"Bu kadar acımasız olamazsın"
Neresi burası?"diye sordum sinirle. Sorduğum soruya sanki beni öldürerek cevap verecekmiş gibi yavaş hareketlerle üstüme geliyordu.Daha da dibime gelerek,
" Benim evim" dedi buz dolabı etkisindeki o soğuk sesiyle.
" Ben nasıl geldim buraya kim getirdi beni?"Yavaş yavaş üstüme gelerek beni korkutmaya çalışıyor ve aynı zamanda yüzündeki o korkunç ifadeden de ödün vermiyordu öküz.Yapabileceklerinin sınırı yokmuş gibi gözüküyordu. Ama nedense bana zarar verebileceğini düşünmüyordum sadece boş tehdit. Ama dün beni o arşive kilitleyerek ne kadar ciddi olduğunu kanıtlamıştı.
" Çok yalvardın .Kapıyı açmak için geri döndüğümde baygın olduğunu gördüm."
" Ve beni alıp evine getirdin öyle mi?"diye sordum şaşkın bir ifadeyle tek kaşımı kaldırarak.
"Hayır "dedi son derece acımasız ve kararlı bir ifade ile buda sinir kat sayımı arttırmaya yetmişti.
"Ne demek hayır. O zaman senin evine nasıl geldim ben?" Bu kez beni ciddiye alarak açıklama yapma teşrifinde bulundu bay ego.
"Berkayı arayıp seninle ilgilenmesini söyledim ve o gelmeden seni orada bırakıp eve geldim. Sözde o seni evine götürecekti ama evini bilmediği için bana getirmiş. Yoksa ben seni orda bırakıp gitmiştim. Berkay'ın vicdanına kaldın yani"
" Bu kadar acımasız olamazsın! İnsanlık dışı bu yaptığın" gerçekten beni orada bırakıp gitmiş miydi bir insan ne kadar acımasız olur sorusunun cevabıydı kesin bu öküzün yaptığı.
" Sanırım senin dilin yine uzamaya başladı. Ama bir konuyu açıklığa kavuşturalım evet çok acımasızım ama daha bitmedi. Bunlar daha fragman filmi görmek istemiyorsan kaybol."Bu nasıl bir insandı böyle yada şöyle sorayım insan mı acaba? Normal bir insan bir kızı bir yerde baygın halde bırakıp gider mi Berkay'ı arayıp haber vermiş Allah razı olsun ya gerizekalı.
Ben içimde ona bildiğim bütün
hakaretleri sıralamaya başlamışken o iğrenç sesi benim ve güzel hareketlerimin arasına girdi.
"İnsanlık edip evime aldım seni ama, yatıya kalmayı düşünüyorsun galiba bugün cumartesi ve saat 11:45 bütün günümü seninle geçirerek mahvedemem hadi kaybol ."
"Ulan bende yağmur'sam bunun intikamını çok pis alacacağım empesil öküz."
" kızım sen hala burda mısın kaybol" sinirden gözüm dönmeye başlamışken artık ne diyeceğimi bile bilememiştim beni arşive kilitleyip gitmesi, bu egolu halleri kim oluyor ki böyle davranabiliyor.
"Etrafındakiler seni fazla şımartmış emir AYAZ ama seninle işim daha yeni başlıyor daha önce de dediğim gibi eğer bu bir savaşsa bunu sen başlattın sonuçlarına da katlanacaksın! "Sinirle çatmış olduğu kaşlarını düzeltip bu sefer kahkahalar eşliğinde gülmeye başladı bu halleri her ne kadar sinirimi bozsada ona belli etmeyecektim sonuçta sinir olan ben değil o olmalıydı.
Başta uğraşmamayı tercih etsem de sırf ondan intikam almak için bu okulda biraz daha kalmak için kendimi zorlayacaktım." Ay çokk korktum. Lütfen bana zarar verme"diyip biraz daha kahkahalar eşliğinde gülmeye devam ettiğinde sinirden sadece yutkunabilmiştim.
" Gül sen gül son Gülen iyi Güler(!) şimdi formalarım nerde üstümü kim değiştir di?"
"Sonunda istemediğini anlamana sevindim formalarına gelince, çantanda seni de ben giydirdim."Alayla sırıtarak söylemişti bunu her ne kadar inanmamak istesem de bu bakışları tedirgin ediyordu insanı.
" Yok artık bu kadarını yapmış olamazsın bu kadar şer.." daha lafını tamamlamadan yakama yapışıp,
"Sakın o lafını bitirme yoksa ben seni bitiririm. Sadece eğleniyordum.Bizim hizmetli değiştirdi şimdi aşyalarını da al defol git buradan bir daha da attığın adıma söylediğin laflara dikkat et. Ve bir daha karşıma çıkma yoksa canın yanar"diyip beni itti. Bu kelimeye karşı bu kadar sinir olduğunu öğrenmiş oldum. İşime yaramaz ama aklımda bulunsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARANOYAK
Ficção AdolescenteDoğruluk mu cesaret mi? Doğruluk deseydi ne olacaktı? Paranoyalar ,acılar olmayacak mıydı Zamanında verdiği cesaretlik sözü Onu acıya götürdü ve acı Ona aşkını verdi. Şimdi hata mı yapmıştı zamanında söylediği acı söz olmasa gerçek aşkı bulabilirmi...