YENİ "EN İYİ ARKADAŞ"

88 11 4
                                    

Bölüm müziğimiz: İnna- dream about the ocean• iyi okumalar•
Akşam çok uykum gelmesiyle elimdeki kitabı bırakıp uyumaya çalıştım. Yaklaşık yarım saat süren uykuyla cebelleşmem maalesef olumsuz sonuçlanmıştı. Tekrar elime kitabımı aldım. O sırada Thalia bana dönüp gözlerini devirdi. Nico ,Percy ile kalıyor. Thalia da benim yanımda. "Uyumayı denesen ne olur acaba?" Diye sordu. Ben de ona karşı gözlerimi devirdim. "Uyuyamıyorum ama" dedim. Yanıma geldi ve beni azıcık ittirip yanıma yattı. Ona sarıldım, uykumun tekrar geri geldiğini hissettim ve ona teşekkür ettim. O da bana sarıldı. "Ben de uyuyamıyordum zaten. Bundan sonra hep birlikte uyuyalım." Dedi ona gülümsedim. "Olur!!" Dedim ve o da bana gülümsedi ve gözlerini kapattı. Çok geçmeden uykuya daldım. Açıkcası Melez Kampını özlüyorum. Orada birçok aktivite yapıyorduk,ama şimdi odadan bile çıkamıyorduk.
Rüyamda Melez Kampını gördüm. Ama bir terslik vardı, kamp boştu ve bazı yerler sarmaşıklara kaplanmış, bazı yerler yıkıntı. Kulübelerimiz yıkılmış hatta sanırım yakılmıştı. Birden bir insana ait tanıdık bir ses duydum. Bu Kheirondu. "Paris sana iris mesajı ile bağlanıyorum ve sizi uyarmam gerek. Rachel birşeyler gördü ve bu gördükleri hiç de iç açıcı değil. Bu mesajı yanınızdakilerin hepsine gönderdim. Sana sorunu hızlıca anlatmam gerek. Çünkü süremiz kısıtlı. Karşı düşman birlikler kuruluyor. Gaia oğullarını daha doğrusu karanlık titanları tartarustan çıkartmaya çalışıyor ama bunda başarılı olabilme ihtimali çok az. Siz çok dikkatli olmalısınız. Unutma bu görevi sen yöneteceksin." Dedi. "İyi de ben bu konuda berbatım. Beni neden seçtiler?" Dedim bana gülümsedi, "çünkü yapacağını biliyorlar-biliyoruz- ve sana güveniyoruz" Dedi onunla birlikte kampta yürürken bana birkaç şeyi de hatırlattı. Tabii ki yeteneklerimi hatırlattı ve yine bunları çok yakında keşfedeceğim söyledi. Daha sonrasında sis birden dağıldı ve anında uyandım. Thalia bana bakıyordu. " iyi misin Paris?" Dedi onu kafamla onaylayıp gördüklerimi anlattım. Tabi başka kimse ile konuşamıyorum. Çünkü şu karanlık titanların yardımcıları bizi bulursa ya da görürse çok kötü olur ve geldiğimiz yerde de onların olabileceğinden şüphe duyuluyor. Bu yüzden dolarıyla çıkamıyoruz ve ben diğerlerini de korumak zorundayım. Sıkıntıyla ofladığımda Thalia sırtımı sıvazladı ve bana sarıldı. Ben de onun sarılışına karşılık verdim. Birden Nico içeriye daldı ve yanımıza geldi. "Ayy. Pardon ama burada durmam lazım" Dedi ona neden der gibi baktım. Bana dışarıyı işaret etti ve bana sarıldı.
Bana sa rıl dı. Şaşkın bir şekilde ona bakarken Thalia fotoğrafımızı çekti. İkimiz de ona döndük. O ise büyük bir şey başarmış gibi gururla gülümsüyordu. Bu hali komikti ama gülmedim, gözlerimi devirmekle yetindim. "Bu arada seninle bir şey söylemem gerek Paris" Dedi Thalia. Ona neymiş o der gibi bakınca telefonumu işaret etti. Telefonumu çıkarttım ve bana attığı mesaja girdim.
"En büyük shipimsiniz keşke evlenseniz." Yazıyordu. Nico telefonumu elimden aldı ve mesajı okumaya başladı. "Bence de katılıyorum" Dedi ofladım ve koltuğa oturdum. "Siz iki manyak birbirinizi buldunuz." Dedim ve telefonumdaki insanı akıl hastası eden oyunu açtım. Yaklaşım yarım saat sonra kapıyı babamın yanında çalışan balık insanlar çaldılar. Sanırım göreve çıkacağımız Kişiler gelmişti. Hızla babamın odasına ilerledim. Babam çok sıkıntılı görünüyordu. Hızla bana gösterilen yere geçtim. Yalnız binalar sanırım göreve çıkacağımız melezler değildi. " kızım sizinle gelecek olan korumalar bunlar. Tanrıların bazıları bir veya iki koruma gönderdi. Koruma dediğime bakma. Tanrı'ların büyük oğulları. Mesela Zeus, Herkül'ü ve Perseus'u görevlendirdi. Ben abin Tyson'u görevlendirdim falan yani . Sen zaten tanışırsın onlarla. Herneyse takım arkadaşların yarın buraya yakın olan bir müzeye gelecekler. Orada daha az dikkat çekersiniz." Dedi, onu onaylayıp hepsiyle tanışıp konuştuktan sonra odama gittim.

OCEANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin