9.bölüm - 2.kısım

570 26 9
                                    

İyi okumalar!

"Demek istediğim, hayatında Ada var...ben...aptalca hareket ettim.Çok fazla içmişim, başkası sandım."

Yağız 'başkası sanmak' kısmına gelince afallamıştı.Başkası kim olabilirdi?

"Başka birisi...S-sorun değil." çünkü kendiside aynı hataya kapılmak üzereydi.Ortam tekrar gerginliğe bürünmüştü.Burdan bir an önce gitmek istiyordu."Sen...iyisin sanırım.Ben gitsem iyi olur."

Oğuz muydu? Tek benzerlikleri göz renkleriydi.Oğuz'un boyu Yağız'a göre daha kısaydı.Ve genelde saçlarını dağınık bırakırdı.Tüm bunlara rağmen...ona platonik olabilir miydi? Hayatında başkası  da olabilirdi.Aralarında hala fazla iletişim yoktu.Ve başka biri varsa da görmemiş olabilirdi.Sonra Yağız, bu konuyla birden neden bu kadar düşünduğünü bilemedi.Düşünceleri dağılacakmış gibi başını sağa sola salladı.Ardından tam kalkacakken, Hazan kalkmak için yeltendi.

Hazan bir eline tüm yükünü verip ayağa kalkmıştı ancak yinede etrafı bulanık görüyordu.Eskiden, 6-7 yaşlarındayken, Ece'yle beraber el ele tutuşup, delicesine döndükten sonraki hali gibiydi.Etraf ara sıra buğulanıyordu.Bacaklarını da güçsüz hissediyordu.

"Ben de Ece'ye odama çıktığımı söyleyim."

Tam bir-iki adım atmışken bedeni isyan edercesine onu daha fazla tutmak istemiyormuş gibi serbest kalmıştı.Ne olduğunu anlayamadan gözleri kararmıştı.En son hatırladığı koluna sıkıca yapışan eldi.

Yağız ne olduğunu anlayamamıştı.İlerideki komodinde bir telefon vardı.Muhtemelen oraya gitmeye çalışacakken bir anda gözleri kararmıştı.Yağız yavaş düşmesi için son anda bileğinden yakaladı.Yumuşak koltuğa yavaşça indiğinde, Hazan'ın başı da Yağız'ın omzunda yerini bulmuştu.Yağız panikle eliyle yanağından hafifçe sarstı.Tepki vermiyordu.Daha sonra kadının kendisine değen kolunun buz gibi olduğunu fark etti.Elini kadının alnına götürdüğünde yavaşça parmaklarını değdirdi.Çok sıcaktı.Muhtemelen fazla alkolle birleşince ayık kalması zor olmuştu.

Yağız'ın kaşları çatıldı.Bu da nerden çıkmıştı böyle? Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak gibiydi.İlk defa Hazan ondan değil, Yağız kaçmak istemişti.Nedenini kendisi de kestiremiyordu.Başka birisi olduğunu duymak...garip gelmişti.Onu ilgilendirmediği halde.Bu yüzden kaçıyordu kendinden.Asansörden sonra bir şeyler kopup gitmişti ve yerine gelmiyordu.Ve üstüne başka bir adamı duymak garipsetmişti.Kendisine ne oluyordu anlayamıyordu.

O gün Ada parmağındaki yüzüğü gösterdikten sonra bu olayı daha fazla kafasına takmıştı.O gün ondan etkilenmiş olabileceğini hala aklından çıkaramıyordu.Kızgındı, en çokta kendisine.Ve az öncede onun gözlerini tekrar derinliklerinde hissederken, unutmuştu.Bir hayatının olduğunu unutmuştu.Ve ona engel olmayarak ihanet edecekti belkide.Bunu nasıl aklından çıkarabilirdi? Son anda o çekilmese, kendi itecek miydi?

En iyisi ondan uzak olmaktı.Ama bunu yapamazdı.Dipdibe yaşadığın birisinden ne kadar uzak olabilir ki bir insan? Hem de şu an, yanında, omzuna yaslanmış bir şekilde dururken.Ve üstelik onun için endişelenirken.

Kaçmayacaktı ondan.Neden kaçacaktı ki? Aralarında sadece dostluk olabilirdi.Ne bir his, ne de başka bir şey yoktu.Olamazdı da.Tıpkı Hazan'ın ona bir zamanlar destek olduğu gibi, şimdi de kendisi onu bu halde bırakıp gitmeyecekti.

Tüm düşünceleri bir kenara çekip ayağa kalktı ve Hazan'ı kucağına aldı.Hazan'ın gözleri belli belirsiz açılıp tekrar rahat bir uykudaymışcasına kapandı.Kadın ellerini daha çok birbirine çekip, başını rahatsızca oynattı.Sanki uyuyabileceği en rahat yeri arıyor gibiydi.Yağız derin bir nefes aldı ve geniş yatağa doğru yöneldi.Doğrular, yanlışlar ona destek olmasına engel değildi.

SancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin