su Tankeri bize doğru yavaş yavaş geliyordu.Kalabalık bir izdihamdı.
Herkes evinde ne var ne yok alıp gelmiş.Benim boyumda koca koca bidonlar; kırmızı mavi yeşil beyaz...Araç yaklaştıkça insanlar su aracın önüne koşuşturuyorlar.İlk ben sırada olayım.Bidonlarımı doldurup Bir an önce eve gideyim derdin de.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüm Noktası
أدب تاريخيHer insan bir Tarihte dünyaya gözlerini açar. Doğduğu andan itibaren de her saniye ,her dakika,gün gün ,ince ince mekik işler gibi tarihini işler.Son nefesini verirken de belirli bir Tarihte sona erer yaşamı...