Bahar geldi, mayıs ayındayız, hava harika.. Ben evliyim, kocam var.. Wuuhuuu... Ne büyük keyif... Benim kocam nasıl olduysa "19 mayıs da kaçalım mı bir yerlere" dedi. Ayyy bende mutluluk dağları aştı yeminle... Anasını, ailesini bırakıp beni tatile götürecek bu adam... Valla ilk karşıma çıkan fakire para vereceğim adağım var... Ve ben hala bu adamla evli olduğum için mutluyum!!! Nasıl bir yokluktaymışım vayy arkadaş... Neyse... " Gidelim kocam aşkolsun seni mi kıracağım".. dedim..
Antalya'ya plan yaptık, Kemer düşünüyoruz, yolda vakit kaybetmeyelim... Adam ne dese ben "tamam aşkım" diyorum. Risk almaya ne gerek var, hazır adam beni tatile götürecek, daha ilk günden bezdirmeyelim..
Daha o zamanlar erken rezervasyon sigortası falan yok. Rezervasyonu yaptırdın mı ya gideceksin ya da paran yanacak.. " Yarın git acenteye yaptır rezervasyonu "dedi, ben o gece uyku uyuyamadım... Sabah ilk işim acenteye gitmek olacak. Adam caymadan, caydırılmadan yerimizi ayırtayım , kurtulayım... Belli olmaz bunun sağı solu çünkü.. Anası bir şey der falan ben bunu boğarım, elimde kalır...
Sabah acenteye gidip yaptırdım rezervasyonu tabiki.. Hiç bekler miyim?..İşim bitince de yakında kuzenim oturuyor, birde güzel karısı var ki sormayın, huyu güzel, kendi güzel... Yani bizim kuzen bana el, karısı benden o derece... Eşinden bir şey iste sana yağdırsın o derece bal gibi kadın yani . Büyük bir keyifle kuzenimin karısını aradım, kahveye ona gittim. Oturduk konuşuyoruz , sohbet arasında dedim ki" biz haftaya tatile gidiyoruz 19 mayıs.." Canım benim kuzenin karısı demez mi "biz de gelsek keşke çok eğleniriz" diye.. Dedim ki "Hadi gelin birlikte gidelim"... Kızcağız aradı kocasını, bizimle tatile gitmek istediğini söyledi, kocası buna zaten kıyamaz.. Tamam dedi, geliyoruz.. Aynı gün aynı acenteden yaptırdı rezervasyonu.. Ama tanımanızı çok isterdim ikisini de. Nasıl tatlı insanlar , ye, iç, söyle.. O kadar uyumlu, o kadar güzeller ki ... Her şeyi konuş, her şeyi yaşa yanlarında uyum sağlarlar her şekilde , o kadar mütevazi insanlar... Hala da öyle... Hala o kuzenim başkadır, ama onun eşi bambaşkadır ... Aylarca görüşmesekte ilk konuşmada kaldığın yerden başlar yine..
Akşam eve döndüm.Kocam işten geldi , yemek faslı bitti. Çaylarımızı içerken dedim ki " aşkım rezervasyonu yaptırdım ama bizim kuzenler de bizimle geliyor." Anlattım olanı biteni. Amannn Allah'ım...Adam bana çemkiriyor bildiğin... Vay o dinlenmeye gidiyormuş, vay kimsenin yanında rahat edemezmiş, vay niye gel demişim, vay o alışkın değilmiş , vay biz yeni evliymişiz, vay onların yanımızda olması uygunmuymuş , vay canı beni çekse ne yapacakmış, vay vay vay .... Bla bla bla .... Lannnn camış, lannn öküz biz zaten 8 aylık evliyiz, ananları görmeden geçirdiğimiz tek haftasonumuz yok, balayında ablanın her gün bizden tekmil aldığını saymıyorum bile üstelik... Şubatta babam ödüyor diye maaile bir hafta Afyon'a gittik, şimdi mi aklına geldi "biz daha yeni evliyiz " demek... Hayırdır!!!! Ne var işte hep birlikte gideceğiz , çok ta eğleneceğiz , neyin hesabını yapıyorsun daha... Yokkkk... Adam bir küsüyor bana, bir çemkiyor bildiğin gibi değil.. En son "biz vazgeçelim , gitmeyelim" diyor .. Diyorum ki " valla ben heveslendim, gideceğim, sen istersen otur burada bizi bekle, sen bilirsin "... Benimki ancak yola geliyor.. İnatla bu adam "peki karıcığım " demeyi öğrenemedi... Hatta hiç öğrenmedi...
Ben bütün hafta eşya hazırlıyorum. Çok heyecanlıyım.. Zaten keyif kadınıyım, tatille besleniyorum. Son akşam artık ertesi gece yola çıkıyoruz. Kuzen de dedi ki "tek araba gidelim , ben götürürüm sizi".. Bak işte.. Benim sülaledeki inceliğe bak.. Damat rahat etsin diye, özel araçla götürüyoruz adamı, benzinden de yırttı.. Ama hala beni gördüğü yerde çemkiriyor...
Bu benim kocam son akşam işten geldi, dedi ki " yemekten sonra annemlere uğrayalım"... Dedim niye ?..Dedi ki " Allahaısmarladık diyelim.." "Sebep"... Biz yıllarca bunu yaptık, çünkü adet... Bir yere giderken de geldikten sonrada kaynanın eli öpülüyor... Dedim ki " hayırdır memleketten mi göçüyoruz? Ülke mi değiştiriyoruz? Niye yani? Lann 4 gün tatile gidiyoruz işte her defasında ananı görmek zorunda mıyım?".. Yok illa gideceğiz "adet"... Lannn adetse sana adet.. Beni niye sürüklüyorsun? İşten çıkınca git, ananın elini mi öpüyorsun, izin mi alıyorsun, dizine mi yatıyorsun, helallik mi istiyorsun? Git yap. Beni karıştırma.. Kime hesap vermişim, kimden izin almışım bu güne kadar.. Zaten evliyim, feriştahı gelse karşıma karışamaz, işim olmaz... Ben benim ailemi aradım telefonda " yokuz, gidiyoruz "dedim. İşim olmaz sizinkilerle... Yok arkadaş tuttu adamın damarı, gittik mecbur... Kuzenlerle tatile çıkmanın acısı illaki çıkacak benden... Peki lannn... Ben gitmesine giderim de bunun rövanşı olacak elbet... Sen düşün...
Son gece eşyalar hazır, kuzenleri bekliyoruz. Bu benimki hala isyanlarda, hala konuşuyor, hala bana çemkiriyor... Dedim ki " eğer tek kelime daha edersen ararım kuzeni, bu adam böyle diyor derim, veririm telefonu eline o telefonu sana sokarlar "... Nihayet sustu. Kuzenler geldi, eşyaları yerleştirdik bagaja, bindik arabaya. Daha bizim sokaktan ana yola çıkmadık. Adam demez mi " abiii iyi ki beraber gidiyoruz , valla duydum çok sevindim. Çok eğleneceğiz , ne iyi oldu sizde geldiniz!!!" Anaaa tutmayın beni dalacam şimdi adama.. Lannnn öküz.... Şehirden çıksaydık bari... Beynimi yedin koca hafta, inlettin beni.. Şimdi ne oldu da coştun lan sen...Kafasını cama sürtesim, arabanın arkasına bağlayıp yerde sürüyesim, boğasım var şu an yeminle bu adamı... Ama yapamıyorum , niye? Kuzenler anlamasın diye...
Yolda başlıyoruz eğlenmeye... Gülmeler, şakalar, şamatalar... Afyonda kahvaltı molası veriyoruz, arada kuzenin ufak kızı için çiş molası... Bir keyifli yolculuk oluyor ki kimse gözünü kırpmıyor. Anlamıyoruz yolun nasıl bittiğini... Sonunda oteldeyiz... Odalarımıza yerleşip soluğu havuz başında alıyoruz... Kuzenin karısıyla tek sorunumuz var, hava puslu çok yanamayacağız.. İçkilerimizi alıyoruz, biri bitiyor diğeri geliyor, herkes mutlu, huzurlu, keyifli... Bizim kuzen yol yorgunu uykuya dalıyor horul horul... Turistler horultuya dönüp bakıyor, biz gülmekten yerlerde.. Benimki de iş yorgunu o da uyuyor ama sesi çıkmıyor. Biz kuzenin karısıyla yağlanıp güneşte yanmanın derdinde... Çok keyifliydi ama yaaaa...
Akşam yemeğe indik. Her normal insan gibi bir tabak çorbamızı, bir tabakta salata ve ana yemeğimizi aldık masamıza geçtik. Benim kocamı bekliyoruz. Masamız 8 kişilik, biz 5 kişiyiz. Çünkü kocam anca sığıyor masaya. Önce tatlı ve meyve tabağı geldi masaya, ardından salata ve ızgara tabağı, sonra ara sıcak, ana yemek ve çorba, en son ekmek ve pideler... Kocam yemek almayı tamamladığında bizim yemeklerimiz bitmişti sen düşün... Tabi ben balayından ve Afyondan tecrübeliyim, şaşırmıyorum da bizim kuzenler şoktalar... Benim kuzende diyor ki"biz doyduk taşımasın o kadar." Diyorum ki "kuzen sen rahat ol kocam bize taşımıyor, kendine hazırlıyor masayı "... Biz kocamında yemeğini yemesini bekliyoruz. Sonra içmeye devam etmek için koltuklara yayılıyoruz... İstiyoruz nargilemizi... Ohhhh... Bildiğin keyif bizimle o vakit... Gece oluyor, kuzenler diyor ki " siz bize bakmayın, biz çocukluyuz, siz discoya geçin, gezin, eğlenin." Benim adamın gözleri kayıyor tabi yorgun. Zaten her yıl her tatilde o yorgun...Bir de sohbet valla daha güzel. Gitmiyoruz hiç bir akşam, hep beraberiz.
Sabah ilk uyananlar kimse havuz başına koyuyor havluları, gidiyor kahvaltıya. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Öğle gibi tekrar bir araya geliyoruz. Yine sohbet, yine keyif... İçiyoruz biz devamlı...
Güzel günler çabuk bitiyor. Son sabah kahvaltımızı yapıp otelden ayrılıyoruz. Konyaaltı plajı o yıl daha yeni düzenlenmiş, Kahve içmek için duruyoruz. Benim kocam kurulu saat gibi başlıyor nihayet.. Zaten zor durmuş belli. "Geç kalacağız "diyor. Sadece bana diyor.Sanki bizi evde bekleyen var. Ben duymuyorum tabi ki. Oradan çıkıyoruz. Antalya ' nın merkezinde avm açılmış. Bizim şehirde olmayan markalar var. Biz kuzenin karısıyla dalıyoruz mağazalara.. Ben ödememi yapıp çıkıyorum. Kuzenin karısı her mağazada aldıklarını kasaya bırakıyor " kocam gelip ödeme yapacak "diyor. Bizden sonra kocası sırayla hangi mağazadan aldıysa o mağazaya girip ödemeyi yapıyor, poşetleri arkamızdan topluyor. Bak işte bu benim içimde hep uhte dir. Ben alış veriş yapacağım, adam arkamdan toplayacak. Bunu da yaşamadan ölürsem gözüm açık giderim.
Diğer kuzenimin kızı da basketbolcu, Antalya 'da okuyor. Onuda görüyoruz,oraya kadar gitmişiz görmeden dönülmez. Hep birlikte yemek yiyiyoruz. Ben mümkün olduğunca kocamla göz teması kurmuyorum. Çünkü adamdan dumanlar çıkıyor ve bir tek ben görüyorum. Derdi imanı " geç kalıyoruz"... Valla tek derdi bu. Lannn normal insanların tatil anlayışı bu işte ayak uydursana.. Yok olmaz, illa bir huzursuzluk çıkaracak.. Huyu böyle... Huyu batsın.. Biz o gece saat 01.00 de eve dönüyoruz.
Her şey güzeldi. Güzel günlerdi. Kocam bile çok eğlendi. Daha sonraki yıllarda üst üste 4 yıl birlikte tatile çıktık bizim kuzenlerle. Üstelik kocamın isteğiyle. Bizimde oğlumuz oldu. Kuzenin kızıyla çok oynadılar birlikte tatilde.. Hatta bir tatilde hepsi aquaparkta kaydırak macerası yaşadılarki sormayın. Benim kocam en son kuzenime küfrediyordu. Zaten bir daha kaydıraktan hiç kaymadı. O son oldu.. Bir seferinde de hava o kadar sıcaktı ki Isparta da barajın orada arabadan inememiştik sıcaktan... Side deydik o yaz.. Kocam sıcaktan yemek yiyememişti koca tatilde .. Kuzenin deyişiyle külliyen zarardaydık... Viskiye abanmıştık arayı kapatmak , zarar etmemek için... İçip içip kendimizi havuza atmıştık ayılmak için... Sabah sabah barın açılmasını bekliyorduk bar taburesinde, vakit kaybetmemek için... Birde arada odaya çıkardık sırayla, kilimayı kontrol etmek bahanesiyle eşlerimizle yalnız kalmak için.. Havuz başında kalan aile, çocuklara göz kulak olurdu...Güzeldi o günler gerçekten... Antalya'nın dili olsa da konuşsa...
