Bölüm'5

8.1K 138 20
                                    

Melda: Oğlum...
Ömer: Bana oğlum falan deme!
Melda: Oğlum, lütfen bir dinle beni.
Ömer: Yürü, defol git ailenin yanına!
Ahmet: Oğlum... Hoşgeldin Melda.
Ömer: Bir dakika bir dakika... Şu kadının geliceyinden haberin varmıydı senin baba?
Ahmet: Evet oğlum, ben çağırdım.
Ömer: Ya sen nasıl benim arkamdan iş çevirirsin baba? Güvenimi nasıl sarsarsın???
Melda: Oğlum tamam sakin ol.
Ömer: BANA OĞLUM DEME!..
Ahmet: Tamam Ömer sakinleş öyle konuşalım. Bak evdekileri de ayağa kaldıracaksın. Gerek yok böyle bir şeye.
Ömer: Ya bu kadın burdan gidicek ya da ben bu evden giderim.
Ahmet: Oğlum, lütfen...
Ömer: Anlaşıldı.

Ömer içeri girip ceketini ve telefonunu alıp gelir.

Ömer: Yazıklar olsun sana baba. Şu kadın bozuntusunu nasıl affete biliyorsun? İnanamıyorum ya sana. Şu kadın burda oldukca beni bekleme! Geri gelip abimide alıcam.
AhMel: Oğlum...
Ömer: ARTIK SİZİN OĞLUNUZ FALAN DEĞİLİM.
Pamir gelir.
Pamir: Nolu... Senin ne işin var burda???
Melda: Sizi görmeye geldim. Torunumu görmeye geldim.
Pamir: Ne hakla geldin sen?
Melda: Bari sen dinle oğlum...
Pamir: Senin bura gelmeye, bizim, babamın gözünün içine bakmaya yüzün var mı ha???
Melda: Özür dilerim...
Ömer: ÖZÜR DİLEMEKLE HER ŞEY GEÇMİYOR ÖYLE.
Ahmet: Pamir, Ömer sakin olun artık yeter.
Ömer: Ben gidiyorum. İstiyorsa abimde gelir ardımdan. Kendisi bilir.

Ömerden***
Kapıyı çarpıp çıktım evden. Şu kadın nasıl gele biliyordu hala. Yıllar önce bir piç için bizi bırakıp gitti. Daha küçücüktük. Babam bize hem anne hem de baba oldu. Ona bağırdığım için kendimi suçlu hiss ediyorum ama arkamdan iş çevirmesi hiç hoşuma gitmemişti. Ne için çağırdığını da merak etmiyordum. Kendi kendime konuşarak Defnelerin evin önüne gelmiştim. Defne biriyle konuşuyordu.

Defne: Asaf ne için geldin?
Asaf: Konuşalım diye.
Defne: Ne konuşucaz.
Asaf: Kendimizi tanıyalım.
Defne: Uff ne tanıması ya...
Asaf: Bak ben seni görür görmez aşık oldum. Vildan telefonunda fotoğrafını gösterdi. Çok güzelsin.
Defne: Ne diyorsun ya. Uzak dur ben...
Asaf Defneyi öper. Defnede anın şaşkınlığıyla karşılık verir. Ömer görer.
Ömer: Yazıklar olsun sana Defne.
Defne: Ömer...
Ömer: Ne var ne?
Defne: Özür dilerim bir anlıktı.
Ömer: Boş ver ya. Bende gelmiş hayal falan kuruyorum. Zaten evden kapıyı çarpıp çıktım. Dertleşmek için gelmiştim ama en büyük derti yaşattın bana. Sağol ya sağol.
Defne: Ömer...
Asaf: Defne hadi gel benimle.
Defne: Defol git.
Ömer: Benim yüzümden sevgilinin kalbini kırma. Aranız açılmasın. Zaten her şey benim yüzümden oluyor.
Defne: Hayır senin yüzünden değil.
Asaf: Defne benimle geliyor musun? Son defa soruyorum.
Defne: Hayır.
Asaf: İyi. Öyle olsun. Ama bunu çok kötü ödeticem sana.
Defne: Hadi yürü git.
Ömer: Defne yapma böyle. Kırma sevgilinin kalbini dedim sana. Zaten ben ölmüş gibiyim. Son günümde ola bilir. Şu an seninle son konuşmam ola bilir Defne. Hoşçakal. Buraya kadarmış her şey.
Defne: Saçma saçma konuşma.
Ömer Defneyi yanaktan öpüp "Hoşçakal" diyip gider.
Defne hemen Ahmet beyi arar.
Defne: Alo Ahmet bey...
Ahmet: Efendim Defne kızım.
Defne: Ö-Ömer gitti.
Ahmet: Nasıl gitti? Nereye gitti?
Defne: Bilmiyorum. Hoşçakal diyip gitti.
Ahmet: Olamaz. Hayır olamaz.
Defne: Noluyor Ahmet bey?
Ahmet: Ö-Ö-m-mer in-intihar e-edicek. İzin verme lüften Defne. Peşinden git. Bende geliyorum hemen.
Defne: T-Tamam.

Defne hemen arabasına atlar. Ömeri takip etmeye çalışır. Ömer uçurumun kenarında arabayı park eder. Arabadan inip uçurumun kenarına gelir. Defne de hemen arabayı Ömerin arabasının yanına park eder.
Defne: Hayır ya. Ömer hayır. Umarım gecikmemişimdir.
Hemen arabadan iner.

Defne: ÖMEEER.
Ömer: DEFNE GELMEEE.
Defne: ÖMER LÜTFEN YAPMA.
Ömer: GİT DEFNE. HİÇ KİMSENİN UMRUNDA FALAN DEĞİLİM. HİÇ KİMSE BENİ GÖRMÜYOR.
Defne: ÖMER LÜTFEN YAPMA BÖYLE BİR ŞEY. GEL HADİ.
Ömer: GİT DEFNE.
Defne: HAYIR GİTMİYORUM.
Ömer: İYİ. HOŞÇAKAL O ZAMAN.
Defnr: ÖMEEERRRR...

Deli KocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin