12

18 3 2
                                    

Sesini işittiğimde,dayım baş ucumdaymış gibi hissettim.

"Bu da ne ya?"dedi öfkeyle Rang."Bir gün de sorunsuz geçsin!"

"Sakin ol.Sakin düşün."

Rang bıkmış gibi suratıma baktı."Kes artık şu gereksiz sakin ol'ları.Her öfkelendiğimde aynı şey."

Sinirimi bozdu tabii ki bu sözleri.Suratımı astım.

O sırada bahçeden korna sesleri duyuldu.

"Bayan Rang,taksiniz geldi.Sizi beklemesini mi söyleyeyim?Yoksa..."

"Hazırım ben Defado."

Rang gidince olduğum yerde diz çöktüm.Gözlerimi tavana diktim.Milyonlarca dilek diledim o an.Hepsinin gerçek olmasını da dileyerek.

Defado gördü o halimi."Efendim!Yapmayın lütfen."

Koşarak sarıldı bana.

O kadar hüzünlüydüm ki!Gözyaşlarımı tutamadım,gözyaşlarım sel olacak diye korktum.

Bende ona sarıldım.Rang dönene kadar belimiz duvara yaslı bir şekilde kaldık.

Rang'te anahtarım kalmıştı.Onu geri vermek için olsa gerek eve tekrar geldi.

Kapıyı açtığında gördü bizi."Ne oldu?"dedi gözlerini kocaman açarak.

Ayaklandım ve saçlarımı topladım."İçimde saklı"dedim kulağına fısıldayarak.

Gerçekten de içimde saklıydı çoğu şey.

Cambazın yürüdüğü ip kadar ince ve kısa olan Trio'ya duyduğum sevgimi saklıyordum.

Fırından yeni çıkmış ekmekler gibi sıcak ve taze acılarımı saklıyordum.

Dondurucuya attığım acılarımı saklıyordum.

Yıldızlarla dertleştiğim,aya selam çaktığım,lacivert karanlığına gülümsediğim her geceyi saklıyordum.

"Ya buysa katil" diye içimden geçirdiğim her anı saklıyordum.

Sessizliğimi saklıyordum.

Kısacası benim olan her şeyi saklıyordum.Yani saklamaya çalışıyordum.

Belki de saklarken,saklanıyordum.Ebe beni görsede,görmüyor gibi yapıyordu ya da.

Rang elini omzuma koydu."Sen hiç iyi değilsin."dedi diğer eliyle alnımı yoklarken."Hemde hiç."

"Yapabileceğim bir şey var mı Bayan Rang?"diye daldı Defado.

Rang derince bir soluk aldı ve hızla geri verdi."Hey!Fostaigo!Bana bak sen cidden çok kötü oldun.Ayyy!"

Ev Rang'in çığlıyıyla yankılanırken Defoda beklediğim şeyi yaptı.

Hemen sağındaki ev telefonuna sarıldı.Tuşlara bastı hızla.

"911 mi?Hah!Paris'te ........Mh. ......Cad. 2 Nolu!Lütfen acele edin!"

On dakika içinde evin önünde beliren ambulanstan çıkan sedyeye yatırıldım ve hastaneye gitmek üzere yola çıktık.

Uzun bir süre baygın kalmış olmalıydım ki gözlerimi açtığımda sanki dünyaya yeniden gelmişim gibi bir his doldu içime.

Uyandığımı gören Rang çığlık attı."Hemşire Hanım!Hemşire Hanım!Fostaigo uyandı!"

Yüzünde kocaman bir gülümseme ile içeriye giren hemşire "Ah,çok sevindim.Ben zaten biliyordum zehirlenme olmadığını ancak doktor laf dinlemiyor ki!"dediğinde buruk bir gülümse yerleştirdim yüzüme.

Gerçi doktor şüphelenmekte haklıydı.Beti benzi atmış,yürümekte dahi zorlanan ve saatlerdir uyuyan bir insan vardı sonuçta karşısında.

Doktor içeri girince hemşire ve Rang odadan ayrıldı.

"İyi misiniz?"dedi yaşlı doktor.

"Evet.Çok iyiyim."diyebildim.

"Bakın doğru söyleyin Fostaigo Hanım.Ona göre taburcu olacaksınız."

"İyi misiniz diye niye bana soruyorsunuz?Doktor sizsiniz.Bunun yanıtını biliyor olmalısınız."dedim laf sokarak.

Doktor da sessiz kalmadı tabii.O da bana soktu lafı."Ben hiç sizin gibi bir hasta görmedim de o yüzden soruyorum."

"İyiyim.Gidebilirim."deyince doktor ayrıldı odamdan.

Bir iki saate kalmaz evime varmıştım.Normaldi her şey.

Sadece evimin önüne gelen başka bir kağıt parçası dışında.

Rang yine her zamanki hareketini yaptı ve kağıtta yazanları seslice okudu.

"Sen kendini ne sanıyorsun Fostaigo!Bu kadar çok istiyorsan katili bulmayı yüz yüze konuşalım! Gece yarısı ......... cafe'de ol!"

Olaya Tanık Olanlar (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin