Telefonumdan Messenger'a girip otobüsün üniversiteye sallana sallana gidişini izledim.
Arline : Günaydın.
Harley : Günaydın.
Mia : Günaydın.
Arline : Claire nerede?
Mia : Uyuyordur.
Mia : Harley.
Harley : Efendim?
Mia : Kullanmadığın butik hesabın varsa verir misin?
Harley : Pekala, özele gel.
Kıkırdayıp Messenger'dan çıkarak müziklere girdim. Uzun listede uzunca göz gezdirdikten sonra Spotlight'ı seçerek memnuniyetle gözlerimi yumdum. Tam huzur içinde müziğimi dinleyecektim ki Messenger'dan gelen bildirim dikkatimi dağıttı.
Claire : Siktir, karnım çok ağrıyor!
Mia : Hamilesin.
Harley : Reglin yaklaşmış.
Grubun aniden doktor kesilmesi beni güldürmüştü. Parmaklarımı klavyede gezdirdim. Eksik kalamazdım.
Arline : Senin okulun yok muydu?
Claire : Okulu sikeyim. Karnım ağrıyor diyorum.
Harley : Doğum kontrol haplarının da adet sancısını geçirdiğini duymuştum.
Mia : Tıp okuyanın hali başka.
Claire : Sen bana açık açık kaşar mı diyorsun?
Arline : Sadece takılıyor, abartmayın.
Harley : Sadece öneride bulundum.
Claire : O zaman Arline'e öneride bulun.
Arline : Neden ben...
Claire : Öğretmemiyle yatmayı düşünüp elizabeth takılan bir kızdan bahsediyoruz.
Arline : Benim olduğum grupta benim dedikodum mu yapılmaya başladı?
Mia : İlkini öğretmeniyle...
Arline : Kızıyorum ama...
Harley : Öğretmeninle olan hayallerini yazarken biz sana kızmıyorduk.
Mia : Aferin sana kızım. Harley de bizden.
Harley : Minnettarlık duyarım.
Claire : Regl oldum sanırım. Sağ ol Harley.
Arline : Harley regl günlerimizi takip ediyor.
Harley : Size yaranmaya çalışıyorum.
Otobüs yavaşlamaya başladığında ekranımı kilitleyip kulaklıklarımı kulağımdan çıkarttım. Otobüs tamamen durduktan sonra hızlıca otobüsten inip üniversiteye ilerlemeye başladım.
Şanslıydım ki Bay Styles arabasını park etmekle meşguldü. Oyalanarak yavaş adımlarla ilerlemeye devam ettim. Arabasından inip gözündeki güneş gözlüğünü tişörtüne takarak parmaklarını saçlarına geçirdi.
Hafif rüzgar ile dalgalanan saçlarını geriye atıp içeriye ilerlemeye başladı. Bu sefer adımlarımı hızlandırıp yanına yaklaştım.
"Günaydın, Bay Styles."
Bir yandan yürüyüp, bir yandan bana baktı.
"Günaydın, Arline."
Kaşları hafif çatık bir şekilde ilerlemeye devam ettiğinde adımlarına yetişemediğim için resmen koşar adımlarla ilerliyordum.