Bir Salkım Umut

62K 6K 2.6K
                                    

Bazı kişilerin yaptıklarını, yazdıklarını asla unutmayacağım

Ben sınır geçilince bölüm gelecek dememe rağmen benim üzerime gelen kişileri, o kadar açıklama yapmama rağmen yazdıklarımı anlamayan insanları, okuduğu şeyi algılayamayanları bundan sonra direkt engelleyeceğim 

Engelleyince de yeni yeni hesaplar açıp bana ergen diyenleri, kitabın değmiyor demek ki ondan vote almıyor diyenleri de asla unutmayacağım

Aykışlı gayet iyi okunuyor, inşallah okunmaya da devam eder. Ben on kişiyi engellersem on okunma kaybederim, bana zararı olmaz. Mental sağlık önemli, toksik bir kitle elde etmek istemiyorum. 

Bir de abartma diye üstüme gelen kesim var. Birisi o kadar emek verdiğiniz kitaba değmiyor, ondan vote vermiyorlar deseler ne yapardınız? Değmiyorsa defolun gidin. 

İyi davranmaya çalıştım, ınstagramdan olsun wattpadden olsun her defasına yazdıklarınıza cevap verdim, her konuda bilgilendirdim. Elimden geldiğince düzenli bölüm attım ama ben 40 bin kişiden 4 bin vote istedim diye ağzıma ettiniz (o kişilere lafım)

kandil günü, yeni deprem oldu binlerce kişi öldü ama siz hala kalp kırmaktan bıkmadınız. 

Bir de birisi hakkımızı arıyoruz demiş. Ne hakkı? Ben istesem burada kesip direkt kitap olarak bastırırım. Ne para veriyorsunuz okurken ne de bir şey. Sadece tek tuşa basmanızı istedim hakkımızı arıyoruz demiş. 4 bin vote oldu da ben mi bölüm atmadım?

İnşallah dün gece on on beş kişinin hepsinin bir anda üstüme geldiği, yaptığı zorbalıkları hiç birisiniz yaşamazsınız. 

Onlara da hakkımı helal etmiyorum. Bundan sonra tahammül seviyem de doldu. 

İyi okumalar

3500 vote

2000 yorum bölümü yazdığım zaman yayınlayacağım (sınır geçildikten sonra

.

Altınlar takıldıktan sonra herkes yavaş yavaş kalkmaya başlamıştı ki bizim masaya yabancı bir kadın geldi. Ülfet teyze ile selamlaştı. "Yanında oturan hanım kızımız oğlumun ardına kırmızı mendil bırakmış. Oğlum ille de git konuş dedi, maşallah ay gibi kız pek beğendi. Biz diyoruz ki uzatmadan eğer senin de akrabansa sizin aileye güvenimiz tam, gelelim senden veya Ömer ağadan bu güzel kızı isteyelim."

Kelimenin tam anlamıyla ne diyeceğimi bilemez hale geldim. Yüzümün kızardığını hissedebiliyordum çünkü boynuma kadar sanki ateş değişmecesine yanıyor gibi hissediyordum. Ben o mendili Ömer'in arkasına atmıştım oysa ki... O ise beni görmemiş olacak ki attığım mendili başkası sahiplenmişti.

"Senin ne dediğini kulağın duyuyor mu kadın?" Arkadan gelen bilindik ses ile dolu dolu gözlerimle ona baktım. Öyle sinirlenmişti ki bu boynunda belirginleşen damardan dahi anlaşılıyordu. "Sen yabancısın herhalde anamın yanında oturan kadın kim bilmezsin." Yanıma geldi. Sandalyede oturduğum için onu tam tepemde görebiliyordum. Kolunu boynumdan yanağına getirdi ve yüzümü okşadı.

Gözüm o an hala masanın yanında dikilen kadına değdi. Kadın ne yaptığını anlamamış olacak ki olanları kavramaya çalışıyordu. "Ömer benim kocam teyze. Ben o mendili oğlunuzun ardına değil, Ömer'in ardına attım. Belli ki yanlış anlamış." Ömer bana dokununca siniri gidecekmiş gibi hala yanağımla boynumu okşamaya devam ediyordu. Yüzüne baktım, neredeyse gömleği ile aynı renk olan yüzüne. "Sakin ol." Dercesine gülümsedim ve elimi elinin üstüne götürüp okşadım.

"Dilimi arı soksaydı da söylemeseydim." Ağzına iki kez vurdu. "Biz yabancıyız, kız tarafındayız. Kimseye de danışmadan geldim buraya, hanım ağamı tanırım, Ömer ağanın da ismini çok duyduk ama evlendiği haberi hiç gelmedi kulağımıza. Bilsem gelir miydi hiç?" Hayıflana hayıflana dizini dövmeye başladı.

AYKIŞLI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin