Adetiniz batsın..

37 1 0
                                    

   Şimdi ben yeni gelinim ya, koca tarafımda gelin yemeği adeti varmış. Ben yeni öğreniyorum. Adet şöyle: Akraba ve yakın aile dostları yeni evli çifti evlerine yemeğe davet ediyor.Davete  icabet etmek çok önemli. Yani hayır deme şansın yok, gideceksin. Buraya kadar her şey normal. Düğünüme hediyesiyle  gelen ama  benim tanışmadığım kocamın aile yakınlarıyla tanışmış olacağım.Ancak bir kaç küçük sorunumuz var. Ramazan ayına girmek üzereyiz, günler kısa, akşam saat 17.00 civarı ezan okunuyor, eşim hafta içi iş yerinde iftar yapıyor, hafta içi bu davetlere katılmamız mümkün değil. Bu sebeple bu yemekler hafta sonuna planlanıyor mecburen. Hafta içi de dolu çünkü kayınvalidem, görümcem, babaannesi, yengeleri de hafta sonları  yetmediği için kendi davetlerini hafta içine kaydırmak durumundalar. Yani kısaca bu yıl ramazan ayı dışarda geçecek.        

   Ayrıca benim sigara kullandığımı, oruçluyken çok sinirli olduğumu, eğer iftardan sonra sigara içemezsem sapıtabileceğimi, olay çıkarabileceğimi, hatta insanlıktan çıkıp bir canavara dönüşebileceğimi sadece kocam biliyor.Çünkü benim bu kocam, beni ilk kez ailesine anlatırken hakkımda kötü düşünmesinler diye "sigara kullanıyor mu" diye sorduklarında ne sigara  ne de  alkol hiçbirini kullanmıyor demiş... 

   Şimdi bu kocamın ailesi dindar sevgili okuyucum.Bırak alkol kullandığımı, sigara içen her kadın onların gözünde basit kadın muamelesi görüyor. Denize bile benim elbiseyle girdiğimi düşünüyorlar. Artık gerisini sen tahmin et... Bize oturmaya geldiklerinde buzdolabındaki tüm içkileri kilere saklıyoruz, ev sigara kokmasın diye hem cam kapı açıp donuyoruz, hem de hangi oda kokusunu nereye sıkacağımızı şaşırıyoruz. 

   Normal hayatımızda bu durumun tam tersi,  rakı, bira, şarap, viski ne bulursak karı koca içiyoruz. Haftasonlarımız hiç alkolsüz geçmiyor, misafir sofralarımız alkolle şenleniyor. Yani kocamda bende evde yada dışarda sünger gibi içiyoruz. İlave olarak ben sigara da kullanıyorum üstelik. Bu arada dip not; görümcemler de hem sigara hem alkol alıyorlar ama Allah'ın bildiğini kulundan sakladığın sürece sorun yok. Gizli saklı ne halt yersen ye mantığı yani... (İspiyonladım sonunda içimde kalmadı ohhhh çok şükür, bunu hep yapmak istemiştim..)

   Konumuza dönersek, kısaca ben ramazanda bunlarla iftara giderken ya oruç tutmayacağım,  yada sigara içtiğimi itiraf edeceğiz. İki şerden biri yani... Benimkine diyorumki "aşkım ailenin yanında içmeyeyim kabul ama sizin gençler balkonda, başka odada içiyor ya bende onlar gibi yapayım." Benimki diyor ki "hayır kulaklarına gider, biri söyler, yalanım çıkar, içmeyeceksin, bilmeyecekler." Lannn manyak benim üzerimden niye yürüyorsun anana babana, doğruyu söyleseydin ya bana ne,  bana mı güvendin camış !!! diyemiyorum tabi. Bu yüzden mecburen onlarla iftar programı yaptığımızda oruç tutmamama karar veriyoruz.Sırf bunlar yüzünden Allah ta beni cayır cayır yakacak cehenneminde, Allah'tan korkmuyoruz bunun babasından korktuğumuz kadar... Tövbe yarabbim sen affet...

   Ramazan nihayet geldi,  planlar yapıldı, biz neredeyse ramazan ayının  yarısı biyerlere davetliyiz, olan benim oruçlarıma oldu. Üstelik oruç tutmadığımı da saklıyoruz. Alevlere atacak rabbim beni...

     Hafta içi gittiğimiz iftarlara ben iftar saatine yakın gidiyorum, eşim iftardan sonra işten çıkıp geliyor.  Bu da yetmiyormuş gibi benim bu kocam iftardan sonra geliyor ya yanımıza, takım elbisesiyle rahat rahat oturamıyor diye benden, gelirken yanımda spor kıyafet getirmemi istiyor... Laann adam sen nasıl bir psikopatsın söyle hele... Paşa çocuğu musun oğlum sen?? Yedek kıyafet nedir arkadaş,  oturacağımız iki üç saat zaten, sıkıver dişini ölür müsün?? Spor kıyafet derken eşofman da istemiyor paşam. Kot yada spor pantolon, gömlek yada kazak, deri ceket, temiz çamaşır ve çorap, kıyafete uygun ayakkabı ve kemer olacak... Bak bak asalet kıçımızdan akıyor, sanırsın anası da bunu böyle büyüttü... Bencil, pislik...öküz, öküüzzz... Beni  iftar yapılacak eve giderken görmen lazım. Dünya böyle eziyet görmedi. Askıya asılı kıyafetler bir elimde, diğerleri ayrı torbalarda, sanırsın iftar evine çıkarma yapıyorum. Yeni gelin olmayı bırak, gelinliğimden bezdim. 

   Bunun anası da sanki oğlunu  hep böyle büyütmüş gibi kasıla kasıla konuşuyor; " aahhh mari kızanım eve geldi mi rahat etmek ister, oturmaz kıyafetle öyle, değişecek tabi" diye... Kızanın batsın emi senin...  Lan adamın gömleğini ütülemekten acizdiniz, iki gün aynı gömleği giydirirdin adama, sözden sonra dünyanın ütüsünü yaptırdınız lan bana, bu adam her gün temiz gömlek giymeyi benim yanımda öğrendi lan, sizin havanız kime... Bir de karşıma geçmiş kasılıyorsun. Valla seni bir kasarım ben bir daha kendine gelemezsin... Demiyorum tabi. Onun yerine "ahh anneciğim hep sen alıştırdın bu adamı böyle giyinmeye,  sen olmasan biz ütülü gömleği nereden bilecektik" diyorum. Anası,  ona soktuğum lafı anlayana kadar ben de gidiyorum kocamın arkasından üzerini değiştirdiği odaya, kapıyı da kitliyorum.Zaten adam aheste aheste giyiniyor içerde napıyoruz belli değil, kudursun dursun anası da dışarda.

   Haftasonu olan iftarlarda daha rahatız çok şükür. Çünkü kocamla birlikte gidiyoruz, yedek kıyafet tantanamız olmuyor. Üstelik ben oruç tutmuyorum diye kocam da tutmuyor. İftar saatine kadar baş başayız nihayet.Evimize doyuyoruz, birbirimize doyuyoruz, keyif yapıyoruz, kahvaltı yapıyoruz, uyuyoruz, sevişiyoruz...  Ohh mis gibi.. İftar saatine yakın duşumuzu alıyoruz,  giyiniyoruz, gidiyoruz. Sakiniz, mutluyuz, huzurluyuz.. Ama gidene kadar... Çünkü bu kocamın anası bize surat yapıyor, geç geliyormuşuz diye... Bütün akşam o surata tahammül etmek zorunda kalıyoruz. Bir de laf sokuyor bana kocam yanımda yokken hazırlanamıyor musun diye." Biz bizeyiz, ramazan şimdi ne süsü bu böyle" diyor. " Haklısın valla anneciğim, senin bu oğlun ne ramazan , ne oruç dinliyor, tavşan gibi  devamlı üzerimde, nefes aldırmıyor, bir rahat verse erken geleceğiz" diyorum...  Hacı anne sen bana laf sokamazsın, böyle zıplatırım seni işte...Kurban olduğum üç gün kendine gelemiyordur inşallah... Sonuçta tüm eziyetini benim çektiğim "gelin yemeği" ile dop dolu geçen ramazan ayını da bitiriyoruz böylece.

   Kadir gecesinden bir gün önce dedem rahmetli oluyor.Ben evli olarak geçireceğim  ilk bayramı acılı yaşıyorum. Ama bu koca tarafımın umurunda mı? Şaka yapıyorsun tabiki değil... Bu kez de gelin gezmesi çıkartıyorlar başıma. Yaa arkadaş benim bayram gezmesi yapacak halim mi var? Beni annem çalıştığı için dedemler baktı, büyüttü. Bir bırakın da acımı yaşayayım. Yok olmaz süt anneye de gidilecek, bilmemkim de bizi bekliyor, filancalarda gönül koyar,  ötekiler küser,  berikiler alınır... Anacım tüm sülaleyi bize kitlediler iyi mi!! Bayramın birinci günü akşama kadar on dört kapı yapmışız, ben ayakta zor duruyorum. Hayatımda ilk kez yorgunluktan uykumda sayıklamışım "amcamlar nerde yatacak" diye, benimkinin ödü kopmuş gece.. Sen düşün halimi... 

   Bir de bunlarda saçma sapan bir "adet" var yine, birinci günü sabah ilk kayınpederlere gidiyoruz bayramlaşıyoruz, akşam  yemek yemeğe yine gidiyoruz. Sebep; bayramın ilk akşamı yemek oğlan evinde yeniyor çünkü. Lannn dedem öldü dedem lan dedem, bir müsaade edin, nasıl insanlarsınız siz. Zaten ne hikmetse bu ilk akşamki yemek adeti benim evlenmemle başladı, boşanmamla sona erdi. Artık bayramlarda ilk akşam yemeği, eski eşimin yeni eşinin ailesiyle yeniyor.Yani kız evinde... Artık anası  kızanını bayram sofrasına oturtamıyor...İlahi adalet böyle bir şey işte, kimsenin yanına bırakmıyor kurban olduğum rabbim... 

   Evliliğim boyunca ben her bayramı,  istisnasız her bayramı kocamla kavgalı geçirdim. Zaten bayram gezmesini o da sevmezdi, buna rağmen onunkiler ziyaret edilir, benimkiler es geçilirdi. Bayram akşamları yemek saatleri çakışırdı, o annesinde yemek yerdi, ben benim annemde yerdim. Ben onun ailesinin masasına saygı sayar otururdum, o benim ailemin masasına "tokum" der oturmazdı bile. Onun ailesine sabah ayrı akşam yemek için ayrı gidilirdi, benim aileme nasıl olsa akşam gidilecek diye sabah gidilmezdi. Bayramda asla şehir dışına, tatile gidilmezdi, babası bizi evlatlıktan red ederdi. Dokuz gün tatil olsa bile hiç bir yere istesekte gidemezdik.

  İşte bu yüzden ben hala sevmem bayramları, bayram gezmelerini... Bu yaşadıklarım aklıma gelir, ruhum daralır, kalbim sıkışır, sinir olurum... Sevgili okurum, bekarsan eğer beni dinle, ramazandan önce evlenme. Yeni gelin ayağına harcarlar seni de...

     

   

Melekler Dokunsun ÖmrümeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin