The Dark Moon; Harry Styles (Harry Styles Fanfic Turkish)

Peki Aradan 3 Yıl Geçse, Bir Şeyler Değişir Miydi?

HARRY:

-Kahrolası saat! Artık kapa çeneni!

Diyerekten başladım yeni bir güne. Yanımda benim pis bir sürtük olarak gördüğüm Cici (Sisi) yatıyordu. Ama durun, şu an yanımda değildi. Hemen ayaklandım ve buzdolabının üzerindeki minik nota baktım. Sonra kafamı başka yere çevirip buzdolabını açtım. Pis sürtük. Dün gece yine bana içirtmişti. Kendide içmişti. Ahmak Styles!!!

Yahu bir şey soracağım, şu iç sesi kapatma yeri var mı? Herneyse...

Sonra buzdolabının üstündeki notu okumadan bile buruşturup çöpe fırlattım. Mal mal buzdolabının içindeki bir kaç parça şeyi çıkarttım ve masaya doğru yöneldim.

Masanın bir kenarına bunları öylesine fırlatırcasına yerleştirdim, -ve ya fırlattım- ve üzerine dikkatle konulmuş olan, sönmüş minik mumlarla ve bir kac parça çiçeği- Durun ya. Çiçek ne alaka? Çiçek ne zaman buraya geldi? Benim evimde hiç çiçek yoktur ki? Doğru ya. Sürtük Cici getirmiştir bunları. Herneyse acıktım ben.

Yemeğimi yedikten sonra televizyonun karşısındaki eski püskü ama konforu hala yerinde olan koltuğa kuruldum ve kumandada gördüğüm ilk tuşa bastım. -Gerizekalı, televizyon kapalı. Nasıl çalışmasını bekliyorsun Sihirlen mi çalıştıracaksın bunları?- Sonra mal mal konuşan iç sesimin dediklerine uyarak konforumu bozdum ve televizyonu açtım. Haberlerde, Noelle Styles'in ölüm yıldönümü olduğu gösteriliyordu. Eski karımın ölüm yıldönümü. Hayır. Eski değildi. O hala benim karımdı. Ve bir anneydi. Bende bir babaydım. O günü asla ama asla unutamam. Asla ama asla. Bana o cümleyi söylediği günü. Artık çok ama çok geç kalmıştım. Herşey için geçti artık.

Üzgünüm ama tabletten yazıyorum. Çok yazamadım. Herhalde bir iki bölüm sonrada final gelir...