Tedirginliğim artarken sessizce yutkundum derin bir nefes alıp yavaşça arkama baktığımda ellerini cebine koymuş sinsi sinsi sırıtan bir manda ile karşılaştım
Barış
Ellerimi kalnmbimin üstüne koyarak sinirle ayağa kalktım.
"Ya Manyak mısın sen aklım çıktı ?"
Barışın keyfi bayağı yerindeydi hem bana neden Emir'in hitap ettiği şekilde hitap etti.
" Hey neden gülüyorsun ayrıca o öküzün bana hitap şeklini kullandın." Barışın gülümsemesi genişlerken bu sefer şiddetli bir kahkahaya dönüştü.
"Hangi öküz Ayaz mı ?sana paranoyak mı diyor?" Barış hala gülerken benim sinir kat sayım artmaya hatta tavan yapmaya başladı.
" Evet " dedim sinirle
" İlk defa ona katılıyorum" bu çocuk neden bahsediyor böyle biraz daha günlerse dalacağım."Barış yeter ama artık neden güldüğünü bana da anlatır mısın?"
"Tamam cadı sakin ol anlatacağım ama burada olmaz hadi gel bir yerlere gidelim?"
Bu çocuk delirmiş olmalı konuşmak için buradan daha iyi bir yer mi var acaba.
"Burada konuşalım lütfen. Hiç bir yere gidecek halim yok ölü gibiyim." Dedim en tatlı halimi takınarak baktım ikna oldu olacak
"Ama söyleyeceklerin keyfimi yerine getirmeyecekse söyleme?" Diye devam ettim.Barış yere oturup bağdaş kurunca bende aynısını yaparak onu dinlemeye başladım.
" Bugün ceza evine gittim" diyip sustu. Her ne kadar merak etsem de duyacağım şeylere hazır hissetmiyordum. Huzursuzca kıpırdandığımda barış beni kendine çevirerek elleriyle cenemi yukarı kaldırdı ve ona bakmamı sağladı. Bu yaptığıyla bana destek olmuştu.
" Korkma kötü bir haber vermeyeceğim." Diyip biraz düşündü. Ve devam etti
" gerçi iyi mi onu da pek bilemiyorum. ""Barış lütfen artık söyler misin " dedim bezgince
"Pelala" dedi ve devam etti "Umut... Şey nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum umut gördüğünü söylemiştin ya "yüz ifademi incelemeye başladı başımı
" evet" anlamında sallayınca cesaret bulup konuştu"o Bir yıl önce şişlenerek öldürülmüş " dediği şeyle ellerim refleks olarak ağzıma gitti. Ama bu imkansız.
" O onu gördüm ama ben " dedim sanki kendimle konuşuyordum aklım almıyordu ama o gece odama gelen oydu yani ben öyle hissettim o zaman beni takip eden kimdi herşey bir yana onu gördüm ben.
" Ne dedin sen?" diye sordu Barış kuşkuyla delirdiğimi düşünüyor olmalı.
" Yok .. yok birşey " dedim tebessüm ederek, Barış'ın delirdiğimi düşünmesini istemiyordum emin olduktan sonra onada anlatacaktım.
İnanasım gelmiyordu bir türlü onun ölmüş olma ihtimali bile kafama girmiyordu iyide bu nasıl mümkün olabilir ki ? Artık gerçekten aklım karışmıştı.
Barış bir süre sessizce denizi izledikten sonra güldü ve bana döndü. Ben hala donmuş gibi denizi izlerken onun beni izlediğini hissedebiliyordum.
"Sana paranoyak dedim ya bu yüzdendi gerçekten paranoya yapıyorsun" diyip güldüğünde benimle alay ettiğini anlayıp yalandan gülümsedim.
Geç olmuştu ve Barış beni evime getirmişti şuanda annemle karşılaşmamak için ayak parmaklarımla yavaşça odama kaçmaya çalışıyordum derken ışıklar yandı ben etrafa korkuyla bakarken annemin sesini duymamla rahatladım.
" Nereden geliyorsun bu saate?" Dedi saatini göstererek klasik anne soruları.
Tam savumaya geçeceğim sırada bana inanmadığı an aklıma geldi ve cevap vermeden odama hızlı ve öfkeli adımlarla çıkıp kapıyı kilitledim. Annem böyle anlarda yanıma gelip bana sarıldı birazdan geleceğini bildiğim için uyumuş gibi yaptım.
Bir süre sonra kapının açılma sesini duyunca hareket etmeyi kesip uyumuş gibi gözlerimi kapattım.
" Uymadığını biliyorum kızım. Ama şunu bilmeni istiyorum ben ne yaptıysam hepsini senin için yaptım eski günlerine dönmemen için tedbir bu, beni anlayamazsın çünkü küçüksün ama benim yaşıma gelip anne olduğunda anlayacaksın hadi iyi geceler meleğim."Diyip üzerimi iyice örtükten sonra kapının kapanma sesini duymamla gittiğini anladım. Yorganı kaldırıp boş boş tavanı izledim annemin söyledikleri Barışın söyledikleri artık kafam karışıktı.
Acaba Paranoya mı yapıyorum hep Emir öküzü yüzünden bana bu ismi taktı artık bende kendimden şüphe ediyorum acaba gerçekten dışardan bakınca paranoyak gibi mi duruyorum.
Gözlerimi kapatıp uyuyacağım sırada yine o aynadaki yazı belirdi karşıma ve hafızamı zorladım. Neydi neydi ona ait olan yaklaşık bir saattir kilerde eski eşyalarımı sakladığım odamda bir ipucu arıyordum ama hala başlangıç noktasındaydım.
Tam sıkılıp gideceğim sırada büyük bir sandık dikkatimi çekti yanına gidip dizlerimin üzerine çöküp açmaya çalıştım ama çok sıkışmıştı bir türlü açılıyordu biraz ilerde babamın bir kaç malzemesi olduğu çanta vardı hızla çantanın yanına gidip açtım elime ilk geçen çekici alıp sandığın yanına gittim.
Çok uğraşmamın sonucunda sandık açıldı.
Gözlerimin aglamaktan yandığını hissettim.
Hediyeler vardı.
benim yüzümden ölen arkadaşlarımdan gelen hediyeler. Sandığı iyice incelediğimde yabancı bir kitap gözüme çarptı. Kitabı eline alıp incelediğimde tozlanmış olduğunu gördüm belli ki uzun zamandır buradaydı. İçini açıp baktığımda kitabın sonunda ki not ilgimi çekti.
" Doğruluk mu cesaret mi?
Daha yeni başlıyoruz prenses
Bedel ödeme sırası sende"Bu aynadaki yazıya çok benziyordu. Yani aynı kişi mi yazdı peki ya kim olabilir. Kitabın önsözünü okudum
" Bu hikaye yaşanmış olaylardan ve gerçek karakterlerden oluşmaktadır"sezonluk dizi sloganı gibiydi. sonra ilk sayfasını okudum ve sonra bir kaç sayfa daha ama bu...bu olamazdı değil mi yani bu o olamazdı.Bu kitap beni ve yaşadıklarımı anlatıyordu tek fark isimlerdi bunu sadece umut yazmış olabilirdi çünkü olanları sadece o ve ben biliyorduk ve o roman yazıyordu onu ne zaman görsem bana bakıp kitap yazıyordu demek o kitap buydu okuduğum sayfada ayrı bir anımı tekrar yaşıyordum. Sevgilimin adı Mert'ti ama kitapta Yusuf diye geçiyordu benim ki de Aylin Umut'un ki de Murat diye geçiyordu.
Şimdi hatırladım bunu bana doğum günümde hediye etmişti ve Bende hiç okumadan raflara attım sonra buraya gelmiş.Yani eğer bu kitabı okusaydım başıma gelecekleri önceden biliyor olacaktım. Ve belki de yaşamayacaktım
Lânet olsun.
O idaayı kazandığım güne lânet olsun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARANOYAK
Ficção AdolescenteDoğruluk mu cesaret mi? Doğruluk deseydi ne olacaktı? Paranoyalar ,acılar olmayacak mıydı Zamanında verdiği cesaretlik sözü Onu acıya götürdü ve acı Ona aşkını verdi. Şimdi hata mı yapmıştı zamanında söylediği acı söz olmasa gerçek aşkı bulabilirmi...