2.bölüm ♣

642 52 3
                                    

en sonunda gayret ederek gözümü açtım. karşımda bu sabah gözgöze geldiğim siyah saçlı vardı.y..ere baktığımda chris yerde kanlar içinde yatıyordu.tam çığlık atacaktım ki. eliyle ağzımı kapadı.

eliyle chris'i gösterere;''eğer onun yapamadığı şeyi yapmamı istemiyorsan, kapa çeneni!''benim göslerim hala yerde yatan chris'teydi

cebinden telefonunu çıkardı, birkaç tuşa bastı ve kulağına götürdü.

''harry, çocuklara haber ver ortak eve gelsinler. haa birde burda bir leş var, gelip götürsünler'' acaba harry kimdi?..

''gelince konuşuruz..'' diyerek telefonu kapattı. ve beni kolumdan tuttuğu gibi çekiştirmeye başladı.

''beni n-nereye götürüyorsun?'' ürkekçe sorduğum soruyla bana döndü. ve cevap vermeden çekiştirmeye devam etti.

''sana diyorumm!!!'' sesim biraz fazla çıkmıştı. sinirle bana döndü, kolumu daha çok sıkmaya başladı...''eğer bana bir daha sesini yükseltirsen, öldürene kadar sikerim seni anladın mı!!!'' beni korkutmayı başarmıştı. sesimin tonuna dikkat etmeliyim.

beni bir arabaya bindirdi. bindirdi dedim demin demi , resmen fırlattı. kendiside sürücü koltuğuna geçti. cebinden sigarasını çıkardı ve dudaklarına götürüp yaktı....

araba yolculuğunca tek bir ses çıkmamıştı.. yolculuğun sonunda büyük devasa bir eve geldik..kapıda görevliler vardı.kapıya geldiğimizde siyah saçlı anahtarıyla kapıyı açtı..içerde bizi bugün ashley'e yavşayan o kıvırcık kafa karşıladı..

''bu kızı niye getirdin zayn?'' demek siyah saçlının adı zayn'di. güzel isim ama bu benim eve gitme isteğimi değiştirmiyor..

''içeri geçelim anlatacağım harry'' dedikten sonra salon olduğunu tahmin ettiğim yere geldik.okuldaki piskopatların 3'üde burdaydı. tabi isimlerini bilmiyorum.çünkü okula gelmelerine rağmen hiçbir ders'e girmiyorlar.okula okula neden geldiklerini kimse bilmiyor..

''şimdi anlatacak mısın?'' bu harry'di. tabi biraz önce zayn söylemese bilmiyordum.

''chris sanırsam öldü ve bu bücürde herşeye tanık oldu..''hepsinin yüzünde ciddi bir tavır vardı.. ben sadece chris öldüde takılı kalmıştım gerisini dinlememiştim.. ağlamak istiyordum ama ağlayamıyordum..

''ne yapacağız peki?'' bu o sarışın olandı..

''lanet olsun bilmiyorum..'' sinirliydi fazla sinirli.. bense ağlıyordum.. chris ölemezdi değil mi.. 

''ağlamayı kesss!!'' zayn gerçektende fazla sinirliydi..anlamadığım bu benim suçum değildi.. kendisi geldi benim orda olduğumu bile bile öldürdü..

'' bu simon'un kulağına giderse çok kötü olur..'' bu kişiyi bilmiyordum. ama mavi gözleri vardı...

''kızı öldürel---'' diyecektiki kahverengi saçlı olan araya girdi.. 

'' bu olmaz harry.. simon'un yasağını unutma.. 1 hafta dolana kadar sakin kalacağız. ve şu chris işide simon'un kulağına gitmese iyi olur.'' kahverengi saçlı bunları dedikten sonra bir ohh çektimm.. sadece aklımda birşey vardı.. simon kimdi?

''desene bir misafirimiz var'' bu harry'di..itiraz etmek istiyordum ama edemezdim tehlikeliydiler ve ben savunmasızdım...

''yemek yapmayı biliyorsun demi?'' bu sarı saçlı olandı... 'evet' dercesine kafamı salladım..

''beni takip et!'' bu zayn'di. merdivenlere yöneldi tabi bende kalktım ve onu takip ettim.. en sonunda bir odaya girdik.. heryer simsiyahtı. perdelere kadar..galiba onun odasıydı..dolaba yöneldi ve bir bluz ve bir eşofman çıkardı..

''bunları giy ve aşağıya gel'' dedi ve odadan çıktı. bende çıkardılarını üstüme geçirdimm. aynaya baktığımda üstümdekiler büyük olmuştu ama birazz..

zayn'in emrettiği gibi aşağıya indim.. herkez bir yana dağılmış..zayn televizyon izliyor. harry telefonuna bakıyor. kahverengi saçlı olan, kitap okuyor.sarı saçlı karnını tutarak yatıyor, mavi gözlü ise, sarı saçlıya kötü espiriler yapıyordu.. aslın isimlerini öğrensem birşey olmaz demi ne öyle sarı saçlı, mavi gözlü, kahverengi saçlı. bu cümleleri kurmakta zorlanıyorum...

''şeyy- birşey diyebilirmiyim?'' herkez bana döndü.. tuhaf tuhaf bakıyorlardıı.

'' isimlerinizi ö-öğrenebilirmiyim?'' zayn hariç hepsinin yüzünde bir tebessüm oluştu.. sırayla hepsi bana kendilerini tanıttılar.... hiç okuldaki gibi değillerdi, çok komikler ama en komikleride louis...

niall sürekli 'ben açım' tarzı şeyler diyordu.. tabi onun bu haline gülmemek elde değil.. tam kalkıyordum ki zayn beni durdurdu.

''nereye?!'' bana karşı umursamaz ve soğuktu..''mutfağa niall'a birşeyler hazırlayacağım..'' kafasını televizyona döndü.. ve '' otur yerine, birinizde pizzacıyı arasın'' demesiyle yerime oturdum ve liam yerinden kalkarak  telefonunu çıkardı, sanırsam pizzacıyı arıyordu. ne sanırsamı tabikide pizzacıyı arıyordu.. niall bana dönerek;

''bana yemek borçlusun amber'' dedi ama benim suçum değildiki.. liam telefonunu cebine koyarak yerine oturdu.. acaba ne zaman evime gidecektim.. zayn telefonumu almasaydı, polisi arabilirdimm..kapının çalmasıyla evdeki hizmetçilerden biri kapıyı açtı. hey bu evde hizmetçi olduğunu bilmiyordum. daha doğrusu görmedim diyelim şuna..

hizmetçi elinde pizzalarla geldi.. anlamadığım evde hizmetçi varken neden bunlar pizza getirttiriyorlar. dayanamadım ve ''evde hizmetçi varken neden pizza getirttiriyorsunuz?'' dedim.... harry bana döndü ve'' biz onları evi toplamaları için  işe aldık yani onlar yemek türü şeylerle ilgilenmiyor.'' dedi.. şimdi açıklayıcı olmuştu işte.

pizzaları yemiştik ve herkez yatmaya çıkmıştı.. bir tek zayn ve ben kalmıştık..

''şey... ben nerde yatacağım?'' zayn ayağa kalktı ve televizyonu kapatıp bana döndü..

''benim yanımda yatacaksın''

uzun yazmaya çalıştım. biraz erken yayınlayacaktım ama bugün çok işim vardı..şuan okuyucu sayısı çok az arkadaşlar. hikayeyi kendi arkadaşlarınızada önerirseniz çok mutlu olurum..

şimdilik sınır koymayacağım.. belki 3'bölümden sonra düşünebilirim..

**multimedya amber var**

I'm in love!♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin