Medya: Emir Can İğrek- Müzik Kutusu
Saat çoktan akşamın altısı olmuştu.
Evet Behlül Utku'yu bekliyordum. Onu umursamamayı bir türlü başaramıyorum.
Özellikle bana attığı yarı çıplak fotoğraflardan sonra bu bir hayli zor oluyordu. Adi herifin amacı neydi emin değildim ama benimle uğraşmayı bir türlü bırakmıyordu.
Ayben'in yanında attığı o fotoğraf yüzünde geri zekalı arkadaşım sürekli benimle dalga geçmişti. Tabi fotoğrafı ona göndermemi söylediğinde bir kaç tutam saçı elimde kalmadı değil.
Eve şöyle bir baktım. Gayet temiz ve düzenliydi.
Televizyonun karşısındaki koltuğa oturdum. Zaman geçmek bilmiyordu. Bu nasıl işti.
Bu salak ne zaman gelecekti.
Akşam olmuştu.
Belirli bir saat hakkında konuşmamıştık.
Ama birazdan güneş batacaktı. Kapı çaldı. Koşarak kapıya uçtum.
Saçlarımı düzelttim. Sonra çok dikkat çeker diye geri dağıttım. Fazla dağınık olursa diye geri düzelttim. Napıyorum ben ya?
Daha fazla saçmalamadan kapıyı açtım. Ayben tüm salaklığı ile bana gülümsüyordu.
"Geldi mi?" Diye sordu tüm hınzırlığı ile. Göz devirip kafamı olumsuz manada salladım.
"Çok güzel. Gel benimle." Dedikten sonra eve bodoslama dalıp, ayakkabılarını çıkardı. Ardından elimden tutup beni odama çekiştirmeye başladı.
İnşallah benimle ilgili farklı amaçları yoktur. Gayım ben sapına kadar hemde!
"Ayben, yavrum sen bana mı halleniyorsun?" Sonunda odaya geldiğimiz de sordum.
Hızla elimi bırakıp, elini üzerime sildi. " Ay, Allah korusun Yakup Çınar! Tövbe bismillahirrahmanirrahim!"
Bu kız ateistti.
"Şimdi Behlül Utku bu eve gelecek değil mi? Sende onu bu süper pasaklı halinle karşılamayı mı düşünüyorsun?"
Üzerimdeki kıyafetlere tiksinti dolu bakışlar atarken gözlerimi kıstım. "Ne varmış halimde? Ne güzel eşofmanlarım işte. Üstelik daha üç gün önce yıkadım."
Ayben elini alnına vururken "Ya kankiş sen beni delirtmek mi istiyorsun? O koskoca rock grubu solisti! Adamın yabancı gruplarla bile düeti var. Sen karşısına kokmuş eşofmanlarınla mı çıkacaksın? Anasını sikeyim diz yapmış bu eşofman! Şimdi bayılacağım." dedi.
"Dramatize etme olayı! Kalkıp onun için süslenecek halim yok ya!"
O ise beni dinlemeden dolabıma yöneldi.
"Bakalım burada neler varmış."
Göz devirip yatağa attım kendimi.
"Ya senin niye beş tane aynı model siyah tişörtün var?" Diye sordu.
"Modelini çok beğendim. Eskir de başka bulamazsam diye aldım. Hem indirimdeydi."
"Torunlarına bırak bari bir iki tanesini. Ne boş adamsın sen ya." Onun söylenmelerini hiç umursamadım. Ben mi demiştim gel beni güzel giydir diye.
"Heh! Buldum. Bak bu güzelmiş. Giy şunu." Üzerime attığı soluk yeşil tişörte baktım. Benim böyle tişörtüm mü varmış?
"Bunun boynu çok açık. Başka bir şey ver. Orada Ironman baskılı siyah tişörtüm var. Onu ver bana." Dedim.
Gözleri beni buldu. Oldukça sinirli bakıyordu. "Beni çıldırtma. Giy!"
Göz devirdikten sonra üzerimdeki Siyah tşörtü çıkardım. Onun yanında giyinmekten asla çekinmezdim. O da öyleydi. Birbirimizi o kadar uzun süre tanıyorduk ki utanma çekinme öyle şeyler kalmamıştı aramızda.
Bana bir pantolon verdikten sonra odadan çıktı.
Elinde makyaj çantasıyla geri geldiğinde tek kaşımı kaldırdım. "Hayırdır?"
"Kanka şimdi sana azcık kırmızı nemlendirici ruj süreceğiz, birazda rimel."
"Ayben sen hiç çoluk çocuğa karışmak istemiyorsun galiba ileride." Dedim ciddiyetle.
Anlamamış bir şekilde bana bakıyordu.
"İstiyorum, ne alaka şimdi kanka?"
"Erkenden ölmek istiyorsun da ondan sordum. Çünkü iyice saçmalamaya başladın."
"Ya bari ruj süreyim. Senin dudişler çok güzel. Biraz bundan sürdüm mü Behlül Utku asla sana hayır diyemez!"
"Salak o şimdi de bana hayır diyemiyor zaten. Saçmalama daha fazla." Dedim.
Dolabımı tekrar düzenledikten sonra benimle birlikte salona geldi.
"O zaman ben gideyim sen bana havadisleri bildir. Sakın sevişme onunla. Unutma önce sürünecek sonra sevişeceksiniz.
Çok ısrar ederse emmeli şeyler yapın. Ama gömmeli yapmak yasak kankiş. Tamam mı?
Namusunu koru. Bir şey olursa çığlık at, ben evden koşar gelirim. Biber gazım hazır."
Ben onu iterek kapıdan çıkarırken hala bir şeyler saçmalıyordu. Ne çok çok konuşuyordu.
Telefonuma baktığımda bir şey yazmamış olduğunu gördüm. Ne zaman geleceğine dair mesaj attım ama o sadece görüldü yapıp bıraktı.
Yolda olmalıydı.
Be onu beklerken saat çoktan on iki olmuştu. Madem gelmeyecekti o zaman neden geleceğim demişti?
Gerçi ne bekliyordum? Bir an için bile olsa benden hoşlanmaya başladığını düşündüğüm için aptaldım, salaktım.
Gözlerim dolunca sinirle iç çektim. Gidip uyuyacaktım. Onunla bir daha konuşmayacaktım. Şerefsiz herif onun yüzünden kendimi yine bok gibi hissediyordum.
Odama geçip üzerimi değiştirmeden yatağa yattım. Biraz uyumak istiyordum.
Zilin sinir bozucu sesi kulaklarımda yankılanırken sinirle homurdandım.
Hala çalmaya devam ediyordu. Zar zor telefonumu bulup saatte baktım. Gecenin birinde gelen Ayben'i öldürecektim. Daha bir saat uyumuştum. O ise kesinlikle merakından uyuyamamış kapıma kadar gelmiş olmalıydı.
Gidecek gibi değildi.
Sinirle kapıya yürüdüm. Uykulu uykulu söylenmeyi de ihmal etmiyordum. "Sevap olsan sevilmezsin Ayben. Bi siktir git ya!"
Kapıyı açınca öylece kaldım. Behlül Utku kan çanağına dönmüş kırmızı gözleriyle bana bakıyordu.
Birden bana sarıldığında tepki veremedim. Ellerim havada öylece kaldım şaşkınlıktan.
Omuzları sarsılmaya başlayınca ağladığını anladım ancak. Uykulu zihnim de bu sayede dağıldı.
Ne olduğunu onun neden böyle perişan olduğunu bilmiyordum, ellerim sırtını sıvazlarken tek diyebildiğim "Geçti." demek olmuştu.
"Ne oldu bilmiyorum ama geçti gitti. Şu an buradasın ve hala nefes alıyorsun değil mi? O zaman geçti gitti. Sen yaşadığın sürece her şey geçip gidecek."
Uykulu zihnim ile saçmaladığım şeyler umarım ona iyi gelirdi. Ve umarım ne yaşadıysa bir an evvel geçip giderdi.
***
Kamu spotu: Etrafınızda her zaman olayları fazla abartan dramatize eden insanlar olabilir. Siz aldırmayın. Her zaman geçip gidiyor gerçekten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yamuluyorsan İçmiycen Başkan
Short StorySen bir hayransın imza bile alamazsin. Yüzüne bile bakmaz dediler. Ama ben ne yaptım gittim onunla yattım! Bu bir rock grubu solisti ve basit bir fabrikatör oğlunun hikayesidir. Behlül Utku benim olacaksın! Binicem üstüne vurucam kırbacı!