Bölüm 18

51 36 0
                                    

" Ne yani bu kadar mı?!"

"Evet seninle arkadaştım ve seni sattım . Görün şunu! "

Adamlarım orkanı dışarı çıkarttılar. Bende iki kişiyi görevlendirip ellerine ateşin adresini verdim.

"Öldürmeden gekmeyin yoksa siz ölürsünüz!"

"Tamam abi. "

"Hemen şimdi kaybedecek vaktimiz yok hadii!"

ATEŞ

İntihar etmekten son anda vazgeçmiştim. Vakit geçmiyor giden gelmiyordu. Aylardır berranın odasında kalıyor yaptığına sarılıp uyuyor onu özlüyordum. Onu gönderdiğim için cok pişmanım.
Bağlanacağımdan çok korkuyordum. Korktuğum başıma geldi. Gülçin den sonra kimseye aşık olacağım aklımın ucundan bile geçmezdi.

Yataktan doğrulup alt kata indim. Salona  geçip televizyonu açtım.  Yine aynı haber ve programlar. Hatta bir ara Müge Anlıyı arayıp aşkım kayıp diyesim geldi.

Hayır yani mallık bende! Niye isimlerine veya nereye gönderdiğime bakmadım ki!

Aslında o günün ve uçağa binen yolcuların ismini öğrenmeye çalıştım.  Ama öğrenmek için kimliğimi istedikleri için bakamadım.

Kapı çalınmaya başlanınca doğrulup kapıya yöneldim . Aylardır hatta yıllardır kimse gelmiyordu. Dur bir dakika bu berra olabilir mi?!

Hemen kapıyı açıp kim olduklarına baktım.  Bunlarda kim be?!!

İki adam karşımda durup yüzüme möl möl bakıyordu.

"Ateş Ağaoğlu senmisin?!"

"Evet benim de  asıl siz kimsiniz?!"

İki adam birbirlerine bakıp sırıttı. Biri belindeki silahı çıkartıp bana doğrulttu.

"Merak etme tereyağından kıl çekermiş givi hissedeceksin."

Tam ateş edecekken eline vurarak silahı yere düşürdüm. Arkadaki adam beni belimden tutup duvara fırlattı.

"Ananı s..."

'Ahh! Sırtım acıdı be!' Adam üstüme gelip karnıma ve yüzüme ardı ardına yumruk atmaya başladı.

Çevik bir hamle ile sıkıştırdığı yerden kurtulup yanımda duran süs eşyasını kafasına indirdim. Vurmamın şiddeti ike yere düştü.

Öbür adam silahı yerden alıp.  "Bu sefer yolun sonu ateş ağoğlu!"

"Kim bilir?"

Bir kaç santim uzağımda bir vazo vardı. Almam için adamın dikkatini dağıtmam lazım.

"Yasin!"

Yasin dememle  arkasını dönüp dışarıya baktı . Silah olan elini duvara yaslayıp vazoyu kafasında kırdım.

"Aaaah!"

Yerde kanlar içinde kalmıştı.  Ellerimi uzun saçlarının arasına alarak çektim.

"Kimsiniz?!"

"Ah! Saçım!"

"Konuşmazsan  o güzelim saçlarında beyninde yerinde kalmayacak! "

Yerden silahı alıp. "Bunla senin kafanı uçururum anladın mı?!"

"Bırak gidelim. Ahh!"

"Söylersen bırakırım. "

"P-patron için çalışıyoruz. "

Tahmin ediyorum ama söylemesinde sakınca yoktu." Patron kim?"

"Yasin kaya."

Zaten anlamıştım sarının adamları olduğunu anlamıştım.

~ KARANLIĞI RESMETMEK ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin