Yorum atmakla kimse ölmedi, yorum atın pls
İç çekerek kapıyı yavaşça tıklattım. İçeriden gelen erkeksi sesi duyduğumda parmaklarımı kapının koluna koyarak yutkundum. Yavaşça kapıyı açıp içeri girdikten sonra kapattım.
"Beni... çağırmışsınız."
Bay Styles başını sallayarak koltuğundan kalktı. Adımlarını bana doğru ilerletip boyuma yetişebilmek için başını eğdi. Parmaklarını çeneme koyarak göz göze gelmemizi sağladı.
"Düşündün mü?"
Kaşlarımı kaldırarak ona bakmaya devam ettim. Ne demek istediğini anlamıyordum.
"Dün konuştuklarımızı..."
Yutkunarak gözlerimi kaçırdım. Ardından başımı hafifçe salladım. Gamzeleri ortaya çıktığında gözlerimi yanaklarının iki tarafındaki çukurlara kaydırdım.
"Düşüncen nedir?"
Parmaklarını yüzümden çekerek masasının önündeki koltuklardan birine oturdu. Ben de onu takip ederek karşısındaki koltuğa oturdum.
Etrafa bakındıktan sonra boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.
"Bay Styles, ben..."
Konuşmakta zorlanıyordum. Hayatımda böyle bir konuşma yapacağımı asla düşünmezdim.
"Bu bana çok garip geliyor... Ne diyeceğimi, ne söyleyeceğimi bilemiyorum..."
İç çekerek başını yavaşça salladı.
"Oğlunuz beni istemediğini söyledi."
Gamzelerini göstererek ayağa kalktı. Ardından oturduğum koltuğun arkasına geçerek parmaklarını omuzuma yerleştirdi.
"İnan bana seni çok seviyor. Sen gittiğin zaman seni aramam, tekrar çağırmam için yalvarıyor..."
Başını eğerek çenesini omuzuma koydu. Tüylerim diken diken olduğunda nefesimi tenime değdirerek konuştu.
"Oğlum seni istemese dahi, ben seni istiyorum."
Çenesini omuzumdan geri çekerek koltuğumun etrafını dolandı. Kesik bir nefes alıp utangaç bir şekilde gözlerine baktım.
"Beni istiyorsan her şeyin olmaya hazırım Arline."
Parmak uçlarını birbirine kenetleyerek dirseklerini masasının üzerine koydu.
"Ağabeyin, baban, sevgilin, kardeşin, sırdaşın, öğretmenin..."
Boğazını temizleyerek devam etti.
"İstiyorum ama senin düşündüğün gibi değil diyorsan daha farklı olmaya çalışırım."
Kalbim bu sefer daha yavaş atıyordu. Nefesim zorlukla çıkıyordu. Parmaklarını birbirinden ayırarak gözlerimin içine baktı.
"Beni sevmekten çok, beni düşünüyor da olabilirsin..."
Kendi koltuğundan kalkıp yavaş adımlarla karşımdaki koltuğa ilerledi. Ağır hareketlerle koltuğa oturarak gözlerimin içine bakmaya devam etti.
"Oğlumla ilişkimi, özel hayatımı, herkesten çok biliyorsun..."
Bacaklarımı birbirine bastırarak ayağa kalktım.
"Düşünmem için bana biraz daha zaman verseniz?"
Benim gibi ayağa kalkarak bedenimi masa ile kendi arasına sıkıştırdı. Parmakları belimi ve kalçamı kavrayarak masaya oturmamı sağladı.
Kalçamdaki eli bacağıma kaydığında belimde olan elini kendine doğru çekerek göğsümün göğsüne yaslanmasını sağladı.
Pantolonunun önündeki şişlik bacak arama temas ettiğinde dudağımın içini dişledim. Başını eğerek temas ettiğimiz yere baktıktan sonra bakışlarını tekrardan gözlerime kaydırdı. Tepkimi ölçercesine kendini bana bastırdıktan sonra boğazından hırıltılı bir ses çıktı. Ben de kendimi tutamayarak sessiz bir şekilde inlediğimde gamzelerini göstererek geri çekildi.
"Üzerinde bıraktığım etkiyi seviyorum."
Yorumlarınız az olduğundan bölüm de az kb