"Ne?'' sanki hiçbir şey bilmiyormuş gibi sormuştu bunu. Uykumda gördüğüm oydu. Gerçekten odama gelmişti ve bana Aurora diye seslenmişti.
"Bana Aurora dedin. O sendin. Odama geldin. Bana söylediklerini hatırlıyorum. Aurora dediğini hatırlıyorum."
Sanki çok saçma bir şey söylüyormuşum gibi anlamayan bir ifadeyle gülümsedi. Ama gülümsemesindeki tedirginliği rahatlıkla görebiliyordum. "Ben senin odana gelmedim Evren. Sana Aurora demedim."
"Az önce neden dedin peki?"
Şaşkın bir ifadeyle, "Sana az önce de Aurora demedim. Evren diye seslendim. Neden sana o şekilde sesleneyim ki?"
Ayağa kalkıp ondan uzaklaştım. Ben az önce ne duyduğumun farkındaydım. Uykumda duyduklarımın da sadece uykuda olmadığına emindim. "Bana kafayı yedirtmeye mi çalışıyorsun! Ne dediğinin gayet farkındasın neden inkar ediyorsun şimdi?"
Ayağa kalktı. Tedbirli bir şekilde davranmaya çalışıyordu. "Yorgunsun. Yaşadıkların kolay değil ki bence tüm bunlara rağmen her şeyin üzerinden gayet güzel geliyorsun. Alışma sürecinde çok daha zorlananları gördüm. O yüzden endişelenmene gerek yok. Delirmeyeceksin."
Aramızda bir sessizlik oldu. Dikkatle gözlerinin içine baktım. Ona inanmıyordum. Onun neden inkar ettiğini anlayamıyordum. Bakışlarından ona inanmadığımı anladığından emindim. Bunu neden yaptığını bilmiyordum ama söyleyemediği bir şeyler olduğuna emindim. Beni delirtmeye çalışıyor olabilirlerdi. Bu içinde bulunduğum durum belki de gerçekten bir deneyden ibaretti. Ama onlara boyun eğmeye niyetim yoktu. Nasıl istiyorlarsa öyle davranacaktım. Korkmayacaktım. Güçlü duracak ve tüm bu olanları sadece sınandığım bir deneyden ibaret olduğunu düşünmeye çalışacaktım.
"Tamam," dedim. "Madem öyle," zoraki bir gülümseme takındım. "O zaman bana etrafı gezdirirsen buraya alışmamı sağlayabilirsin."
Şaşırmış bir şekilde birkaç saniye boyunca bana bakmaya devam ettikten sonra önden gitmem için eliyle yolu gösterdi. Ona uyarak gülümsedim ve önden gitmeye başladım.
***
Ormanda yarım saatlik sessiz yolculuğumuzun ardından bir mağara eşiğine gelmiştik. Mağaranın ağzı çok büyük ve genişti. İçeriden su seslerini duyuyordum. Dışarıdan vuran ışık içerideki su gölüne yansıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEFER: ST313
Science FictionNew York'tan İstanbul'a gitmek üzere yerel saat ile 23:15'de havalanan Sky Tale Airways'e ait ST313 sefer sayılı uçak kalkışından yaklaşık 3 saat sonra radardan kayboldu. Boeing 777-300 ER tipi uçağın Atlantik okyanusuna düştüğü tahmin ediliyor. Uça...