Ateşten sıcak gecelerin ortasındayım. Ne bir adım geri ne bir adım ileri gidebiliyorum. Uçurumun düşmek ve kalmak kısmında adım adım doğrumu bulmak umuduyla yürüyorum. Elinden tuttuğum oğlum, aklımda mutlu günlerim, önümde zorluklar adım adım yeni çizdiğim yolda yürüyorum. Bu yol taşlı mı yoksa bayır tepe aşmalımı bilmiyorum. Ancak bir yıkıntıdan iki can çıktım sadece bunu biliyorum.
Gitmekle kalmak arasındayım.. Araftayım..34 yaşındayım.Hayatımla ilgili en zor pazarlıktayım.Ya ateş olup yakacağım, ya ateşlerde yanacağım.. Ya etrafımdaki insan görünümlü şeytanların çizdiği yolda kül olacağım yada kendi çizdiğim yolda küllerimden doğacağım...Ya başkalarının rengini kabul edeceğim ya kendi renklerimi seçeceğim...
Tek bildiğim başkalarının doğrularını yaşamak için bu dünyaya gelmedim.Günahı da sevabı da benim.. Güçlü bir omuz, temiz çarpan bir kalpte ömür tüketmekti tek dileğim... Her sabah sevgi dolu bakan gözlere uyanmak istedim... İnsan nedensizce de sevilirdi belki... Onca emek boşa değildi.Bedeli ağır yükler yüklendim.. Ben aldığım nefesin bedelini peşin ödedim.
Şimdi hayat bana istediğimi sunacak. Üstelik altın tepside sunacak.
Burada yazılanlar erkek eğemenliğinin baskısı altında yalnız başına çabalamış, çevresinden destek görememiş, sorumluluklarının altında ezilmiş,sessiz çığlıklarını kimseye duyuramamış her kadının hikayesi... Okurken hepiniz kendinizden bir parça renk bulacaksınız bu hikayede. Hepimizin hayatının bir döneminde buna benzer bir hikayesi olmuştur... İçinde kendinizden bir şeyler bulacağınız sıcak bir resim çiziyorum şimdi size.. Bu hepimizin hikayesi...
Değişmeye hazır mısın?? Ben hazırım... Genç yaşta, hayatını sil baştan kuran, minik oğluyla herkese meydan okuyan, kendi doğrusunu yaşayan, kansere kafa tutan bir kadın var bu cümlelerde... Şimdi arkana yaslan.. Başlıyorum...