Sen 13 yaşında iken aileni bir kazada kaybetmiştin. (Allah korusun) Bu seni derinden etkilemişti ve 18 yaşında terapiye başlamıştın. Şuan 20 yaşındasın. Suga ise gençken atlattığı sorunlarla başa çıkamıyordu. Her daim hatırlayıp mutsuz oluyordu. Böyle sebeplerden dolayı ikinizde (birbirinizi tanımıyorsunuz) ünlü psikiyatrist Im Dae-hyun'a gitmeye başlamıştınız. Im Dae-hyun aynı zamanda Suga'nın samimi bir arkadaşı. (Im Dae-hyun 👇)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neyse sen hala terapi görmete devam edecekken Suga son terapi günündeydi. Sen doktor randevusuna saat 12.30 da gelirken Suga 14.30 da geliyor. Ama bugün son günü olduğu için doktor hemen 12.20'da kontrol edecek ve uzatmayacak.
(Adın anlatımı)
Bugün yine stresliyim. Her zamanki gibi işte. Doktor randevum geldi ve hazırlanmam lazım. Hemen bir şeyler giyindim. Ve evden çıktım. Mekana gelince derince bir nefes aldım ve kapıyı açtım. Hastane değildi ve en sevdiğim özelliği kapıyı açınca kulağa gelen o minik çanların sesi. Bana çocukluğumu hatırlatıyor. Eskiden hemen karşı apartmanın altında şirin bir pastane vardı. Orada da aynı zilden vardı. Ailemle hep giderdik. Ailemi kaybedince o yerde duramadım. Hatta şehir bile üstüme üstüme gelmeye başladı. Bu kadar küçük yaşta ülke dışına çıkamazdım. Akrabalara da sığınmak istemiyordum. Sonuç olarak 5 yıl bekledim ve lisede bana çokça cazip gelen Güney Kore'ye taşınma kararı aldım. Taşınınca önüme gelen ilk evi tuttum ve şansıma teyze çok iyi birisiydi. Durumumu anlatınca bana ev açtı ve her gün psikiyatriste git diye başımın etini yedi. Bende 2 yıldır gidiyorum. İşte benim hikayem. Neyse kapıdan girince artık beni tanıyan sekreter Yoo Nana unni direk üst kata yönlendirdi. Doktorum da maşallah Allah sahibine bağışlasın bir yakışıklı ki. Ama ona abi gözüyle bakıyorum. Neyse 12.00 gibi gittiğim için beklemem lazım. Koltuğa oturdum. Sonra birisi daha geldi. Baya tatlı biriydi. Ama belliki onun da sıkıntısı boyundan aşkındı. Zaten boyu da kısa aşması kolay kkk. (Arkadaşlar burda kesinlikle dalga amacı yok. Bir insanın fiziksel özellikleriyle dalga geçmek acınası bir özelliktir zaten. Burdaki olay şu kız onu tanımıyor diye yaşadıklarını hafife alıyor. Umarım anlamışsınızdır.😊) Pekala bir daha espri yapmayacağım. Neyse o da iki koltuk yanımdaki boş yere oturdu. Ortam çok sessizdi bende dayanamayıp:
-Merhaba siz de mi psikiyatriste geldiniz?
Adam bana garipçe baktı. Önce anlamasamda sonra sorumun aşırı mantıksız geldiğini çünkü burada sadece doktor Im Dae-hyun olduğunu anladığımda:
-Ah burada sadece doktor Dae-hyun'un olduğunu tabi ki biliyorum. Bir anlık boşluğuma geliverdi işte. Neyse ben (adın). Siz?
-Yoongi.
Ne kaba birisi bu böyle!? Çok ayıp. Sıramı beklerken telefondan youtube'a bakıyordum. Şu bts midir nedir her yerde karşıma çıkıyor. Bir dakika şu turkuaz saçlı çocuk Yoongi'ye benziyor. (Dna klibini gördü kız yani siz işte)Yoongi'ye bir daha bakınca bunun o olduğunu fark ettim. Bu sırada Yoongi içeri girdi.
Yoongi anlatımı
Kız.çok.güzel. Kesinlikle etkilendim. Sonra bir anda adımı sordu kısaca Yoongi dedim. Çünkü nedensizce ondan etkilendiğimi belli etmek istemedim. Sonra içeri geçtım. Dae-hyun:
-Dostum ertesi ay gelmeyeceksin ve ben terapinin işe yaradığını düşünüyorum?
Bu sırada ben:
-Dae dışarıdaki kız kim?
Sorduğum soru onu afallatmıştı. Sonra:
-(adın soyadın) 20 yaşında da neden sordun?
Ben ise:
-Terapiyi 1 ay daha arttırmak istiyorum. O kızla aynı zamana.
Dae düşündü ve:
-Yoongi biliyorsun bu mümkün olmayan bir şey. Ama yılların hatrına bir şeyler ayarlayacağım.
Doğrusu mutlu olmuştum. O kızla tanışmam lazımdı. Garip bir şekilde beni etkilemişti ve büyüsünden kurtulamıyorum. Daha ben çıkmadan içeri birisi girdi. Bu o kızdı! Önce bana baktı ve sonra Dae-hyun'a dönerek:
-Şey benim acil bir işim çıktı bu ay iptal edebilir miyiz?
Dedi. Dae-hyun tamam deyine o da bende dışarı çıktık. Bu sırada duymadığımı sanarak:
-Peki oraya neyle gideceğim ki?
Vb. şeyler diyordu. Ben ise:
-Gideceğin yer neresi ise ben bırakabilirim?
Dedim biraz düşündü ve mecburiyetten kabul etti. Yolculuğumuz hastaneye imiş. Geldiğimizdr beni umursamadan koşmaya başladı. Girdiği odada bir erkek yatıyordu. Bir anda ona sarıldı. Sinir oldum doğrusu. O sırada ben dışarı çıktım.
2 hafta sonra yazar anlatımı
Sen hala arkadaşının yanında kalıyordun. Yoongi'den ciddi anlamda hoşlanmıştın. Ama o gün odadan sinirle ayrılışını hala anlayamamıştın. 2 hafta sonra bir de baktın ki Yoongi çıkagelmiş. Kapıda elleri bağlı otururken yanına gittin ve:
-Gelmen beni şaşırttı Yoongi. Bu arafa o gün neden hışımla ayrıldın?
Dedin. O ise:
-Sevgilinle sizi yanlız bırakmak istedim.
Sen ise kahkaha atıp:
-Sevgilim mi varmış? Eğer Minho'dan (herhangi bir gruptaki Minho değil) bahsediyorsan o benim arkadaşım.
Duraksadın ve:
-Hem neden sordun yahu?
Dediğinde o kızararak:
-Bilmiyorum o günki davranışım işte.
Dedi ve sende boş boğazlıkta bulunup:
-Evet evet bende seni seviyorum.
Dersin ve utançtan yerin dibine girersin. O ise kahkaha atıp:
-Ben tam olarak öyle demedim ama doğru onu kastettim.
Deyip sana sarılır ve sen çok mutlu olursun.
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
Arkadaşlar hikayeleri beğeniyor musunuz? Ya da sıkılıyor musunuz? Cevap vermeniz bizi mutlu eder. Umarız ki beğenmişsinizdir. Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayıın!
