Bölüm düzenlenmiştir en baştan okumanızı öneririm. Yorumlarınızı eksik etmeyin:)
Gök aniden gürledi.
Gürledi.
Gürledi.
Ve tekrar gürledi.
Hazan anın tadını çıkarmak istercesine yavaş adımlar atıyor ve şapkasının içine sığınıyordu.Yağmur damlaları yavaş yavaş kirpiklerine değiyor, yanağından süzülüyordu.Gözleri su damlaları yüzünden biraz buğulu görmeye başlamıştı ki, vardığını farketmişti.Plazanın dönen kapısının önüne ulaştığıda duraksayıp son bir kez daha gökyüzüne baktı.Gökyüzü mavi-pembe karışımı bir hal almış su damlaları gittikçe azalıyordu.
Şapkasını geriye doğru yitip plazanın girişinden adımladı.Bugün nedensizce mutlu hissediyordu.Sevdiği işi yaparken her gün mutlu hissediyordu aslında ama bu sefer farklıydı.İçinde anlam veremediği bir heyecan vardı.Plazadaki çalışanlara geçerken bir bir gülümseyip selam verdi.Asansörün kapısının açıldığını farkedince hızlıca 21.kata basıp beklemeye başladı.
19
20
21
...Asansörün kapısı aralanırken, altın sarısı harflerle 21 yazan duvarı görünce sessiz koridora adımladı.Cebinden anahtarı çıkartıp parmaklarına sıkıca sardı.Elindeki poşeti dahada sıkılaştırırken saçlarını savurup yağmur damlalarını biraz olsun uzaklaştırdı.Bugün hava beklediğinden de daha yağmurlu olmasına rağmen seyretmesi mutluluk vermişti.Yenilenmiş gibi hissediyordu.
Koridoru adımlamaya devam ederken,telefonuna gelen bildirim sesiyle elini cebine attı.Adımlarını biryere çarpmamak için yavaşlatıp, ekran kilidini açtı.Sadece gereksiz alışveriş mesajlarındandı.Ekranı kapatıp hızlıca cebine attı.
Telefona bakarken hiçbir yere çarpmadan ilerleyebilmenin zaferiyle dolarken, kafasını kaldırmasıyla bir anda olduğu yere çakıldı.Hisleri aniden şaşkınlıktan korkuya evrilmişti.Dudaklarının aralanmasına engel olamadı.Kapının yarısı açık kalmış içeriden tatlı bir rüzgar geliyordu.
Kafasında bir anda o kapıdankanlar sızan görüntüler aklında canlandı.Gerisinin aklında canlanmaması için kendine engel olmaya çalıştı.Donup kaldığı her saniye kalbinin düğümlenmesine, sıkışmasına sebep oluyordu.Görüntünün tanıdık gelmesini sağlayacak sadece kapının aynı şekilde açık durması sebep olmuştu.Daha önce hiç bu şekilde aklına gelmemesine rağmen şimdi ne olmuştu da hafızası onu garip bir şekilde yakalamıştı? Ona en büyük acısını ne olmuştuda hatırlatma gereği duymuştu?
Şimdi de...aklına o olayın görüntüleri akın etmeye başlamıştı.İçinde hissetiği huzursuzluk iyice büyürken, savunmasız bir şekilde avcısına yakalanmış canlılar gibi hissediyordu.Dudaklarını nihayet hareket ettirebildiğinde sadece tek bir kelime söyleyebilmişti.
"Olamaz."
O görüntü üzerinde hiç beklemediği kadar büyük bi etki yaratmıştı.Halbuki bunları geride bıraktığını sanıyordu...
Kendi kendine aynı şeyi tekrar tekrar söylerken üzerindeki kontrolünü kaybettiğini hissedebiliyordu. Anahtarı elinden yavaşça kaydı.
Dairenin kapısına koşar adımlarla ilerledi.Kapıyı açık unuttuğunu düşünmüyordu.Lütfen sahra veya Işıl açık bırakmış olsun diye düşündü içinden.Belki basit bir hırsızlıktı, belki de başka bir şey ama Hazan'ı bir anda telaşlandıran bu değildi.Bu görüntü ona çok tanıdık gelmişti.Çok tanıdık...
Kapıyı yavaşça yitti ve önce etrafta birileri olup olmadığını yokladı.Gözleri hızlıca etrafı taradı ama ne bir insan ne de değişen hiçbir şey yoktu.Bir anda rahatladığını hissederken elini kalbine götürdü ve sakinleşmeyi denedi.Ya Işıl ya da Sahra açık unutmuştu.Plazanın güvenlikleri varken birinin böyle bir şey yapabileceğini sanmıyordu.