Bölüm 1

193 69 37
                                    

Çantamdaki anahtarı çıkartmaya çalışıyordum ki telefonum çalmaya başladı . Çantayı yere bırakıp telefonu arka cebimden aldım ve konuşmaya başladım .
"Alo"
"Alo"
"Berra iyimisin?" Diye sordu bir ses

"Pardon kimsiniz? "

"Kız insan en yakın arkadaşının sesini tanıyamazmı gerizekalı" demesiyle melisin olduğunu anladım .

"Aaaaaa melis" diye çığlık attım aynı anda bağrışmaya başladık.

"Hele şükür telefon alabilmişsin melisciğim "

"Evet ama zengin telefonlarından değil."

"Onu bulamayanlarda var üzülme " diye teselli ettim

Evimin önünde yarım saat falan melisle konuşmuşumdur en sonunda

"Yeter bu kadar daha evime giremedim ve hatırladığım kadarıyla biz fakiriz canım kontörümüz kısıtlı " diye sitem ettim

Ardından vedalaşıp telefonları kapattık ve anahtarı aramaya başladım en sonunda bulup içeriye girdim , odaya gidip üstüme pijamalarımı giydim baya geç olmuştu kendimi hemen yatağa attım.

Sabah olduğunda duşumu alıp hemen kahvaltı masamı hazırlamaya başlamıştım ki kapı çaldı , hızlı adımlarla kapıya doğru ilerledim ve açtım.

Karşımda postacıyı ve elinde tuttuğu zarfı gördüm. Hemen zarfı postacının elinden alıp  içeri salona girdim. Açıp okumaya başladım.

BERRA YALÇIN'A ;

Babanız  Oktay Yalçın  25.000 tl'lik borcu 17 yıl içinde üstüne faiz ve geciktirme ücreti konularak 1.000.000 tl'ye kadar çıkmıştır . Bu borcu 1 ay içinde ödemeniz gerekmektedir eğer ödenmezse zoru kullanmak zorunda kalacağız. Zor demişken sonu ölüme varabilir.

Zarfı okurken gözlerimden  yaşlar akmıştı şuanda ne yapacağımı bilmiyordum çünkü annem ve babam ben 5 yaşındayken trafik kazasında ölmüşlerdi . Yetimhanede büyümüştüm hiç bir akrabam beni sahiplenmemişti.

  Annem ve babamdan kalan para ile de iki katlı bir ev satın almıştım . Alt katında bir sanat galerisi açmıştım üst katında ben yaşıyordum . 18 yaşıma kadar yetimhanede kalmıştım ve imkanım olmadığı için üniversiteye gidememiştim . Kendi imkanlarımla ve kapasitemin yettiği bir meslek seçmem gerekiyordu resim çizmeyi ve fotoğraf çekmeyi hem seviyor hem de yapabiliyordum . Geçimimi böyle sağlıyordum.

   Zaten ucu ucuna geçiniyordum birde başıma bu belâ çıkmıştı hemde zaman kısıtlaması vardı. Ben 1 milyon tl'yi geç 1 ayda ömrüm boyunca çalışsam bulamazdım. Zarfın son cümlesine bakılırsa  tefeci olduğu anlaşılıyordu . Babamın tefeci ile ne bok işi vardı anlamıyorum ki !!

   Kahvaltı yapmak istemiyordum moralim çok bozuktu hemen üstümü giyinip polise gitmeye karar verdim. Tam çıkacakken telefonuma "POLİSE GİDERSEN SENİ ÖLDÜRÜRÜZ" yazan ve numarası belli olmayan bir  şebeke hattı.

   Kendimi tutamayıp aglamaya başladım ne yapacaktım? 
Bankadan kredimi alsam?

Olmazki o parayı kolay kolay kimse vermez bana mı verecekler . Verseler bile geri ödeyemezdim ki .

Durdum ve sakin olmayı planladım , hemen pes etmeyecektim fakat düşüncelerim ve bende o borcun altından kalkamayacağımızı  ve kendimin yürüyen ölü olduğunu biliyorduk .

   Salonun ortasında boş boş dolanırken aklıma bir fikir geldi.
Hayatımın son günlerini bari güzel geçireyim , hem zaten ölmeyecekmiyiz  ha erken ha geç gideyimde biraz eğleneyim ama Melise bir şey çaktırmamam lazım çünkü eğer öğrenirse polise gider ikimizinde başını yakar bu kız.

  Bunları düşünüyor hemde üstüme bişeyler giyiyordum . Çıkıp alt kattaki dükkanıma girdim aylarca para biriktirip aldığım Canonu çantama koyup dışarıya çıktım .

  Saatlerce dolanıp bir yerde durdum.

Güneş batmak üzereydi manzarada çok güzeldi , genelde çok huzurlu olmam gerekirken aklımda hâlâ o borç işi vardı . Canonu çantamdan çıkarıp manzaranın resmini çektim.

   Çektiğim fotoğraf gerçekten güzel olmuştu . Hemen gidip çıkartmam gerekiyordu .Canonu çantama koyup evin yolunu tuttum.

    Vardığımda evden önce dükkana girdim ve resmi bilgisayara attıktan sonra bir güzel çıkarttım ve dükkanın en göze çarpan yerine astım . Fotoğrafın bir kopyasınıda telefonuma attım .

    Eve geldiğimde bişeyler atıştırıp kendimi televizyonun karşısına attım.
Televizyonda bişey bulamayınca haberleri açtım .
 

  Biraz haber izledikten sonra tam televizyonu kapatacaktım ki iş adamının biri

"Yaptığımız işlerin reklam tanıtımı için  çok güzel bir manzara fotoğrafı arıyoruz fotoğrafın sahibine ise 2 milyon tl vermeyi düşünüyoruz . Bu konu ilgisini çeken fotoğrafçılarımızın  bize altta yazan
E-posta adresine yoluyla fotoğraflarını atmasını bekliyoruz . İyi günler."

   Duyduklarıma inanamıyordum  bu benim son şansım olabilir diye düşünüp dükkana koştum  .

  Hemen çektiğim tüm fotoğrafları karıştırmaya başladım. Kafam duvarda duran bugün çektiğim fotoğrafa döndü gerçekten güzel duruyordu , onu ve birkaç güzel duran fotoğrafı alıp eve çıktım.

  Hepsini inceledikten sonra aralarından en güzel olan üç fotoğrafı bu günkü çektiğim de dahil haberde çıkan e-posta adresine  tam atacaktım ki  kapı çaldı.

   Kapıyı açmamla birinin boğazıma  yapışması bir oldu .

~ KARANLIĞI RESMETMEK ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin