Nasıl bir rüyaydı acaba Harry'nin gördüğü. Gerçekten meraklanmıştım. Harry ile film izliyoruz. Titanik. Bu film en sevdiği filmlerden biri. Canım ya. Nasıl dikkatle izliyor. Ama bir yandan korkuyorum Harry'den. Çünkü Titanik'in meşhur sahnesini yapalım demiştik. Geminin ucu yerine koltuğun kenarına denemiştik. Düzgün tutmuyordu şapşal. Yeri tökezledim. Kolum kırıldı -_-
Herneyse, bu sefer onu denemeye niyetli değiliz. Evet değiliz.
-Prenses, ben kalkıyorum.
-Yaa!!
-Ne yaa'sı?
-Ama banane!
-Seni özliyeceğim Noelle.
-Bende seni. Dedim Ve sonra ekledim;
-Harry...
-Evet prensesim?
-Beni unutma.
-Asla.
Ayağı kalktı. Birtanecik prensim o benim. O gerçekten çok tatlı. Ona gerçekten aşığım.
- - - - - - - - - - 2 Saat Sonra - - - - - - - - - -
Of. Dün geceyi düşünmeden edemiyorum. Nasıl bir rüya görüyordu acaba. Gerçekten çok merak ettim. Dün gece uyumak yerine, Harry uyuduktan sonra yanında uyanık kaldım. Terliyordu. Onun için endişeliyim. Ama... kız gibi çığlık atıyordu. O an gülesim geldi ama herneyse. Umarım kötü bir şey değildir.
Kafamı dağıtmam lazım. Of. Canım çok sıkkın. Onunla ilk tanıştığımız günü hatırlıyorum da, bana çıkma teklifi etmişti. ''Belki deme'' dedi. Bende ''Memnuniyetle'' dedim. Ruh sağlığım iyi değildi. Ama bana vazgeçtirtmedi.
O benim Süpermen'im. İlk gecemizde, yıldızların altında, çimlerin üstündeydik. Ona sırılsıklam aşıktım. Ona sarılmak istiyordum. Herşeyimi ona vermek istiyorum. Onunla daha güçlüyüm. Seninle daha güçlüyüm bebeğim. Seninle daha güçlüyüm...
-Didididididiididi (Telefon çalar.)
-Alo?
-Tam 3 haftan var.
-Afederiniz kimsiniz?
-Noelle, tam 3 haftan var.
-Harry, bu sen misin?
-Hahahaa... Harry ha?
-Kimsiniz?!
-Tanımazsın. Ama sadece 3 haf-
-Bencede tanımam!
Bu kimdi ya?! Tanrı'm! Sen bizi koru! Yeniden çalıyor. Telefon-yeniden-çalıyor!
-E-fendim?
-Telefonu kapatma!
-Benden ne istiyorsun! Ve nesin sen!
Dedim ağlamaklı sesimle. Çünkü çok korkuyordum. Bu Harry değildi. Kesinlikle bu Harry değildi.
-Ah, Noelle, diye devam etti. Ne kadar safsın! Şimdi, elindeki bıçağı bırak da düzgün konuşalım.
Aman Tanrı'm! Beni görüyor. Artık eminim beni görüyor.
-Benden ne istiyorsun. Dedim. Titriyordu sesim. Sonra elime diğer telefonu alıp Harry'i aradım.
-Harry!
-Harry, Harry, Kurtar beni!
-Lanet olsun! Nesin sen!
-No-Noelle... Sakin- olmalısın... Ve dediğini sakın yapm...
-HARRY! Harry konuş benimle! HARRY!!!
-Harry burada bebeğim.
-Ona bir şey yapma! Tanrı aşkına lütfen!
-Eğer yapmamamı istiyorsan, bir şartım var bebeğim.
Kalbim sıkışacak gbi oldu. Sonra gözüm duvardaki kameraya takıldı. İçimden bir ses oraya sakın yaklaşma diyordu. Ama bu bir blöf de olabilirdi. Tabiki oraya yaklaştım. -,-
-Ne istersen yaparım sadece, bana Harry'i geri ver.
-Akıllı kız!
Gerisi mi? Sadece başıma doğru gelen bir bıçak ve karnımda olan kızım ile birlikte olan düşüşüm.
HARRY: Seni pislik! Neden ona zarar verdin! Neden bunu yaptın!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Dark Moon; Harry Styles (Harry Styles Fanfic Turkish)
FanficHARRY STYLES : Asla ama Asla, aşık olmak istemiyorum. Hiç bir zaman aşık olmak istemiyorum. Korkmuyorum. Sadece bu canımı daha fazla acıtmama neden oluyor. Noelle, sen hep kalbimde yaşayan bir ay olacaksın. Üzerine Kara bir perde çökülmüş, Kara bi...