Bölüm ♣1♣

11.6K 254 48
                                    

-Uyan artık arin

Anneannesinin sesini duymasıyla yastığına biraz daha sarıldı uyanmak istemiyordu dün çok yorulmuştu ve gece çok geç saatler de uyumuştu.

Anneannesi de sabahın bi köründe uyandırmasa olmaz sanki uykusu vardı işte neden  uyumasına izin vermiyordu ki
Uyumaya pek düşkün olmasa da yorgu ve üzgün olduğu zamanlarda çok fazla uyurdu ve şimdi o anlardan birinde olmasına rağmen uyumasına izin verilmiyordu bu onu daha asabi bir hale getirsede anneannesini kırmamak için sesini çıkartmadan uyanmalıydı ama yapamıyordu

-arin terlik geliyor bak kalksana yavrum

Sevdiği yastığından ayrılmak istemeksizin biraz daha sarıldı gece başının altında olan yastık sabahları genelde koynunda olurdu bu da gece çok fazla deli uyumasından kaynaklanırdı.

İstemeye istemeye yerinden doğrulup yastığına ve yorganına hüzünlü gözlerle bakıp banyoya gitmek icin odasından çıktı mis gibi kokan salonla yönünü değiştirip mutfağa gitti arkası dönük bir şekilde fırına eğilmiş böreği kontrol eden anneannesine baktı tek sığınacağı limanı tek destekcisi oydu ondan başka kimse yoktu genc kız için yavaşca yanına gidip doğrultuğu beline yavaşca sarıldı.

-benim tontişim bana ne yapmış öyle bakayım

Anneannesinin belinde olan ellerinin üzerine gelen ellerle daha bi sarıldı onu büyüten kadına annesi onu istemezken anneannesi sahip çıkıp onu büyütmüştü bu yaşına getirmişti.

-bunlar sana değil maviş

Duyduklarıyla dudak büzüp ellerini serbest bırakıp anneannesine öylece baktı

-hayır ya kabul etmiyorum

Mızıkcı çocuklar gibi omuz silkip dudaklarını büzmeye devam etti.

-Bunlar yiğit oğluma Arin ama üzülme sana da yaparım

Duyduğu isimle yüzü düşsede beli etmeden gülümsemeye çalıştı ne kadar zordu yüreği yanarken gülmek bunu bu 1 yıl içinde anlamıştı.

-olur anneanne ben banyoya gideyim

Küçük bir tebesümün ardından yavaşca arkasını dönüp banyoya doğru adımladı odasının sonunda olan banyoya adımlayıp sesizce kapıyı açıp iceriye girdi sırtını kapıya yaslayıp öylece bekledi ismini duyunca bile kalp atışları hızlanıyordu bu nasıl bir sevmekti kendisi bile buna bir anlam yükleyemiyordu ama seviyordu işte bundan tam bir yıl önce bu mahaleye taşındıklarında görmüştü bütün gün taşınma telaşı ev düzenleme derken yorgun düşüp kendine bir kahve yapıp içmek için küçük balkonlarına çıkmıştı ve balkon demirlerine yaslanmış küçük yudumlarla kahve içerken onu yani ALPASLAN YİĞİT i görmüştü oturduğu yerden elindeki bir şeye bakıp gülmüştü ve genç kız o gülüşe hayran olup saatlerce bakabilecegine emin olmuştu o saate onu neyin güldürdüğünü bu bir yıl içinde çok düşünmüştü  ağır başlı bir yapıya sahipti ve bu bir yıl içinde güldüğünü pek görmemeşti sadece tebesüm eder geçerdi ama o gece gerçek bir gülümsemeydi biliyordu çünkü hiç kimse o kadar içten gülemezdi .

Alpaslan yiğit onun çıkmaz sokağıydı nereye gideceğini bilmeden etrafında dolandığı onu yok saymayı ve unutmayı istesede olmuyordu ne tarafa bakarsa baksın o vardı bazı geceler de rüyalarına da konuk olurdu

Bazı geceler balkona çıkmamak için kendiyle verdiği savaşa kendi bile şaşırıyordu nasıl bir ikilemde kaldığını bir o birde allah bilirdi

Mahalle ArasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin