20

20 2 0
                                    

Hayattaki en büyük korkum kimsesiz,yalnız kalmaktı.

Kimileriniz karanlıktan korkardınız değil mi?İşte ben yalnızken,kimsesizken karanlıktan korkuyorum.

Hayatımda hiç kimsesizliği tatmadım ve ilk defa,az önce Yuse'nin de kaçırılmasıyla tatmaya başladım...

Kötüydü,kimsesizlik.Ama bir de çaresizliğin içindeki kimsesizlik.O daha bir kötüydü.

Belki de ben sebep olmuştum tüm bunlara.Katil'in peşine düşmeseydim,belki o da gün yüzüne asla çıkmayacaktı.Kimseyi kaçırmayacak,kimseyi,kimsesiz bırakmayacakatı...

Gözlerimi sıkıca yummuştum,parmaklarımla da kulaklarımı tıkamıştım.

Görmeyeyim,duymayayım diye.

Ama karnımın üstünde duran telefonumun titremesine engel olamamıştım.

Bildirim sesiyle titreyen telefonumu açtım.

Titreyen parmaklarımla gelen kutusuna bastım.

"İnan bir gün sende onlara katılacaksın.Korkma,sende diğer tüm insanlar gibi ait olmadığın yerdesin.Senin ait olduğun yer,ablanın,dayının,Rang'in,Yuse'nin ve de son olarak Parte'nin olduğu yer.Değil mi?"

Güvende değildim.

Çünkü bu mesajcı aynı zamanda katil,beni de kaçıracaktı.

Bu durumda aklımdan ilk geçeni yaptım.

Serumun iğnesini ve vücudumda yapışık olan her şeyi tek tek çıkardım.

O sırada bir mesaj daha geldi.

"Ben sana karşına bak demiştim değil mi?Bir daha bak."

Telefonu hiddetle yere çarptım.Kırılacağını bile bile.

Refleks olarak karşıya baktım.

Ayna!Aynayı görüyordum.

Tabii,aynadan da kendimi.

Acaba ben miydim katil?

Sevgimle mi öldürmüştüm Trio'yu?

Bunları kurgularken,bir süre sonra def etmeye çalıştım zihnimden.

Aynaya yaklaştım.Aynanın kenarına bir kağıt sıkıştırılmıştı.

Kağıdı çıkardım ve kendimi hazır hissettiğimde açıp okumaya başladım.

Bir adres yazılıydı kağıtta.Nerenin adresi bilmiyordum.Ama oraya gidecektim.Belki de oraya gelmem için tüm bunlar.

Hastaneden ayrıldım sık adımlarla.

Gideceğim adres belli ama nasıl gideceğim,neyle gideceğim belli değildi.

Evin yolunu tuttum.

Kapıyı ittirdim.Açıldı ve karşımda bıraktığım o kanlı manzara...

Temizlik şirketini arayıp durumu izah edince,gelip temizleyeceklerini söylediler.

Dikkatle odama çıktım.

Üzerimdeki gri kazağı çıkarıp yatağa fırlattım.Pantolonumu da yere koyuverdim.

Dolabımdan çıkardığım yeşil tişörtümü giyerek üstüne beyaz kabanımı giydim.

Altımada siyah bir bileğe yapışık pantolon...

Botlarımı da geçirip sokağa attım kendimi.

Bir taksiye bindim ve sürüye adresi uzattım.

Korkuyla arkasını döndü."Sizi buraya götüremem."

Olaya Tanık Olanlar (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin