Part2

106K 5.2K 3.3K
                                        

AYY BENİ WATTPADDEN TAKİP EDİN DE ŞU KIZCAĞIZ 7 BİN OLSUN AŞKOLAR

Sınır 3500 vote

3000 yorum satır araları boş kalmasın lütfen

Uzun bir bölüm oldu gözünüz aydın aşklarım

Derin bir nefes aldığımda içimde bulunduğum durumun karmaşası beni içine çekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Derin bir nefes aldığımda içimde bulunduğum durumun karmaşası beni içine çekti. Ne zaman bu gelinliği üzerime giyinmiştim, ne zaman büyümüştüm de evlenecek yaşa gelmiştim sahi?

Daha dün annemin kınalı kuzum diye sevdiği Mahur değil miydim, dün babamın saçlarını okşadığı o minik kızı değil miydim ben? Ne ara küçük kızdan bir kadın olmaya evirilmiştim sahi?

Zaman ne şaşırtıcı bir kavramdı. Bazen su gibi geçip giderdi, ardımıza dönüp baktığımızda ne kadar şey yaşamışız ne zamanlar, insanlar geçmiş hayatımızdan derdik. Bazen ise bir dakika bir sene gibi gelirdi bize. Zaman öyle şaşırtıcıydı ki... Hızlı mı geçiyor yavaş mı aklın almaz, şaşar kalırdın işte böyle.

Yavaş geçiyorsa ben nasıl bu kadar büyümüştüm, hızlı geçiyorsa neden dakikalar bitmek bilmiyordu? Kalbim öylesine hızlı atıyor, nefesimi öyle hızlandırıyordu ki... Düşüp bayılacağımı sandığımdan sandalyeye elimi yaslamış ve ondan destek alıyordum. Odada bir başıma kalıvermiştim.

Beni süsleyip püsleyip yalnız başıma bırakmışlardı. Annemin o küçük kızı büyümüştü de evleniyordu. Melek gibi olmuştu, kesin annem bu halimi görse sen ne zaman büyüdün de yuvadan uçup gidiyorsun diye boncuk boncuk göz yaşlarını akıtırdı ama onlar benden önce yuvadan göçüp gitmişlerdi. Hem de onların gidişi geri dönmemek üzereydi, işte buydu benim yüreğimi pare pare eden.

Kuşağımı bağlayacak ne abim ne babam vardı. Andım olsundu çocuğum olursa onu asla kardeşsiz koymazdım. En azından bana veya Ömer'e bir şey olursa, temennim çocuğumu kendim büyütmek ama Allah'ın herkese biçtiği bir ömür var, en azından yanında destek olacağı kardeşi olurdu.

En büyük korkumdu benim yaşadığım şeyleri doğacak çocuğumun yaşaması. Biri vurmasa başına diğeri vuruyordu. Biri okşasa başımı da sevse beni diye yapmadığım şirinlik kalmazdı küçükken. Yetimi öksüzü ezerlerdi. Bende ezilmiştim.

Büyüğü küçüğü fark etmezdi. Aklı yetende yapardı bunu yetmeyende. Amcamın her türlü şeytanlığa aklı yeterken beni sevmeye aklı yetmezdi mesela, karısının cin gibi olan kafası bana nasıl davranması gerektiğini bilmezdi. Oysa çocukları bile olmamıştı, belki de ben onlara Allah'ın bir hediyesiydim ama onlar bilemediler.

Kısacası kendimi içimde bulunduğum durumun karmaşık ipliklerine dolanmış hissediyordum. Sevinmeli miydim, üzülmeli mi? Endişe ve korkularımı bir kenara bırakıp yeni hayatımın tadını mı çıkarmalı mıydım yoksa yaşadıklarımı asla unutmamalı ve içimde eksik büyümüş yanımı doldurmalı mıydım? Bunların cevaplarını zaman gösterecekti. Cevabını bulamadığım onca soru gibi bunları da zamanın üzerine atmıştım kısacası.

AYKIŞLI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin