Kaza

1.4K 35 22
                                    

Koşuyordu genç kız.Gecenin karanlığında arkasına bile bakmadan koşuyordu.Geriye bakacak gücü yoktu.Geriye bakmak kaybettiklerini hatırlatacakti ona.Bir an durdu.Nefes nefese kalmıştı ve bacakları onu daha ne kadar götürür bilemiyordu.İstemsizce yere çöktü.Kıyafetleri yırtılmıştı ve ayakkabılarını enkazdan çıkabilmek için feda etmişti.Gözlerini kapattı ve ormanın sesini dinlemek istedi.Hayatında ilk defa bu kadar yalnız,çaresiz ve ne yapacağını bilemez haldeydi.Bir süre öylece durdu ama beyni ona ihanet ediyordu.Tekrar tekrar düşüş anını görüyordu.Ayağa kalktı ve kalan gücüyle gücüyle ormanda koşmaya devam etti.Kendi kendine enkazda yiyecek birşey aramadığı için söyleniyordu ancak o kadar korkmuştu ki hayatta olduğunu farkettiğinde 1 dakika bile kalamamıştı çünkü parçalanmış bedenler,kan ve en çok da ölümün kokusu ona dayanılmaz gelmişti.Soğuktan titriyordu ancak koşmayı bırakırsa donarak öleceğini ya da olayları düşünerek aklını kaybedip o halde hayvanlara yem olacağını biliyordu.Sahi kaç saat olmuştu uçak düşeli? Ne zaman gelirlerdi onu kurtarmaya? ya da acaba gelirler miydi?

  Yalnız kalalı çok olmamıştı.Kaderinin yalnız olmak olduğunu düşünse de onu evlatlık alan aile onu evden atalı sadece 2 yıl olmuştu.'Acaba merak edip ararlar ve yokluğumu fark ederler mi?' diye düşündü genç kız.Şimdi de kaderinin ölmek oduğunu düşünüyordu.

   Koşuyordu.Hayatı için koşuyordu ama nereye gittiği ve ne yapacağıyla ilgili hiç bir fikri yoktu.Tek bildiği şey bu ormandan bir şekilde kurtulması gerektiğiydi.Her yer aynı görünüyordu.'Lanet olsun' dedi kendi kendine.'Lanet olsun, izci kampına gitmeliydim en azından nasıl yön bulacağımı bilirdim.'dedi.

   Artık temposu iyice düşmeye başlamıştı.Elinden geldiği kadar devam etmesi gerektiğini mutlaka bir yol veya patika bulacağını düşünüyordu.Daha doğrusu tahmin ediyordu çünkü daha nerede olduğunu bile bilmiyordu.'Alaska'dan hiç ayrılmamalıydım' dedi kendine.Gerçi buradaki soğuğun da oradan farkı yoktu.Bu yüzden çok uzaklaşmadığını koşarak bir yola varabileceğini umuyordu.Hala yaşadığı şoktan tam olarak kurtulamamıştı.Tekrar yere çöktü.Bacakları onu taşıyamıyordu artık.Açlık bir yana susuzluğuyla baş edemiyordu artık.Başını kaldırdı ve karşıda,çok yakında olmasada ağaçların olmadığı simsiyah bir alan gördü.Daha da dikkatli bakınca ay ışığının yansımasına benzeyen bir ışık gördü.Göl yada su birikintisi olmasını umuyordu.Son bir gayretle tekrar ayağa kalktı ve oraya doğru yürümeye başladı.Evet gözleri onu yanıltmıyordu bir nedirdi bu.Suyun soğukluğunu ya da temiz olup olmamasını umursamadı,kana kana su içti.Ayağa kalktığında başı dönüyor,dizleri titriyordu.Daha fazla direnemedi ve kendini gecenin kollarına bıraktı.

Ormanın KollarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin