KIZ KURUSU

Atar Günü

Aslında dün atacaktım ama pürüzler çıktı. Beğeni ve yorumun hatta okuyucu sayısının çok az olmasına rağmen yazmakta ısrarcı mıyım sanki?

Bu bölüm melikogg'a gelsin...

Bahargül'ün suçu ne? Yok arkadaş biri biter diğeri başlar... Topluca parka gittik. Yani sürü gibiyiz yeminle biri görse kaçar. Yağızın yanına gittim.

-"Yağız konuşmamız lazım."

Bana meşhur 'Ben cool çocuğum buda havalı alay bakışım' bakışını attı. Bende 'Hepimiz Allah'ın kuluyuz' bakışımı attım.

Çocuklardan uzaklaşınca bir köşede durduk. Tek kaşını kaldırdı.

-"Şeyy...ikinci maddeyi unut herkesin sevgilisi olabilir hem daha ekşınlı."

Valla bu piç sırıtışını yapmaya başlıyor. Şimdi al o ağzı yorgan iğnesiyle dik üstünede 'Bahar plastik cerrahi' etiketi yapıştır. İyi müşteri kazanırım.

Bunu düşünmeliyim.

-"Bana bak kız kurusu iddiayı kazanmamı yediremiyorsun diye-"

Ona 'Sen mal mısın?' bakışımı attım. İddiayı kazanmışmış.. He he bizim köyde Paris zaten.

-"Birincisi iddiayı kazanman için aşık olmam lazımdı sadece bir madde bozuldu...tabi sen sevgilim varken aşık olamazsın diyorsan kendine güvenin sıfırın altında 89°C'sa o başka"

Buna BPKHK'da , gaza getirmek derler doldur yakıtı viteste indir el frenini hesabı.

-"Tamam dediğin olsun. Zaten kazanacak belli sende umut bile yok"

Bunu durmadan yüzüme vuruyorsun ya sen dur Yağız bunların hepsini yedireceğim sana. Bol acılı yedirip yanındada ayran vermeyeceğim.

-"Umut...göreceli bir kavramdır Yağız. Hesaplamadığın anda seni terkederken yine hiç hesaplamadığın bir anda karşına çıkıp tek dayanağın olabilir... Benden bir tavsiye göreceli kavramlarda takılma."

Voavs. Edebiyat öğretmenim burada olsaydı duygu patlaması yaşar zırlardı.

'Bahar hani bizim bildiğimiz dersi uyku seansı gören Bahar...yok canım benzetmişsinizdir. İkizi bile olabilir orjinali olmaz' tepkilerini almam olağandır.

-"Göreceli kavramlar insanın zihninde şekillenir. Herkese göre değişir Bahar. Edebiyat yapmanın sırası değil"

Neden hep birileri son cümlemi söyleyip gidecekken yeni bir şeyler söylüyor. Bi kerede havalı olmayacak mıyım?Ama bu böyle gitmez.Benim ilk kanunum:

Bahar asla altta kalamaz.

-"Yalanladım mı?"

Böhöhöyt.. Şurada bir adet Recep İvedik kardeşimizin kahkahasını alabilir miyiz?

La havle çeke çeke çocukların yanına gitti. Çocuğu imana getirdim. Ki Yeliz hemen lafa atıldı.

-"Bahar abimle barıştınız mı?"

Gel bir de bunu açıkla yok yani yanıma bir spiker tutacağım o olacak.

-"Sus Yeliz hepsi senin yüzünden."

Yeliz eliyle ağzına fermuar yaparken Sarp Yelizin omzuna kolunu attı ve

-"Ayda yılda bir işe yaradın cadı."dedi.

-"Sarp!"

Bağırmamla bana döndüler. Gamze araya girdi.

-"Ya banane bende ekşınlı hayat istiyorum."

He Gamze he. Hayatım olmuş ekşın zaten bi de sen iste bacım.

-"Gamze ne ekşını bebeğim yani söyle bileyim."

-"Bahar canım mütevazı olma lütfen"

Gamze bunu söyleyince Yağız ve Sarp aynı anda

-"Bahar mı??"diye sordular

Bravo yani hayatımın ekşınını(!) mütevazılığa vurdular. Şimsi bakacak olursak yalanda değil hani(!). Tam ağzımı açtım Ömer konuşmaya başladı.

-"Abi canıma tak etti lan. Yok ekşın yok Sevim cadısı yok zırt yok pırt bu ne lan bu ne? Gençliğimi çürüttünüz. Baharın hikayesinde yan rol olduk sonumuz ne belli değil. Lan sevgilim yok!!"

Eyvah! Ömer atara geldi. Biz hepimiz kenara sindik tabi. Sarp yanıma geldi.

-"Çakma ya da eski sevgilimsin geç arkama bu antikanın ne ayak olduğu belli değil... Psikopat."

Yüzünü buruşturdu bi de. Ahh tutun kahkahalarını tutarak ölen kız olarak tarihe geçmek istemiyorum. Ömer zaten atarlı yapıştırdı cevabı

-"Sarp mısın ne ayaksın yanına almış sevgilisini bi de konuşuyor. Lan olum bıktım sizden be. Kız kaçıralım dediniz kaçırdık pas vermiyor ne iş anlamadım."

Ömeri antartikaya yollayabiliyor muyuz?

Hiç mi?

Peki.

-"Aa delinin zoruna bak ben mi dedim beni kaçırın diye. Bahar'ın sayesinde çıktım evden."diye lafa atladı Yeliz .

Vah canımm Ömeri tanımayınca böyle oluyor. Yalnız Ömer de çok taş çocuk yani Lugan Lerman çakması bir şey sevgilisi olmamasının nedeni muamma. Ama kesin çenedendir.

-"He Bahar'ın sayesinde(!) kızım seni kurtaralım diye o annannen olacak kadının önünde şey-şey diyip ecel teri döktüm. Kimin için mahkeme duvarı suratlı kız için."

Ovs. Ağır oldu sanki. Yeliz kızarıyor. Yanlış anlamayın o sadece sinirlenince kızarır.

-"Şu beyni suyla çalışan çocuk adı...hah Önder mi ne? Beyinsiz misin be tipe bak. Söylesene saçını limonla mı yapıyorsun?"

Evett Bahar kaçar. Bunlar yesinler birbirini der ve arkamı dönüp giderken Özkan durdurdu. Kulağıma eğildi.

-"Bunlar sevgili olmazsa ben Özkan değilim..ve sen küçük hanım görümceğini hemen sattın bakıyorum?"

Ya bana rahat yoğk muğg? Millet atara geldi birazdan sıra bana gelir...

-"Y-yok canım daha neler? Ben bir uzaktan izliyeyim dedim.Uzaktan izleyince daha şey oluyor."

-"Ney oluyor?"

-"Ya şeyin şeysi şey yapınca onu şeysi kavga şeyleyince şeyden şey yapmak daha şey oluyor."

Hay ben senin 'şey'ine ne şeymiş be şeyleyip şey yapıyor.

Yok yutmadı. En iyisi susayım ben. Yelizlere döndüm Ömer cevap veriyordu.

-"Ömer. Önder değil. Ayrıca ben saçıma bir şey kullanmam. Ve sen parfüm yerine gül suyu mu sıktın. Gül suyundan nefret ederim."

-"Parfümümün parası yıllık harçlığına bedel canım. Ve bundan sonra gül suyu kullanarak seni sava bileceğim."

-"Hah. Gül suyuna gerek yok sen bu tiple insan savarsın zaten."

Ben kafamı bir ona bir öbürüne çevirerek kas yaptım zaten. Sarpta tam araya giriyordu ki.

Yağız ortaya çıktı.

-"Uzattınız yeter. Nefretler aşkla mı başlarmış ney o zıkkım olacak, iki hafta sonra çıkacaksınız bizim başımızı ağrıttınız"

Tebrikler Yağız. Bir sen atarlanmamıştın zaten.

Bu günü Geleneksel Atar Günü ilan ediyorum.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen fikirlerinizi esirgemeyin...