-Suga'dan-
Bugün yine yurdun civarındaki kütüphaneye gelmiştim. Şanslıyım ki kimse beni tanımadı. Neyse kitaplara bakınırken ön raflar ilgimi çekmedi. Arkalara doğtu yürürken kuytu bir kenarda tokat sesi ve bir kız ağlayışı duydum. Ardından bir erkek gitti. Kız kötü durumdaydı. Yanına gitmem gerektiğini düşündüm ve kızın yanına gittim. Beni fark etmemiş olacak ki ağlamaya devam etti. Daha fazla dayanamayıp kızın omzuna dokundum. Bana döndüğünde kızarmış gözlerine rağmen çok güzel olduğunu düşündüm. Neyse kız beni fark edince gözlerini silmeye başlayıp:
-Buyrun ne istiyorsunuz?
Ona ne olduğunu sormak istedim ama bir anda sorunca kızacağını bildiğim için:
-Birisi ağlıyordu ve ses burdan gelince sizin olduğunuzu fark ettim. Sorun mu var?
-Sizi ilgilendirdiğini sanmıyorum adınız her neyse...
-Yoongi yada Suga. Pekala saklamak istiyorsan sen bilirsin.
Deyip arkamı döndüm ve gittim. Sonuçta o onun meselesiydi... adı her neyse.
-Adın'dan-
Sevgilim beni kütüphanede terketmişti. Şansa bak! Ailem onunla sevgili olmamı desteklemiyordu bende bu yüzden evden kaçmıştım. Peki şimdi nerede kalacaktım? Bunları düşünürken yanıma tatlı,yakışıklı birisi geldi. Duyduğu için sordu ve bende tersledim. Ne yani her şeyi paylaşmak sorunda mıydım? Adının Suga veya Yoongi olduğunu söyledi ama ona Suga diyeceğim. Neyse arkasını dönüp giderken yardıma ihtiyacım olduğu aklıma geldi ve tereddütle:
-Şey... Suga!?
Durdu ve biraz bekledikten sonra:
-Ne var?
-Benim... benim yardıma ihtiyacım var.
-Bundan banane adsız kız?
-Adım (Adın). Adsız falan değil. Nasıl denir bilmiyorum ama gerçekten yardıma ihtiyacım var. Sevgilim terketti ve ben onda kalıyordum. Ailem falan istemedi beni. Bundan banane diyorsun haklısında ama bir yardımın dokunsa para falan fark etmez çok ciddiyim öderim.
Biraz duraksadı ve:
-Uuuff benimls gel adsız.
-Anlamıyor musun be adam adım (Adın)!
Sırıttı ve yürümeye devam etti.
1 saat sonra
Nereye geldiğimizi sorgularken bir yandan da keşke ona söylemeseydim diyorum. Ama geçti. Neyse beni getirdiği yer lüks bir yerdi. İçeri geçti tabii bende arkasından. Asansöre binince o:
-Şimdi... iş bulana kadar yardımcı olabilirim. Sonra gidersin değil mi?
Kafa sallamakla yetindim. Asansör durduğunda yöneldiği kapıda-BTS- yazdığını fark ettim. Yok canım onların yanına gidecek kadar deli değil ya! Bir anda ona:
-Suga dur! Burası Bts in yurdu. Buraya girmemen lazım! Onlar ünlü!!
Umrunda bile olmadı ve anahtar çıkarıp kapıyı açtı. Ben bts i bilirim ama adları vb. şeyler hakkında en ufak bir bilgim yok. Dedim ya adlarını bile bilmiyorum. Neyse kapıyı açınca bts i gördüm. Suga ise eviymiş gibi içeri girdi. Ben korkakca tereddüt ederken o:
-Davetiye mi bekliyorsun? Gelsene!
İçeri girdim ve tüm gözler bana döndü. Suga'ya:
-Ben demiştim girmeyelim!
Diye yakınırken biri:
-Hoşgeldin Suga hyung! Doğrusu kitap getirmeni bekliyordum?
Suga durumu onlara iza etti. Ben ise hala onlarla ne zaman tanıştığını merak ediyordum. Bunu sorunca Suga:
-Sen bts de kim var bilmiyor musun? Ben bts üyesi rapçi Suga! Sus artık kaç dakikadır girmeyelim falan başım şişti! Neyse birkaç gün kalmana izin verdiler.
Şok!Şok!Şok!
Kafamı salladım ama hala şoktayım! (Birazda bime git.😂şaka için pardon..)
2 hafta sonra
Bu gün gidiyorum! İş buldum. Ev falan her şeyim hazır. Üyelerle vedalaşıp gideceğim. Onları çok sevdim. Neyse helsiyle teker teker vedalaştım. En sonda Suga vardı. Ona sarılıp her şey için teşekkür ettim. Tam kapıdan çıkacakken biranda Suga kolumu tuttu ve:
-Gitmeden önce seni sevdiğimi bil istedim.
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
Devamı sizden... Umarız beğenirsiniz. Yorum atmayı votelemeyi unutmayıın!
