3-) Mağduriyet

12.6K 877 464
                                    

Meyda: Oğuzhan Uğur feat Murat Dalkılış-Mağlubiyet

Yatakta bir sağa bir sola dönerken alarmın çalmasıyla hemen doğruldum. Bu gün büyük gündü.

Nihayet bir aydır beklediğim konsere sonunda gidebilecektim! Sikmişim uykusunu be!

Ama tuhaf bir şey vardı. Çalan alarm benim telefonuma ait değildi.

Saçlarımı karıştırıp etrafa söyle bir baktım. Burası benim odam değildi.

Etraf beyazdı. Fazlaca beyaz...

Gözlerim kamaşırken belime dolanan kaslı kolla sıçradım.

"Siktir noluyor?!" Belimde ki korkunç ağrıyla inledim.

Sağımda yatan biri vardı. Çıplak... Fazlaca çıplak...

Yutkundum. Şişmiş dudaklarıyla uyuyan Behlül Utku.

Aklıma dün gece o dudakların her yerimde dolaştığı görüntüler doluyordu. Kulağıma edepsiz şeyler söylemesi ve beni dudaklarını kullanıp baştan çıkarması...

Binlerce kez 'oha!' diye geçirdim içimden.

Zaman kavramını yitirmiş olmalıydım. Ben hala bir gün öncesinde kalırken, dün gecenin izleri beynime hücum etmeye başladı.

Ben Yakup Çınar dün gece ülkenin en ünlü rock grubu olan Serbest Dalış'ın solistiyle yatmıştım. Hetero olan bir solist ile... Çükümü yalayan bir solist ile...

Aman Allah'ım! Ne tarafa doğru ölmem gerek? Alkolün tüm kötülüklerin anası olduğu doğruymuş. Şükürler olsun!

Görüntüler tek tek zihinmde oynamaya devam ederken aşağılarda biri kendi bağımsızlığını ilan etmeye çalışıyordu. Sabah ereksiyonu kadar lanet bir şey olmazdı.

Ne yapmam konusunda o kadar kararsızdım ki sadece durup bekliyordum.

Beklemeye devam mı etmeliydim?

Yoksa Behli Utku'yu uyandırmalı mıydım?

Resmen dün onunla sevişmiştik. Sevgili mi olacaktık yani?

Ama onun zaten bir sevgilisi vardı. Yoksa onu benim için terk mi edecekti?

İnanamıyorum! Ya benim için neleri göze alıyordu.

Bana resmen aşık olmalıydı. Acaba ilk görüşte mi bana vurulmuştu? Yok canım kim ağzı burnu kan içinde baygın birine vurulurdu ki? Ruh hastaları hariç...

Çok korkuyor ve heyecanlanıyordum. Onun ne tepki vereceğinden emin değildim. Bu beni daha çok geriyordu.

Yatakta kıpırtı olduğunda nefesimi tuttum uyanıyor olmalıydı.

Sakin ol Yakup Çınar!

Behlül Utku yavaşça gözlerini açtı. Etrafa şöyle bir göz attıktan sonra en son benimle buluştu mavi gözleri.

Ne görmeyi beklediğimi biliyordum. Ama görmek istediğim gözlerinden ve yüzünden geçen iğrenti değildi.

"Sen dün bana tecavüz mü ettin?" Diye sordu yatakta topalanıp yorganı üzerine kadar çekti. Bu sefer benim bütün mal meydana çıktı. Aman zaten yiğidin malı meydanda olurmuş.

"Teknik olarak beni siken sensin bu da beni tecavüz maduru yapar. Neyseki iki tarafında rızası vardı." Dedim soğukça. Kalbim buz tutmuş gibiydi.

"Yani gerçekten seviştik mi? Ama ben çok sarhoştum.

Siktir! Sen beni sarhoş ettin. En başından planladın bunu dimi?"

Üzerime çıkıp çeneme yapıştı. Dün gece bir çok defa bu pozisyondaydık ama şimdi içim acıyordu.

"Konuşsana lan! Bize yaklaşmak için numaradan bayıldın! Dikkat çekmek istedin! Ben sarhoş oluncada bana saldırdın!"

Çenemi sıkan elini ittim tüm gücümle. "Nasıl bir geri zekalı böyle senaryo kurar. Sana içiren ben değildim. Tekilaları içen sendin. Bana da içmemi söyleyen sendin. Buraya nasıl geldiğimizi bile hatırlamıyorum ben. Yamuluyorsan içmeyecektin! Kimse sana zorla iç demedi!

Tüm suçu üzerime yıkmaya çalışma. Biraz erkek ol be!"

Sanırım bunu söylememem gerekiyordu. Çünkü tam çeneme çok güzel bir yumruk yemiştim. Hem de öyle böyle değil esaslı bir yumruk.

Yatağa düşerken hiç bir şey söylemedim. O üzerini giyip odadan çıktı.

Çıkarken beni bir kez daha yıkmayı başardı.

"İbne."

Bir gün kendisinin ne olacağını anlayacaktı. Şimdilik bir şey demedim. Kırılmış gururum daha fazla konuşmama izin vermedi.

**

Behlül Utku lobiye indiğinde arkadaşlarını gördü. Az önce olan şeyleri düşünmek istemiyordu. Yatağında çıplak bir oğlanla uyanmıştı ve onunla beraber olmuşlardı.

Eşcinsel değildi. Bu güne kadar hiç bir erkeğin götüne bakmamıştı.

Tamam çocuk çok güzeldi ama sarhoş kafayla bile kızlara dokunmazdı. Hata yapmaktan korkardı. Şimdi ise yukarıda bir çocukla yatmıştı.

Üstelik fanlarından biriydi.

"Abi sen iyi misin? Şeytan görmüş gibisin." Mert sorduğunda, yutkundu. Kendini koltuğa bıraktığında "Biriniz bana su bulsun." dedikten sonra düşündü.

Aklına yavaş yavaş dolan dün gecenin anıları ile ürperdi. Çocuk haklıydı. Onu zorlamamıştı. İkiside sarhoştu.

"Orospu çocuğu gibi davrandım." Dedi.

"Bir şey mi dedin?" Cenk sorduğunda "Biriyle birlikte sarhoş olsan gece yatsan sabah nasıl davranırsın?" diye sordu.

Cenk sırıtıp "Güzelse numarasını alır ve daha sonra takılırdım." dedi.

Behlül Utku göz devirdikten sonra kendisine küfür etmeye başladı.

Tekrar ayaklandı. Odaya doğru koşmaya başladı. En azından özür dilemek istiyordu. Zavallı çocuğa bir de vurmuştu. Kendini bok gibi hissetmekten alıkoyamıyordu.

Ama çocuk yoktu. Ona dair hiç bir şey yoktu.

Banyoya ve tuvalete de baktı ama yoktu işte. Durması saçma sapan olurdu zaten.

İleride duran karaltıyı fark etti. Yerde bir şey vardı.

Eline aldığında bunun dünkü çocuğun baksırı olduğunu farketti. Dün geceki anılar tekrar zihinine dolarken içinden kendine küfür etmeye devam etti. Dün gece için pişmandı.

Ama odadan çıkarken elindeki baksırı atmak yerine tişörtünün altına sakladı.

***

Kamu spotu : Panik zamanlarında derin derin nefes alın ve gözleriniz kapatıp gerçekleri inkar etmeyi deneyin. Belki işe yarar. Daha önce kimsede yaramadı ama siz bilirsiniz.

Yamuluyorsan İçmiycen BaşkanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin