okuldan gelmiştik ve zayn hala etrafta görünmüyordu. sevgilisiyle beraber çıktı beyefendi.. neden merak ediyorsam artık.. ama bu olay çok canımı sıkıyor...
''çocuklar birşeyler yapalımmı?'' dedim.. düşünür gibi yaptılar ve en sonunda louis atladı..''klasik oyunu yani D-C oynayalım'' aslında fena filir değildi..
liam yerinden kalktı ve mutfaktan bira şişediyle geldi tabi içi boştu.. bir daire oluşturduk ve liam şişeyi çevirdi.. şişe louis ve niall'da durdu.. niall cevaplıyordu..
louis o klasik soruyu sorduktan sonra niall''cesaretlik''dedi.. niall'daki, cesarete hayran kaldım. keşke birazcıkta bende olsa..
louis biraz düşündükten sonra ''dolaptaki zayn'in kuabiyelerini ye'' dedi. niall biraz ürksede gidip kurabiyeleri yedii..bu sefer niall çevirdi şişeyi. ve ben ve harry'de durdu.. ben soruyordum..
''D mi? C mi?'' dedim.. harry doğruluk dedi. harryden cesaretlilik bekliyordumm ama neyse... acaba ne sorsamm........ımm.........hah buldum. merak ettiğim bir konudan soracağım ve oyun böyle sürüp gidecek çok zekiyim yaa...
''perrie'den neden nefret ediyorsunuz?''dediğimde harry önce şaşkınca baktı..''yoo nefret etmiyorz''dedi.. benden kaçarmı sanıyorsun sen...
''hadi ama harry. beni kandıramazsınız?'' dediğimde harry pes olmuşcasına ellerini kaldırdı....bir süre düşündü bunda düşünecek ne varsa.
''perrie'yi zayn'e uygun bulmuyoruz ve bize küçümseyici bakışlar yollamasından gıcık alıyoruz diyelim..'' dedi.. demek tek küçümseyici bakışlar yolladığı kişi ben değilmişim... şişeyi dönderdim ve liam ve niall'da durdu..liam soracağı soruyu sordu ve niallda 'doğruluk'dedi.
''dün telefonumu kurcalayan sen miydin?'' dedi. niall baktığımda. pişmanlıkla bakıyordu liam'a..''şey... bendim'' dedi. liam sinirlensede bozuntuya vermeden oyun devam etti...
sonkez şişeyi çevirdiğimizde harry ve bana geldii.. harry bana seni mahvedeceğim türünden bakışlar yolluyordu.. tabi ben doğruluk dedim.. cesaretliliği göze alamam..
''neden perrie'yle ilgili bu kadar çok soru soruyorsun?'' yalan söyleyebilirdim...yaptımda..''merak edemez miyim'' dedim ama harry yutmamışa benziyordu..''pek inandırıcı gelmedi amahadi neyse..'' dedi en azından ucuz kurtulmuştum.. ne ucuz kurtulması bee ben pahalıda kurtulurum.. ne diyorum ben yaa iyice manyaklaştımm.....
----------------------------
oyunu bitirmiştik. aslında hepsi bana karşı iyiydiler. yani hiç dıştan göründükleri gibi değillerdi.. sevecen, komik,neşeli. bir yapıya sahiptiler.. ama zayn o bana karşı soğuktu..
harry'nin ''nerdeydin dostum?'' demesiyle etrafa baktım. evet tahmin ettiğiniz gibi zayn gelmişti.. ve perrie bu kızda hiçbirşeyden geri kalmıyor..''ufak bir işimiz vardı hazza'' dedi zayn.. ve biricik sevgilisiyle koltuğa oturdular..perrie bana öfke dolu bakışlar göndermeyi unutmuyordu..
yanımda harry oturuyordu ve bende harry'e ''bu neden bana böyle bakıyor?'' dedim.. önce perrie sonra gülerek tekrar bana baktı..''galiba zayn simona senden için sevgilim dediğini anlatmış'' dedi. tabi yaa başka ne için bakacak.. zayn'i benden kıskanıyor..
harry'e son birşey olarak ''harry ashley'in telefonu sende varmı?'' dedim.. kesin onda vardır nede olsa bir sapık..ne yapabilirim harry'nin sadece eğlenceli bir sapık olduğu biliyorum..
''evet var. ne oldu ki?'' benden kaçmazz işte...''şeyy ashley'i arayabilir miyim?'' harry direk 'hayır''ı bastı bana..''lütfenn, harry bak birşey demeyeceğim sadece onu çok özledimm..'' harry biraz düşündü ve ''benimle gel''dedi.. ve yerinden kalktı bende arkasından kaltımm.. benim odam saydığım misafir odasına girdi..
cebinden telefonunu çıkarıp.. ''sakın bizimle ilgili birşey söyleme, ve kısa kess'' dedi..bende hemen telefonu aldım.. arama tuşuna bastım ve çalıyordu.... çalıyor..çalıyor..
''alo?'' ashley'in sesi kulağıma dolmuştu.. gerçektende onu çok özlemişim..
''ashley..ben amber'' telefondan ses gelmedi bir süree...sonraysa kulağıma ashley'in çığlığı doldu... harry'de çığlığı duymuş olmalıki.. gülüyordu..
''tanrı aşkına amber,, nerdesinn senn..!'' dedi.. ee merak edilmeyecek kız değilim sonuçta değil mi?..
''sadece bir kaç günlüğüne bir arkadaşımda kalıyordum.. haber veremediğim için üzgünüm..'' dedim.. harry 'hadi bitir artık şu konuşmayı' der gibi bakıyordu..
''son zamanlarda çok üzücü şeyler oldu..''dedi ashley..
''çabuk söyle çatlatma insanı''dedim.. hemen söylese iyi yoksa meraktan çatlarımm...
''luke ile ayrıldık.. daha doğrusu ben ayrıldım..'' neden ayrılmışlardıki şimdi. ne güzel gidiyordu..,
''neden ayrıldın?ilişkiniz çok güzel gidiyordu'' dememle ashley ağlamaya başladı..
''luke beni aldattı amber!'' ama luke iyi biriydi böyle şeyler yapmış olamazdı değil mi?.. hemde ashley gibi bir kıza...
''ağlama ashley,'' bunu dememle harry hemen kafasını telefona dayadı. bellki konuştuklarımızı dinlemek istiyordu..
''ashley, şimdi kapatmalıyım. ama en kısa zamanda arayacağım,, ağlamayı bırak onun için değmez''ashley'nin nefes alış verişini duydum. zaten sonrada bilindik telefon sesini.. dıtt...dıtt...harry hemen telefonu elimden alıp odadan çıktı..
harry ashley'e aşık ve bunu çok belli ediyor
evet arkadaşlar nasılsınız? aslında harry'nin ağzından yazacaktım ama hiç zayn'in ağzından yazmadığımı farkettim.. o yüzden önce zayn'in görüşü, sonra harry'nin görüşünü yazacağımm..
bu arada yorum sayısı çok düşün lütfen görüşlerinizi bildirin..
beğendiniz mi? beğenmediniz mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm in love!♣
Fanficmasum ama bir o kadarda hırçın bir kızın ve daha önce aşık olup hayal kırıklığına uğrayan. bir mafyanın hikayesi.. ©Tüm Hakları Saklıdır