25

9 2 0
                                    

"Dan Watson,Trio'nun katili...

İnanması güç,ama gerçek...

O şimdi müebbet yedi,ömrünün sonuna kadar hapiste...

Kaç suçu,kaç günahı vardı bilmem ama,o kötüydü...

Hep onu kötü gördüm değil mi?Trio ondan farksızmış...

Babası Trio'nun,Dan'ın babasına neler yapmış,neler hissettirmiş...

Bu katili arama macerasında bir şey öğrendim.

Bazen bir katil,birini öldürsede haklı olabiliyormuş.Öldürdüğü kişi,benim,sizin veya onun neyi olursa olsun...cidden bazen haklı olabiliyormuş."

Ben bunları,Trio'nun günlüğüne yazıyordum.İstemsizce de her cümleyi bitirdiğimde sesli bir şekildede okuyordum.

Benim yüzümden Rang'in,Yuse'nin,dayımın ve ablamın tüm vücudu yanmıştı.Ve şimdi sarılıydık.

Katilin hikayesini dinledikten sonra hepimizi bir soğukluk sarmıştı.Nasıl diyorduk,nasıl?

Hikayeyi dinlememizin üstünden bir hafta geçmişti.O gün Autwon'a evime gidip Trio'nun günlüğünü getirmesini istemiştim.

O da kırmadı beni,getirdi.

Az da olsun kıpırdatmayı becerdiğim,sağ elimle yazmıştım onları.Üstüne birde sesli okumuştum.

Hepsi bir anda dönüp bana baktılar."Sen,iyi misin?"

"İyiyim de,son günlerde yaşananlar,katili cidden bulmamız,Trio'nun düşündüğümüzden farklı olması falan..."

Lialey girdi kapıyı tıktıklatarak.Girmedi tam olarak başını uzattı kapıdan."Şey Fostaigo,sana soramadım kargaşadan.Katil,Dan Watson geldi.Seninle yalnızken konuşmak istiyor."

"İstemiyor o.Gitmesini söyle bence.Beklememeli."

"Yuse!"

"Ne var Lialey?Sevdiğin adam nasıl biri olursa olsun,öldürülse ve de sen öldürenle yüzleşecek olsan?!"

"Yine de yüzleşirdim!Belki de Fostaigo'nun aklına takılan ama soramadığı şeyler var!"

"Var mı Fostaigo?!"

Yoktu.Ama son kez görmek istedim Dan'ı."Var!Hemde çok!"

"Çağırayım ben."dedi Lialey,Yuse'ye 'gördün mü' bakışı atarak.

Arkasından bağırdı ablam."Lialey!Biz içerdeyken mi konuşa-"diyemedi ablam,çünkü Dan,çoktan kapıdan görüldü.

Dan bize yaklaştı.Bir sandalye çekti."Dışarı da,"dedi."Polisler var.Kısa keseceğim bu yüzden."

Devam etti."Trio senin her şeyindi senin değil mi?"dedi beni işaret ederek.

"Evet."

"Sen hiç Parte'yi görmedin mi?O ayırt edemiyor muydu,gittiği yerde dövülüyorsa eğer,istenmediğini?Sen varsın diye geliyordu o,anlamıyor muydun?"

"..."

"Sen sonra Trio ile sevgili oldun.Senin için ölen birini görmedin de gittin..."

Ağlıyor muydu o?Ağlıyordu.Hıçkıra hıçkıra hemde."En acısıda ne biliyor musun?Parte'yi saçmasapan işlerde kullanıp mahvettmem her şeyi."

"..."

"Sen,ben olsan sende öldürürdün Trio'yu.Nasıldı o ve ailesi?Babası babamı,kendisi Parte'yi mahvetti.Kabul!Bende mahvettim Parte'yi.Ama ilk ve en ağır darbeyi Trio vurdu."

"Trio..."diyebildim."Kötü müydü?"

"Senin için melekti resmen.Ama benim için,bizim için..."

"Babası ve o niye öyle yaptılar babana?"

"Bilmiyorum."

"Parte,o niye sustu,niye sakladı hep aşkını?"

"Onu da bilmiyorum."

"İnan,sana da hak veriyorum."

"Ben sana hak vermiyorum.Haketmiyorsun o hakkı!Çünkü sen!Sen,sana ait olanı seçtin,sana ait olmak için çabalayanı değil."

"Çabalayan mı seçilir hep?"

"Çabalayan sevilir hep!"

"Çabalayanı seviyorum şu an."

"Neyi değiştirir ki?Sen cidden,cidden ap-" demeye çalışıyordu ki kapıyı çalmadan giren adam bir anda sandalyesine kendine çevirdi.

Ve sağlam bir kafa attı Dan'a.

Bir dakika o,o Daniel'di!

"Daniel dur!"diye çığırdı ablam.

"Duramam!Duramam çünkü bu herif yüzünden ablam öldü ablam!"

Dedi ve bir de yumruk attı.

Sonrası polisler falan...

Dan,tam kapıdan çıkarken,polislerin kollarında tepindi.

"Unutma,beni Trio ve sen bu hâle getirdin!"

Daniel sakinleşmiş bir köşede sakince otursada alev saçan gözlerini gizleyemiyordu bizden.

Ayaklandı sonra."Gideyim."dedi ve gitti.

Bizim için oldukça dar olan odada bu sefer Lialey ve Autwon'un da gelmesiyle tam 7  kişiydik.

Dayım "Burası birinin küçücük kalbi olsun.Bizde içindeki duyguları."dedi.

"Fostaigo'nun olsun."dedi Rang tüm ciddiyetiyle.

"Neden benimki?"

"Şu an senin kalbinde her duygu var bence.Bizde duyguların işte."

Tebessüm ettim ister istemez.

O gün bir dilek tuttum.Geçen doğum günlerime ve de kayan yıldızlara aldırmadan.

"Lütfen,lütfen şu insancıklar hep mutlu olsun!Benle ya da bensiz,hep mutlu olsun!"

"Dileğini birde içinden söyleseydin ya?"

Lialey'in sesini duyduğum an mahçup oldum biraz."Ya,sesli mi söyledim?"

Yuse'den bir kahkaha...

Tüm oda sakinlerinden bir kahkaha.

O an o durumda sarılamıyorduk,ama ruhlarımız kesinlikle sarılıyorlardı şu an.

Olaya Tanık Olanlar (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin